Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Macron'a sert sözler: Süren az kaldı, gidicisin
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul 100 bin yeni üye programında önemli açıklamalarda bulundu. Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Macron gidicisin, senin zaten süren az kaldı." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İstanbul 100 Bin Yeni Üye Programı'nda katılımcılara hitap etti.
AK Parti'ye yeni katılanlara "hoş geldiniz" diyerek sözlerine başlayan Erdoğan, "Geleceğe emin adımlarla yürürken, bu güzel program vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Esasen bu programı, 100 bin yeni üyemizin tamamının katılımıyla yapmayı istiyorduk. Ancak salgın şartları sebebiyle bu şekilde sınırlı bir toplantıyla iktifa etmek durumunda kaldık." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, aslında hedeflerinin bu programı İstanbul'un en büyük stadyumlarından birinde yapmak olduğunu ancak salgının bunu engellediğini söyledi.
Salgının engellemesinin yürüyüşlerini durdurmayacağını aktaran Erdoğan, "İşte şu anda bu meydanda hamdolsun, bu coşkulu katılımla adımı attık, yolumuza devam ediyoruz. Gönüller bir olduktan sonra fiziki mesafelerin öneminin kalmadığına inanıyoruz. Bizleri bir araya getiren İl Başkanımıza ve ekibine teşekkürlerimi sunuyor, Rabb'im muhabbetimizi, dayanışmamızı daim eylesin diye dua ediyorum." şeklinde konuştu.
"AK PARTİ 10,5 MİLYONU AŞKIN ÜYESİYLE DÜNYANIN SAYILI SİYASİ HAREKETLERİNDEN BİRİDİR"
Kuruluşundan bugüne İstanbul teşkilatlarında görev alanlara gayretleri, emekleri, sadakatleri için şükranlarını ileten Erdoğan, İstanbul İl Teşkilatının partiye kazandırdığı 100 binin üzerindeki yeni üyeye "Büyük AK Parti ailesine hoş geldiniz" dedi.
Yeni üyelerin partiye kazandırılmasında emeği geçen, katkısı olan tüm teşkilat mensuplarını tebrik eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"'Üye Sayımız Artıyor, Ailemiz Büyüyor' sloganıyla yürüttüğümüz bu çalışmanın bereketli bir şekilde neticelendiğini görüyoruz. Salgınla mücadele kuralları bizi üye çalışmalarında yeni yöntemler geliştirmeye yöneltti. Her şeyin dijitalleştiği bir devirde siyasetin bunun dışında kalması elbette düşünülemez. Biz de üye başvurularını internet üzerinden alacak bir sistem kurduk. Yeni üyelerimizden 11 binin ön başvurularını 'akuyelikistanbul.org' internet sitesi aracılığıyla aldık. Buradan başvuran vatandaşlarımızı bizzat evlerinde ziyaret ederek, üye kayıtlarını kesinleştirdik. Yeni üye seferberliğinin parti teşkilatlarımıza farklı bir dinamizm, yepyeni bir heyecan kazandırdığını görüyoruz. Salgın sebebiyle yüz yüze iletişimin zorlaştığı, dünyanın birçok ülkesinde hayatın neredeyse durma noktasına geldiği bir dönemde İstanbul Teşkilatımızın bu kampanyası çok da değerlidir, anlamlıdır. Önümüzdeki süreçte 'TAMAM' diye sloganlaştırdığımız temizlik, maske, mesafe tedbirlerini harfiyen uygulayarak partimize yeni üyeler kazandırma çalışmalarına devam edeceğiz. Hamdolsun bugün AK Parti 10,5 milyonu aşkın üyesiyle bırakın Türkiye'yi, dünyanın sayılı siyasi hareketlerinden biridir."
Erdoğan, AK Parti İstanbul 100 Bin Yeni Üye Programı'ndaki konuşmasında, ülkenin tüm renklerini kucaklayan, bütün farklılıklarını kuşatan bu hareketin, bu davanın Türkiye'nin en geniş ailesi olduğunu söyledi.
Sadece üye sayısına göre değil, aynı zamanda temsil kabiliyeti bakımından da açık ara birinci parti olduklarını dile getiren Erdoğan, AK Parti'nin güçlü olması ve güçlü kalmasının Türkiye'nin birlik, bütünlük ve selameti açısından hayati öneme sahip olduğunu kaydetti.
Bu hareket ne kadar büyürse Türk demokrasisinin de o derece güçleneceğini dile getiren Erdoğan, "Bu hareket ne kadar güçlenirse Türkiye'nin kalkınma gayretleri de o derece hızlı neticeye ulaşır. AK Parti ne kadar geniş bir kitleye ulaşırsa milletimizin kardeşliği o derece kuvvetlenir. AK Parti özellikle genç kuşaklarla kadrosunu ne kadar tahkim ederse Türkiye'nin geleceği o derece aydınlık olacaktır." diye konuştu.
