3’lü zirve güçlü karar

Suriye’de 2011 yılında başlayan krizde sona yaklaşıldı. Suriye ordusunun sahada kazandığı başarılara paralel olarak ilerleyen siyasi çözüm çabaları bugün Rusya’nın Soçi kentinde devam edecek. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in evsahipliğinde yapılacak zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani katılacak.

İLMEK İLMEK SON VİRAJA GİRİLDİ

Rusya’nın Soçi kentinde bugün başlayan Erdoğan, Putin ve Ruhani zirvesi Suriye krizinin çözümü noktasında yeni bir sayfanın açıldığı anlamına geliyor. Yeni sayfanın en önemli özelliği inisiyatifin Atlantik kampından Avrasya’ya geçmesi. Bölge ülkelerinin bu başarısının arkasında ise askeri ve siyasi adımların birlikte atılması yer almakta.

HALEP'TEN SONRA ERİDİLER

İran’ın sahadaki varlığı ve Rusya’nın hava operasyonları terör örgütlerine büyük darbe vursa da Türkiye’nin önceliklerini değiştirerek Halep’in kurtarılmasına sunduğu katkı askeri anlamda denklemi değiştirdi. Halep’in temizlenmesi ve örgütlerin birkaç bölgede toplanması IŞİD’le mücadeleyi kolaylaştırdı.
Astana Zirvesi’nde alınan ‘Çatışmasızlık Bölgeleri’ kararı kapsamında enerjisinin tümünü IŞID’le mücadeleye ayıran Suriye ordusu son olarak Irak sınırındaki Ebu Kemal’i alarak zaferini ilan etti. Tayyip Erdoğan’ın Putin ile buluşmasında “Gelinen noktada siyasi çözüme odaklanabileceğimiz bir zemin oluştuğu konusunda mutabakız” ifadeleriyle duyurduğu süreç ise son iki ayda ikili buluşmalarla hız kazandı. Erdoğan, siyasi çözümün ana hatlarını netleştirmek için 28 Eylül, 13 ve 22 Kasım tarihlerinde Rusya lideri Putin ile görüşürken İranlı mevkidaşı Ruhani ile de 4 Ekim’de Tahran’da bir araya geldi.

ASTANA'YA ONAY

Bugün ilk kez aynı masa etrafında toplanacak liderlerin yoğunlaşacağı başlık Astana’da alınan kararların uluslararası platlformlarda onaylanması olacak. Putin’in, Esad ile buluşmasında Birleşmiş Milletler’in himayesine yaptığı vurgu Astana’da alınan kararların olgunlaşma aşamasına geldiğinin kanıtı olarak yorumlandı. Astana’da 7’ncisi düzenlenen zirvede siyasi çözüm çabalarına vurgu yapılarak Birlemiş Milletler’in 2254 sayılı kararı hatırlatılmıştı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2015 yılının sonunda kabul ettiği 2254 sayılı karar, terör örgütlerinin dışarıda bırakıldığı bir müzakere sürecinin sonunda “Altı ay içinde kapsayıcı ve mezhepsel olmayan” bir geçiş hükümetini ve nihai olarak seçimlerin tekrarlanmasını öngörüyordu. Batılı devletler, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın geçiş hükümeti döneminde görevde kalmasını kabul etse de seçimlere katılmasına karşı çıkıyorlarladı.