EREN ERDEM/ Kimin gazabı?-(TAMAMI)
Suriye’ye karşı savaş tamtamları, bir anda “fetih” marşları eşliğinde bir cihada dönüştürüldü. Mavi Marmara’ya İsrail askerleri tarafından yapılan çıkartma sonrası çalınamayan savaş tamtamları, fetih sloganları eşliğinde mazlumları savaşa sürüklüyor. Doğru ya, Mavi Marmara’ya çıkartmayı “İsrail yaptı.”
Bu fetih coşkusu, “Türkiye’nin gazabı” gibi ibareler ile başlayan cümlelerin taşkınlığıyla doluyor. Savaş boruları çalıyor. Başbakan Erdoğan; fetih müjdelercesine haykırıyor kameralara...
Gazap Türkiye’nin değil, Erdoğan’ın gazabı. Allah’ın gazabından endişe duymaz bir tavırla, Müslüman mazlumlar üzerine hücum etme cürreti gösterebilecek bir algının, gazaptan anladığı şey başkadır. Suriye’nin Nato çizmesi altında ezilmesi adına her türlü dalavereyi çevirenler, evvela Allah’ın gazabından korkmalı.
Çünkü bu türden bir zulme karşı Allah’ın gazabı çok çetindir. Zalimler karşısında ki zaferi malumdur. Nemrut, Firavun ve Haman örnekliği unutulmamalıdır...
Eğer bir gazaptan bahsedeceksek bu; “Nato’nun gazabı” olur. Ve birileri de bu işin taşeronu olur. Aklın ve mizanın tartısından çıkacak yegane netice budur.
Bir söz vardır. Mazlumun ahı, indirir şahı!
Mazlum halkların savaşından elde edilecek kazanımlar, ateştir. Sahiplerini ebediyen kavuracak, koltuklarını onlara dar edecek bir ateştir.
Bu nedenle, “gazap” kelimesini kullanırken dikkatli olmak gerekir.
Kur’an-ı kerim’de gazap kelimesi yaklaşık 8 yerde geçer. Kullanıldığı yerler çok ilginçtir.
Enfâl 16 Her kim böyle bir günde, savaşmak için başka bir yer tutmak yahut başka bir birliğe katılmaya gitmek dışında onlara arkasını dönerse, Allah’tan bir gazaba çarpılmış olur. Varacağı yer cehennemdir onun. Ne kötü varış yeridir o!
Mazlumlara saldıran “müşriklere” karşı savaşmamanın kendisi “Allah’ın gazabını üzerine çekmek” manasına geliyor. Allah, gazabını o kimseler üzerine doğrultacağını müjdeliyor. Nato’nun süvariliğine soyunanların, Amerikan atına binerek Osmanlı kılıcı sallama gafletine düşenlerin bu ayeti bir kez daha gözden geçirmesi gerekir.
Bakara 90 Allah’ın, kullarından dilediğine lütfunun eseri olarak indirdiğini zalimce kıskanarak, Allah’ın vahyettiğini inkâr etmeleri uğruna öz benliklerini sattıkları şey ne çirkindir! Bu yüzdendir ki gazap üzerine gazaba çarpıldılar. Gerçeği örtenler için rezil edici bir azap vardır.
Gerçeği örtenler, Allah’ın emrettiği “kardeşliği” küresel zalimler uğruna bozanlar “gazaba çarpıldılar.” Çarpılacaklar! Kur’an’ı Kerim’in savaş açtığı şirk çetesiyle kol kola gezenler, bu gafletten uyanmadıkça, iflah olmazlar. Ancak, sonlarını hazırlarlar...
Rebeze Kültür Evi kapılarını açıyor...
Kıymetli dostlarım. 1 Temmuz Pazar günü, saat 18:00’de Rebeze Kültür Evi kapılarını açıyor. Ebuzer’ce duruşun önemli merkez üslerinden olan Rebeze, açılış yapıyor. Tüm dostlar davetlidir.
Rebeze, Ebuzer El Gıffari gibi muhalif ve devrimci bir sahabenin iktidar ve mülk sahipleri tarafından sürgün edildiği yerin ismidir. Ebuzer orada yatmaktadır. Bugün kalkıp, kendisini sürgün edenlerden hesap sormayı beklemektedir...
Rebeze’nin alt başlığı Kur’an’ın Kasas suresinden; “Biz ezilenleri yeryüzüne önder kılmak istiyoruz.”
İletişim : 0212 234 13 02
Adres : Bozkurt Cad. No:105/A Kurtuluş-Şişli (Kurtuluş Lisesi Karşısı)