Latin Amerika’da yeni emperyalist güç: Kana’da 1
Son 15 yılda Kanadalı maden şirketlerinin Latin Amerika’nın her yerinde ortaya çıktığına tanık olduk. Toronto Borsa’sında kayıtlı şirketlerin neredeyse yüzde 60’ını bu maden şirketleri oluşturuyor. Dünya madenciliğinin yüzde 40’ını icra eden bu Kanadalı maden şirketleri 2011’de Latin Amerika’da 1817 projeyi yönetiyordu. 2010 yılında bu projelerin mali değeri 57 milyar dolar olarak hesap edilmekteydi. Barrick Gold, Yamana Gold, Goldcorp, Teck, Kinross Gold ve Pan American Silver gibi şirketlerin kıtadan elde ettiği yıllık gelir milyarlarca dolar düzeyindedir.
Kanada devleti bu yatırımları desteklemek ve korumak amacıyla bütçesinden pay ayırıyor. Kanada Uluslararası Kalkınma Ajansı (CIDA) “yarı sömürge” ülkelerdeki yatırım koşullarını uygun hale getirmek üzere çalışıyor. CIDA yatırım için hedeflenen ülkelerdeki yasaları neoliberal yapıya uygun biçimde düzenlenmesi için siyaset çevrelerini ve bürokrasiyi “motive” ediyor.
Vergiler sıfırlandı
CIDA, 2001’de Kolombiya maden yasalarındaki kısıtlamaların ortadan kalkmasını sağladı. Bu sayede Kanadalı maden şirketlerinin ödemeleri gereken vergi yüzde 15’ten yüzde 0.04’e kadar geriledi. Aynı imtiyazlar için CIDA, 2002-2007 yılları arasında Peru’da Maden sektörü Reformu Projesi adı altında yapılan düzenlemelerde 9.6 milyon dolar harcadı. Daha çarpıcı bir örnek olarak, Honduras’ta Başkan Zelaya’nın ABD’ci bir askeri darbeyle devrilmesi sonrası, yeni yönetimle CIDA arasında gerçekleşen işbirliği verilebilir.
Ayrıca Kanada kanunlarına göre, ülke dışında iş yapan maden şirketleri kendi ülke yasalarında bulunan çevre ve insan kaynaklarına karşı sorumluluklardan muaftır. Kanada devletinin himayesindeki bu şirketlere yatırım yaptıkları ülkelerde dava açılamamaktadır.
Latin Amerika madenciliğinin yüzde 70’ini elinde bulunduran Kanada şirketleri, 22 bölgede yüksek çevre kirlenmesinden sorumludur. Tümü Kanadalı şirketler tarafından yönetilen Arjantin’de Escobal (Tahoe Resources Inc.), Guatemala’da San Martín (Goldcorp Inc.), Honduras’ta Payback (Blackfire Exploration Ltd.) ve Meksika’da Platosa (Excellon Resources Inc.) maden bölgelerinde artık halk içecek su, ekecek toprak, soluyacak havaya muhtaç hale gelmiştir.
Bir İnka Ginsengi: Maca turpu
İspanyol işgalciler Peru yükseltilerine çıktıklarında kendilerini halsiz hissetmişlerdi. Atları ve diğer hayvanları da üreyemez olmuştu. Botanike merak salan bir rahip halka sora-danışa bu soruna bir çözüm buldu: Maca turpu. 2300 ile 4400 metre yükselti arasında yetişen bu bitki insanlara canlılık ve enerji verirken hayvanların üremesine dikkat çekici bir etkide bulunuyordu. Günümüzde özellikle sporcular tarafından toz halde kullanılan Maca, her ne kadar laboratuvar incelemelerinde 12 haftadan az kullanımlarda cinsel hayata etkisi kanıtlanmamış olsa da, “İnka Viagrası” olarak da ün yapmış durumda. Enerji veren ve strese karşı etkisi kesin olan Maca, vücut savunmasını güçlendiriyor. NASA astronot diyetinde yer alan Maca’nın hafızayı ve refleksleri güçlendirdiği, öğrenmeyi kolaylaştırdığı araştırmalar sonucu anlaşılmış. Ayrıca bu mucize bitki menapozun olumsuz etkilerini de hafifletiyor.
Biliyor muydunuz?
Peru’da 43’ü Amazon bölgesinde, 4’ü And Dağı sırasında konuşulan 47 (3’ü yok olmak üzere, 18’i tehlikede) yerli dili olduğunu; bu dillerin içinde “Quechua”nın dört milyon Perulu tarafından ülkenin her yerinde en çok konuşulan yerli dili olduğunu; en az konuşulan “Sharanahua”nın yalnızca 600 kullanıcısı olduğunu; son 400 yılda Peru topraklarında konuşulan en az 35 dilin kaybolduğunu biliyor muydunuz?..
KISA... KISA... KISA... KISA... KISA... KISA... KISA... KISA... KISA... KISA...
* ABD Kongresi’nde alınan Venezuela hükümeti ve ordu yetkililerine yönelik yaptırım ve kısıtlama kararı Obama yönetimince reddedildi.
* Ekvador mahkemesi eski Devlet Başkanı Jamil Mahuad’ı “kamu fonlarını zimmetine geçirmek”ten 12 yıl hapse mahkûm etti.
* Honduras’ta 2009’da Başkan Zelaya’nın ABD’ci darbeyle indirilmesi sonrası topraksız köylülere yönelik saldırılarda 128 köylünün öldürüldüğü bildirildi.
Özgür Uyanık