Erdoğan, üye çalışmalarını yürütürken yapılan her yeni kaydın partiyle beraber ülkeyi de güçlendirdiğinin asla akıllardan çıkarılmaması gerektiğini vurgulayarak, 'küçük olsun, benim olsun' düşüncesiyle değil, 'büyük olsun bizim olsun' vizyonuyla hareket edeceklerini söyledi.
Erdoğan, partiye emek vermiş, teşkilatın tozunu yutmuş tüm yol arkadaşlarıyla irtibatın güçlendirileceğini ifade etti.
Konuşması sırasında "Tayyip dede" diye seslenen bir çocuğa "Hoş geldin torunum" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"83 milyonun her bir ferdini kucaklamaya çalışacağız. Yeni isimlerle yeni yüzlerle yeni hizmet erleriyle kadrolarımızı tahkim ederken tek bir gönüldaşımızı dahi dışarıda bırakmayacağız. Hiç kimseyi dışlamadan, kırmadan, dökmeden, hatta varsa kırık kalpleri tamir ederek faaliyetlerimizi yürüteceğiz. Daha önce de ifade etmiştim, bu vesileyle tekrar altını çizerek söylemek istiyorum. AK Parti milletin partisidir. 83 milyonun tamamının partisidir. Bu partiyi kuran da 18 yıl boyunca iktidarda tutan da milletimizin bizatihi kendisidir. Milletimizin sinesinden çıkmış bir hareket olarak bizim kimseyi dışlamaya, kimseyi ötekileştirmeye, kimseyi inancından, fikrinden, hayat tarzından ötürü hor, hakir görmeye hakkımız yoktur. Önce millet, önce memleket diyen Türkiye eksenli hareket eden herkese elimizi uzatmak durumundayız. Bugüne kadar uzattık, uzattığımız için de Allah'a hamdolsun güçlüyüz."
Erdoğan, AK Parti çatısı altında terör ve şiddetle arasına mesafe koyan herkese, ne kadar aykırı olursa olsun her türlü görüşe yer olduğunu, hakaret içermediği sürece partinin güçlenmesine katkı yapacak her türlü eleştiriye de kapının sonuna kadar açık olduğunu kaydetti.
Hakikatin kıvılcımının fikirlerin yasaklanmasından değil, fikirlerin çarpışmasından doğduğuna inandıklarını dile getiren Erdoğan, şimdiye kadar bu anlayışla hareket ettiklerini, farklı fikirlere daima açık olduklarını anlattı.
AK PARTİ'NİN 7. BÜYÜK KONGRE SÜRECİ
Erdoğan, özellikle şu an çalışmaları devam eden 7. büyük kongre sürecini bu bakımdan en verimli şekilde değerlendirmek istediklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Büyük kongre hazırlıkları, bize hem muhasebe yapma hem kendimizi yenileme hem de eksikliklerimizi giderme fırsatı veriyor. Salgın sebebiyle kongrelerimizi sadece teşkilat mensuplarıyla yapmak zorunda kalsak da milletimizin farklı kesimleriyle irtibatımızın kopmasına asla müsaade etmiyoruz. Salgın kurallarına uygun şekilde vatandaşlarımıza ulaşarak, onlarla hasbihal ediyor, fikirlerini alıyor, gönüllerini kazanmaya çalışıyoruz. İnşallah bu sürecin sonunda AK Parti çok daha güçlenmiş şekilde yoluna devam edecektir. Sizler de görüyorsunuz Türkiye olarak aynı anda birden çok cephede çetin bir mücadele veriyoruz, içeride veriyoruz, sınır ötesinde veriyoruz, ötenin ötesinde de veriyoruz. Sadece sınırlarımız içinde değil, Irak'tan Suriye'ye, Akdeniz'den Ege'ye kadar geniş bir alanda emperyalizmin farklı yüzleriyle muhatap oluyoruz. Bir asır önce Anadolu'yu işgal edenlerle bugün Libya'da Doğu Akdeniz'de karşımıza dikilenler arasında niyet ve saik bakımından hiçbir fark yoktur. O dönemde işgalcilere alkış tutanlar olduğu gibi bugün de farklı kisveler altında mandacılığı savunanlar var. O dönemde işgalcilerle bir olup millete ihanet edenler olduğu gibi bugün de gavurun kılıcını sallayanlar var. O dönemde kalemini işgalcilerin emrine verenler olduğu gibi bugün de Batılı efendilerine şirinlik yapan kalemşörler var."
