Atatürk'ü indirdi Abdülhamid'i astı

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen Abdülhamid Sempozyumu tanıtım toplantısına katıldı. Kahraman, Abdülhamid’e vefa borçlarını yerine getirdiklerini söyledi. Toplantıya Kahraman’ın yanı sıra, TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, TBMM Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, Bilim ve Değerlendirme Kurulu Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Yasin Yıldız da katıldı.

MECLİS’İ KAPATMIŞTI

Dolmabahçe’de düzenlenen basın toplantısında konuşan İsmail Kahraman özellikle gençlerin tarihi bilmediğine dikkat çekerek, tarihimizden dersler çıkarmak gerektiğini söyledi. Kahraman devamında şöyle konuştu: “174. doğum günün münasebeti ile 2. Abdülhamid’e dair bu sempozyumu gerçekleştiriyoruz. Sempozyumun başkanlığımızca tertip ve himaye edilmesi tarihimiz açısından unutulmayacak bir yeri olan böylesi bir hükümdara vefa borcumuzun yerine getirilmesi dışında özel bir manası daha vardır. Sultan 2. Abdülhamid tahta çıktıktan sonra anayasal parlamenter sisteme geçişle ilgili çalışmaları Dolmabahçe Sarayı’nda başlatmış, ardından 1. Meşrutiyet 3 Aralık 1876’da ilan edilmiş ve Meclisi Mebusan ilk toplantısını 19 Mart 1877’de bu sarayda gerçekleştirmiştir. Milli iradenin tecelligahı olan TBMM’nin Sultan 2. Abdülhamid’i anması ve bu anma etkinliğini Dolmabahçe Sarayı’nda yapması işte böyle özel bir anlamı da ifade etmektedir.”

ANAYASAYI BOĞDURMUŞTU

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Abdülhamid’i parlamenter sisteme geçiş döneminin padişahı olduğu gerekçesiyle överken ilk anayasanın mimarı Mithat Paşa’yı Taif’te boğdurduğundan ise hiç söz etmedi.

Anayasayı ilan etme sözü vererek tahta geçen Abdülhamit, 33 yıllık iktidarı sırasında anayasayı rafa kaldırmış, Meclis’in çalışmalarına fiilen son vermişti. Kanun-i Esasi’yi hazırlayan kurulun başkanı olan Mithat Paşa, Abdülhamit tarafından Yıldız Sarayı’nın bahçesine kurdurulan çadır mahkemesinde Abdülaziz’i öldürmekten “yargılanmıştı.” İddia makamı 2. Abdülhamit olunca işkencede ‘öten’ sanık, yalancı tanık ve hükmü peşinen vermiş yargıç bulmak çok da zor olmamıştı. Mahkemenin birinci başkanı Mithat Paşa’nın Tuna Valiliği zamanında uygunsuz davranışları nedeniyle görevinden aldığı Sururi Efendi’ydi. Mithat Paşa savunmasını bile yapamadığı “ilk Ergenekon davasında” mahkeme tarafından Taif’e sürülerek burada öldürülmüştü. Abdülhamit, Mithat Paşa’nın kellesini bizzat huzuruna getirtmişti. 33 yıllık istibdat döneminde de pek çok vatanseveri jurnalcileri vasıtasıyla zindana attıran Abdülhamit, 31 Mart gerici ayaklanmasında da önemli bir rol oynamıştı.

ATATÜRK’ÜN FOTOĞRAFINI İNDİRMİŞTİ

15 Temmuz gecesi TBMM bombalanmış, bazı bölümleri hasar görmüştü. Sonrasındaki tadilatta, hasar almayan bölümlerden olan ve “Mareşal Locası” olarak bilinen locada bulunan Atatürk’ün Mareşal üniformalı portresi kaldırılmıştı. AKP İdare Amiri Salim Uslu, onarımdan sonra üniformalı Atatürk tablosunun eski yerine asılmayacağını söylemiş ve “Atatürk’ün Meclis’te yüzlerce sivil resmi varken üniformalı resminin oraya konması doğru değil. Esas sorun Meclis’te üniformayı temsil eden mekanizmaların ortadan kaldırılmasıydı. O resim kışlada olur, hiçbir şekilde Meclis’te olmaz” diye konuşmuştu. Atatürk’ün resmini meclisten indirenlerin, meclisi kapatan Abdülhamid’i övmesi ve sempozyum düzenleyerek vefa borçlarını ödemeleri ise şaşırtmadı.