19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘ABD güdümündekiler DEAŞ'ı yönetiyor’

İçişleri Bakanı Soylu, Suriye’deki DEAŞ militanlarının Fergana Vadisi’ne taşındığını belirterek, ‘Amerika Afganistan'ı terk etti. Peki terk edince ne oldu? Orada Amerika'nın güdümündeki bazı komutanlar, Rakka'dan getirdikleri DEAŞ'ın içerisinde yöneticilik yapmaya başladılar.’ dedi.

‘ABD güdümündekiler DEAŞ'ı yönetiyor’
A+ A-

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bursa'da Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye Muhtarlarla El Ele" başlıklı toplantıda konuştu. Burada "Tüm dünyada yakalanan eroinin yüzde 21'ini tek başına, bu ülkenin polisi, askeri, jandarması, sahil güvenliği, gümrük muhafaza birimleri yakalamaktadır." diyen Soylu, uyuşturucuyla mücadelede gelinen noktaya değindi. İçişleri Bakanı Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

TARİHİ REKOR

"Bu yıl Cumhuriyet tarihimizin eroin yakalamadaki rekorunu egale ettik. 2019 yılında 20 tondu. Şimdi, bu yıl toplam 22 tona çıkarttık. Bunun 20,5 tonunu güvenlik güçlerimiz, 1,5 tonunu da gümrük muhafaza ekiplerimiz... Toplam 22 ton yakalandı. Bütün bu mücadele hep birlikte sürdürülmektedir. Yaklaşık Türkiye'de 2017 yılında uyuşturucuya bağlı ölümlerden ölenlerin sayısı Adli Tıp rakamlarına göre 941'di. Biz 2020 yılını 314 ile tamamladık. İnşallah bu yıl daha az bir rakamla bunu bitireceğiz. Bu el birliğiyle olmaktadır. Bir taraftan meselenin arza yönelik mücadelesi, bir taraftan talebi düşürmeye yönelik mücadelesi, bir taraftan rehabilitasyonla bu işin hep birlikte içerisindeyiz. 28 Avrupa Birliği ülkesinde yakalanan ectasy tabletin toplamından yaklaşık 2 kat fazlasını yine bu ülkenin güvenlik birimleri yakalamaktadır. Bunu biz mi üretiyoruz? Hayır. Bunların hepsi yurt dışından geliyorlar. Amerika, Afganistan'ı işgal ettiğinde 15 bin dekar ile 20 bin dekardı oradaki üretim, 200 bin dekara çıktı. Buradan bir siyaset ürettiler. Sadece insanların oradaki hayatını kabusa çevirip, göç etmesini temin etmediler. Aynı zamanda dünyaya uyuşturucu ihraç ettiler. Bunu kim yaptı? Amerika'nın bizatihi kendisi yaptı ve bunu bir politika olarak ortaya koydu. Derdi bu bölgeleri istikrarsızlaştırabilmek, bu bölgeleri ufka değil, vizyona değil sadece ayaklarının ucuna bakabilecek duruma getirmektir. Başka hiçbir tablo değil."

BÜYÜK BİR TEZGAH

Büyük meselelerin, mahallelerin hayat ve yaşam standardını, insanların huzurunu etkilediğini belirten Soylu, şöyle konuştu:

"DEAŞ, coğrafyamız için tehdit miydi? Tehditti. Bunu söylüyorum, söylemeye devam edeceğim. Rakka'da yani Suriye'nin Rakka'sında bir tek mantar tabancası patlatmadan PYD/PKK terör örgütü, Rakka'dan DEAŞ'ı tasfiye etti, Amerika'nın gücüyle. Peki nasıl oldu bu? Peki nereye gitti bu insanlar? Yine onların yönlendirmesiyle beraber iki yere gittiler. Biri Sina Çölleri, birisi de Afganistan ile Çin arasındaki vadiye. Peki sonra ne oldu? Sonra Amerika, Afganistan'ı terk etti. Peki terk edince ne oldu? Orada Amerika'nın güdümündeki bazı komutanlar, enteresan gelecek size, Rakka'dan getirdikleri DEAŞ'ın içerisinde yöneticilik yapmaya başladılar. Şimdi dünya bunu görüyor. Büyük bir oyun, büyük bir tezgah... Bazen demokrasinin içerisine sızdırılmış bir tezgah, bir senaryo... Bazen barış ve kardeşlik içerisine istismar eden bir senaryo... Bazen bir şeyle mücadele ediyormuş gibi gösterilen bir senaryo tablosuyla karşı karşıyayız. Onun için dünyanın başka bir noktasında olan bir meselenin Türkiye'nin, sizin muhtarı bulunduğunuz bir mahalleyi etkilememesi artık mümkün değildir."

LGBT SEVDASI YAPAY

LGBT'nin Türkiye'de yayılması için yurt dışı kaynaklı faaliyetler yürütüldüğüne de dikkat çeken Soylu, şöyle devam etti:

"Mahallenizde hangi anne baba, LGBT'nin bu ülkede yayılması, gelişmesi için size başvuruyor? Bir anne baba 'LGBT bu ülkede yayılsın? Bizim çocuklarımız bu işlerle daha çok ilgilensin.' diye bir tek kişi size başvurdu mu? Peki bu sevda nereden çıkıyor? Avrupa'dan ve Amerika'dan. Nasıl çıkıyor? Çok basit. Yurt dışında dernekler, vakıflar var bizatihi büyükelçilikleri var. Biz nasıl ayakta duruyoruz? Uyuşturucuyla saldırıyorlar ayakta duruyoruz. Terörle saldırıyorlar ayakta duruyoruz. Ekonomik olarak saldırıyorlar ayakta duruyoruz. Neden? Aile yapımız güçlü de onun için. Aile yapımız sarsılmıyor, ondan kalkınıyoruz. Zeminimizi oynak hale getirebilmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar ama başaramadılar. Sebep, medeniyetimiz güçlü, devletimiz güçlü ama en önemlisi milletimizin mayası güçlü. Yurt dışından bu derneklere yönelik ciddi bir fonlama var, bunu dile getiriyoruz, burada bir sorun olduğunu paylaşıyoruz ama buna rağmen dönüp yine bizi linç etmeye çalışıyorlar. Elin oğlu Türkiye'de bu tip meselelerin yaygınlaşması için niye para versin? Amerika hala bir terör örgütü olan PYD ile PKK'yı niçin desteklesin? Bir Amerikalı vatandaş kendi ülkesinin, bir terör örgütünü desteklemesini ister mi? Sadece para vermiyor, silah veriyor, mühimmat veriyor, eğitim veriyor, destek veriyor, moral veriyor, strateji veriyor, akıl veriyor. Bunların hepsini veriyor. Sonra dünyaya çıkıp demokrasi ve hukukun üstünlüğü vaazı vermeye çalışıyor."

ABD DEAŞ Süleyman Soylu Terörle Mücadele LGBT