Erdoğan, tıpkı bir asır önce olduğu gibi bunların karşısında ise istiklali ve istikbali için gerekiyorsa kanının son damlasına kadar mücadele etmeye hazır bir millet olduğunu vurgulayarak, işgale boyun eğmek yerine 'Ya istiklal ya ölüm parolasıyla' Anadolu'yu yedi düvele dar eden Şerife Bacılar, Sütçü İmamlar, Nene Hatunlar, Antepli Şahin Beylerin halen var olduğunu kaydetti.
"SALDIRILARIN HEDEFİ 100 YIL ÖNCE YARIM KALMIŞ HESABI GÖRMEK"
"Ülkemizi terörle baskıyla ekonomik tetikçileriyle hedef alanların amacı bizi onurlu ve kararlı duruşumuzdan vazgeçirmektir." diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Böyle başkalarıyla bize kalkıp da ekonomik destur çekmeye çalışanlar kusura bakmasınlar. Bunların derdi ne AK Parti'yledir, ne Tayyip Erdoğan'ladır. Bunların derdi milletimizin bizatihi kendisiyledir. Toprağından devletine kadar Türkiye'nin varlığıyladır. AK Parti ve Tayyip Erdoğan üzerinden Türkiye'yi teslim almak, Türkiye'ye diz çöktürmek için her yolu deniyorlar."
Her ne kadar muhalefet görmek istemese de bu geçeği artık milletin tüm fertlerinin gördüğünü belirten Erdoğan, mücadelenin Tayyip Erdoğan'ın ikbal mücadelesi olmadığını, ülke ve gelecek için yürütülen istikbal mücadelesi olduğunu, vicdan ve izan sahibi herkesin bildiğini kaydetti.
Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un "Bizim problemimiz Türk milletiyle değil, bizim problemimiz Erdoğan'la, Erdoğan'ı indirmemiz lazım" dediğini anımsatarak, "Macron senin zaten süren az kaldı. Gidicisin. Ben sana birkaç yıl önce ne demiştim? Bir telefon görüşmemizde, bak tarih bilgin hiç yok, önce tarih öğren demiştim ve Türkiye'ye tarih dersi verme. Biz sizi Cezayir'den tanırız. Bir milyon Cezayirliyi siz öldürdünüz, 800 bin Ruandalıyı siz öldürdünüz. Biz sizi Libya'dan tanırız. Yüz binlerce Libyalıyı siz öldürdünüz. Bize insanlık dersi veremezsiniz. Biz Osmanlı olarak buralara gittiğimiz zaman barışı götürdük, buralara gittiğimizde insanlığı götürdük. Önce bunu öğren. Tabi bunu hazmedemiyor, onun için çıldırıyorlar." diye konuştu.
Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen AK Parti İstanbul 100 Bin Yeni Üye Programı'nda, Osmanlı'nın gittiği bölgelere barışı ve insanlığı götürdüğünü, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un önce bunu öğrenmesi gerektiğini ancak bunu öğrenmeyi de hazmedemediğini ve "onun için çıldırdıklarını" ifade etti.
AK Parti'nin şahsında zayıflatılmak istenenin 83 milyonun birlik, beraberlik ve kardeşliğinin olduğunu, tüm Türkiye'nin bunu kabul ettiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Medya ve siyaset mühendisliklerine rağmen halen Türkiye'nin en güçlü partisiysek bunun sebebi milletimizin basiret ve ferasetidir. Son 18 yıldır partimiz üzerinde oynanan oyunların hepsi Anadolu insanının irfanı karşısında başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Şimdi dertleri ne? 'Eyvah Barbaros Doğu Akdeniz'de. Bir taraftan sismik araştırmalar öbür taraftan sondaj çalışmaları. Eğer bir de Türkiye petrolü bulduysa, doğal gazı bulduysa vay halimize.' Dertleri bu. Çalış senin de olur. Biz şu anda çalışıyoruz. İki tane sismik araştırma gemimiz var. 3 tane sondaj gemimiz var ve bunlarla gece gündüz demeden çalışıyoruz ve çalışacağız. Rabbim bunun neticesini de bizlere nasip edecek."
