26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Deutsche Bank batıyor mu?

Her ne kadar biz “Batı” diye özetleyip bir görsek de, Amerikalılar ve Avrupalılar arasında ticari anlamda çok büyük bir rekabet var

Deutsche Bank batıyor mu?
A+ A-

Devrim E. Zelyut

Bu rekabette taraflar başarılı olmak için, her türlü stratejiyi de uygulamaktan geri durmuyorlar.

Aradaki rekabetin sertliği ilk olarak, araçların egzoz emisyon değerlerini manipüle etmesi nedeniyle Volkswagen hakkında ABD'de açılan davada, yol açtığı zararlara karşılık Alman otomotiv devinin 15 milyar dolarlık bir cezaya çarptırılması ile ortaya çıkmıştı.

Bu gelişmeyi takiben Avrupa Birliği Komisyonu ABD'li şirket olan Apple’a, Avrupa kurallarına aykırı vergi indirimi sağlandığı gerekçesiyle İrlanda'ya 13 milyar avro (14,6 milyar dolar) geri ödeme yapmasını kararlaştırmıştı.

AB’nin Apple hamlesi ardından ABD Adalet Bakanlığı, Deutsche Bank'ın 2008 öncesi gerçekleştirdiği konut kredisine (mortgage) dayalı menkul kıymetler faaliyetlerinde usulsüzlük yaptığını iddia ederek, uzlaşma bedeli olarak bankadan 14 milyar dolar talep etti.

Bu karar sonrası Avrupa piyasaları dalgalandı ve Deutsche Bank hisseleri uluslararası piyasalarda adeta çakılmaya başladı. Bankanın hisseleri Ocak’dan bu yana yüzde 50’den fazla değer kaybetti. Bu dönemde yaklaşık 30 milyar avro olan bankanın piyasa değeri ise yaklaşık 15 milyar euro eriyerek 14,49 milyar avroya geriledi.

Bütün bunların başlamasının nedeni ABD tarafından kesilen 14 milyar dolarlık ceza. Ancak Bankanın CEO'su John Cryan, banka çalışanlara yönelik kaleme aldığı bir mektupta, bankanın likidite rezervlerinin 215 milyar avronun üzerinde olduğunu bu nedenle sağlam temellere sahip olduklarını belirtti.

DEUTSCHE BANK MESELESİ NEDEN BÜYÜYOR?

Fakat Deutsche Bank üzerinden çıkan ve günlerdir Avrupa ve ABD borsalarını aşağıya getiren gelişme bugün de bir türlü durmadı. Nedenlerini irdeleyecek olursak; bankanın durumu ceza öncesinde de iyi görünmüyordu. 2015 yılında 6,8 milyar avro zarar etmiş ve geçen yıl binlerce çalışanını işten çıkarmayı planladığını duyurmuştu. Rusya'da kara para aklama ve Avro Bölgesi’ndeki düşük faiz oranlarının olumsuz etkisinde kalmıştı.

Ayrıca bankanın çıkardığı hisse senedine dönüştürülebilir şartlı tahvillerin (contingentconvertiblebonds) ödemelerini yapmakta zorlanacağına dair çıkan söylentiler ve hesaplamalar bankadan kaçışı doğurdu.

Bu hafta içinde bankayla çalışan yaklaşık 10 hedge fonunun finansal risklerini azaltmak için bankayı bıraktığı haberi geldi.

Deutsche Bank 2008 öncesinde ABD’de konut kredilerine dayalı türev ürünler çıkartarak,Amerikan piyasalarını krize sokan gurubun içinde öne çıkmıştı. Aynı yıllarda Lehman Brothers denilen ABD yatırım bankası da yaptığı riskli işlemler nedeni ile batarak ABD’de ekonomik sistemi oldukça zorlamıştı.

AMERİKAN ETKİSİNDEN BAHSETMEK DOĞRU MU?

Lehman’ın başına gelenlerin bir benzeri Deutsche’nin başına mı geliyor diye sormadan edemiyoruz. Her iki bankada sermayelerinin üzerinde riskli krediler vererek sıkıntıya girdiler. Bu noktada Amerikalıların ‘bankadan kaçış var’ haberini ısıtmaları aklımıza, ‘Avrupa’nın başı Deutsche yüzünden biraz derde girerse bu Amerika için kötü olmaz’ fikrini getirmedi değil.

Lehman ile kıyasladığımız zaman Deutsche 220 milyar avro ile daha likit bir görünüme sahip. Lehman’ın kayıpları öz sermaye ile oranlandığında Deutsche’ye göre çok daha büyüktü ve Lehman’ın arkasında duran bir otorite yok iken, Deutsche’nin arkasında AB mali gücü mevcut.Ancak ne olursa olsun her bankanın ana sermayesi güvendir. Güvenin kaybolduğu ortamda yatırımcılar paralarını çekmeye başladıkları an, hiçbir güç çöküşün önüne geçemez.

Deutsche Bank konusunda AB’li yöneticilerin erken önlemler almaları, finansal yangının Avrupa’yı sarmasını önleyebilir ama bu yangın ister erken sönsün, ister geç, Avrupa’yı bekleyen yüklü bir fatura şimdiden kesildi bile…

Son Dakika Haberleri