"TÜRKİYE VARSA BİZ VARIZ, TÜRK MİLLETİ GÜÇLÜYSE BİZ DE GÜÇLÜYÜZ"
Erdoğan, milletin gerektiğinde canı pahasına kendilerinin kara kaş, kara göz, hoş sohbet ve endamları için değil, bu ülkeye olan sevdalarından dolayı sahip çıktığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"AK Parti Türkiye'yi savundukça, büyük ve güçlü Türkiye davasına omuz verdikçe milletimiz de AK Parti'ye destek olmayı inanıyorum ki sürdürecektir. Bugün geldiğimiz noktada AK Parti'nin kaderiyle ülkemizin kaderi bütünleşmiştir. Türkiye varsa, ayaktaysa, güçlüyse, bilim ve fene doğru ilerliyorsa, AK Parti işini doğru yapıyor demektir. Bırakın bu ülkenin başına bir şey gelmesini, ayağına taş değse bunun vebali hepimizin üzerinedir. Kardeşlerim, unutmayın Türkiye varsa biz varız, Türk Milleti güçlüyse biz de güçlüyüz.
Türkiye hedeflerine yaklaşıyorsa işimizi doğru yapıyoruz demektir. Ülke ve millet düşmanlarının hedefindeysek doğru yönde yürüyoruz demektir. Milletin ve ümmetin dualarını alıyorsak, istikamet üzereyiz demektir. Mazlumların ve mağdurların umudu olmayı sürdürüyorsak hakka ve hakkaniyete uygun şekilde çalışıyoruz demektir.
Hakkın ve halkın rızası dışında bir hesap asla gütmüyoruz. AK Parti olarak 19 yıldır hep bu şekilde çalıştık. Milletimizin gönlünde hep bu şekilde yer edindik. Girdiğimiz tüm mücadelelerden yine bu şekilde başarı ile çıktık. Yine bugün de yarın da ne yapacaksak, hangi mücadeleyi vereceksek yine milletimizle birlikte gerçekleştireceğiz. Allah'ın izniyle ülkeye ve millete hizmet yolundan asla dönmeyeceğiz."
"TÜRKİYE'Yİ HER ALANDA BİRİNCİ LİGE TAŞIMA İMKANINA KAVUŞACAĞIZ"
Erdoğan, öyle bir süreçten geçildiğini ve doğru adımlar atılırsa ülkenin önünde yepyeni bir dönemim kapılarının açılacağının altını çizerek, "Şehitlerimizle beraber yürüyoruz. Rabbim şehitlerimize rahmet eylesin, bizleri onlarla beraber sevgili habibinin Liva'ul Hamd ismiyle müsemma sancağı altında bizleri haşreylesin." dedi.
Sadece darbeler, krizler, antidemokratik müdahaleler nedeniyle kaybedilen yılları telafi etmekle kalmayacaklarını, Türkiye'yi her alanda birinci lige taşıma imkanına kavuşacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Yanlış adımlar atmamızın bedelini ise sadece partimiz değil, milletimizle beraber, umudunu bize bağlamış yüz milyonlarca dostumuz, kardeşimiz de ödeyecektir." dedi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Tarihimizin en kritik döneminde sizlere karşımdaki bu kadroya, çok önemli görevler düşüyor. Her birinizin omuzlarında taşıdığı bu sorumluluğun bilinciyle hareket edeceğinden ben şüphe duymuyorum. Size inanıyor ve güveniyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu kutlu yolculukta her birinize Mevladan muvaffakiyetler diliyorum. Partimiz ve davamız için İstanbul'un ne kadar önemli olduğunu sizler zaten biliyorsunuz. Hep birlikte çok daha fazla çalışarak, önce 2023 sonra 2024'te İstanbul halkının teveccühünü rekor oy oranlarıyla sandığa yansıtacağımıza inanıyorum. Aynı neticeyi Türkiye genelinde de elde edeceğiz. AK Parti ailesine yeni katılan tüm dava arkadaşlarıma 'aramıza hoş geldiniz' diyorum. İstanbul İl Başkanımıza ve ekibine gayretleri için gençlik ve kadın kollarına teşekkür ediyor ve sizleri Allah'a emanet ediyorum, kalın sağlıcakla."
Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile genel başkan yardımcıları ve bazı milletvekilleri de katıldı.
Katılımcılar, sosyal mesafe kuralına uygun şekilde oturarak, programı takip etti. Bir grup, "Kasımpaşa çocuğu Tayyip Erdoğan" sloganı attı.
Erdoğan, platforma "Seninle her şeye varım" şarkısı eşliğinde çıktı ve partilileri selamladı. 100 bininci üye Kevser Sevinç ile tanışarak tebrik eden Erdoğan'a Kufi ile yazılan, İstanbul’un fethini müjdeleyen bir tablo hediye edildi, 106 bin 155 yeni üyenin formları sunuldu.
Programda son olarak en fazla üye yapan ve hedeflerine ulaşan teşkilat mensuplarına belge verildi.