17 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD’nin cezasız kalan suçları: Sanık ayağa kalk!

Alman dış politika bülteni German Foreign Policy (GFP) 30 Ağustos günü şunu yazdı: 'Batılı ordular Afganistan'da binlerce sivili öldürerek savaş suçları işledi. Yirmi yıldır sivillere yönelik ölümcül saldırıları ve Hindukuş'taki sistematik savaş suçları da sona erecek mi'.

ABD’nin cezasız kalan suçları: Sanık ayağa kalk!
A+ A-
ALİ MERCAN

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Taliban liderliğinde bağımsızlığını kazanan Afganistan’ı Amerika’nın da “Eşek gibi tanıyacağını” açıkladı. Mazlum Afganistan’a bağımsızlığı yakıştıramayan Batı hayranları, ABD’nin kovalanmasına çok üzüldüler. “20 yıllık kazanımlar” gitti diyerek, en kanlı zalim, tecavüzcü Amerika’nın özgürlük götürdüğünü iddia ettiler. Oysa başta Almanya ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, bırakalım Afganistan’ı tanımayı, “ABD’nin orada işlenen suçlarının, katliamların nasıl cezalandırılacağını” sormaya hazırlanıyorlar.

Afganistan’ın Taliban önderliğinde Amerika’yı kovalaması yeni bir devrimci dalganın habercisidir. Bu süreçte Türk Milleti, atılım sürecindeki Vatan Partisi’nin devrimci liderliği ile bu sürece büyük katkılar yapacaktır.

GFP: SUÇLU BATILI ORDULARIN CEZASI NASIL ÖDENECEK?

Alman dış politika bülteni German Foreign Policy (GFP) 30 Ağustos günü şunu yazdı:

“Batılı ordular Afganistan'da binlerce sivili öldürerek savaş suçları işledi. Bütünüyle geri çekilmeden önce işlenen suçların hiçbirisi telafi edilmedi. Yirmi yıldır sivillere yönelik ölümcül saldırıları ve Hindukuş'taki sistematik savaş suçları da sona erecek mi? ABD'nin Taliban ile geri çekilme anlaşması Şubat 2020'de imzalanana kadar, Batı kuvvetleri hava saldırıları ve özel kuvvetleriyle her yıl yüzlerce sivili öldürdü. Bir 'muhbirin' çözdüğü belgelere göre, her on SİHA kurbanından sadece birisi rapor edildi. Avustralya özel kuvvetleri, 'eğitim ritüeli' olarak savunmasız sivilleri öldürdü. Batı savaş suçları bugüne kadar cezasız kaldı.”

Taliban’ın ilerlediği ve Batılı güçlerin gerilediği yıllarda, sivillerin ölümleri belirgin olarak arttı, bunlar da Taliban’ın üzerine atıldı. Ancak bazı “faydalı böcekler” kayıtlar ve istatistikleri deşifre ederek, sivillerin öldürülmelerinin esas olarak batılı silahlı güçlerin eseri olduğunu ortaya çıkarttı. NATO üyesi Almanya’nın dış politika bülteninin, ABD’nin suçlarını gündeme alması hegemonyacılığın ve Batı cephesinin içine düştüğü durumu net olarak ortaya koymaktadır.

SAYISIZ SİVİLİ ÖLDÜREN BATILILARIN CEZASI NE?

GFP’nin raporu şöyle devam ediyor: “Afganistan'dan çekilen Batı silahlı kuvvetleri, Hindukuş'ta düzenli olarak çok sayıda sivili öldürdü. Birleşmiş Milletler tarafından, Kabil'de hükümet adına savaşan çeşitli birliklerce 2018'de ölen 3,804 sivilin kayıtları tutuldu. 1,185’inden en az 406’sı Batı ordusunun saldırılarında öldürüldü. 2019'da Batılı askerlerin neden olduğu sivil ölüm sayısı en az 559'a yükseldi. Düşüşler ancak ABD'nin Taliban ile Şubat 2020'de imzaladığı geri çekilme anlaşmasından sonrasına aittir. Haziran 2007'de, bir dizi bombalama sonuncusu Helmand eyaletinde çoğu sivil olan 80 kadar insan öldü. 5 Mayıs 2019'da, ABD'nin iddia edilen uyuşturucu laboratuvarı iddiasıyla bombalaması sonucu, 60 veya daha fazla sivil öldü. ABD bunların Taliban olduğunu iddia ederken, BM ise bu olayı sivil işçi, kadın ve çocukların ölümleri olarak açıkladı.” Liste uzayıp gidiyor. “4 Eylül 2009'da Alman Albay Georg Klein’ın emriyle çok sayıda sivilin hedef alınarak bombalandı. Bombalar, tankerlerde toplanan yüzlerce kişiyi vurdu; yüzden fazla sivil öldü. Toplanan kalabalığın isyancı olmadığı uyarılarına karşı Klein hava saldırısı emrini verdi. ABD özel kuvvetleri de çok sayıda sivili öldürdü. Potsdam askeri tarihçisi Sönke Neitzel, Alman Afganistan gazileriyle yapılan kapsamlı röportajlara atıfta bulunarak, alışılmadık derecede yüksek sayıda sivil zayiatını bildirdi.”

YÜZDE DOKSANI TESADÜFENMİŞ!

Barack Obama'nın genişlettiği ABD insansız hava araçları saldırılarında çok sayıda sivil öldü. SİHA saldırılarını sistematik olarak analiz eden Londra Araştırmacı Gazetecilik Bürosu, 13 binden fazla saldırıyı listeledi. Ölenlerin sayısı 4,100 ile 10 binin üzerinde, doğrulanabilen sivil ölümlerin sayısı ise 300 ile 900 olarak verildi. Çevrimiçi platform The Intercept tarafından yapılan araştırmaya göre, bu sayı çok düşük. The Intercept'in Ekim 2015'te bildirdiği gibi, bir “muhbir” tarafından verilen belgelere atıfta bulunarak, Ocak 2012'den Şubat 2013'e kadar kuzeydoğu Afganistan'da bir ABD insansız hava aracı kampanyasında gerçekleşen 200'den fazla ölüm, ABD hedef listelerinde sadece 35 olarak listelendi. Beş ay boyunca insansız hava araçlarıyla öldürülenlerin sadece yüzde onu listelendi. Yüzde doksan tesadüf olarak not edildi. ABD SİHA cinayetlerinin derinliklerine ışık tutan muhbir Daniel Hale, üç yıl dokuz ay hapis cezasına çarptırıldı. ABD’nin cezasız kalan suçları: Sanık ayağa kalk! - Resim: 1

KEYFİ ÖLDÜRME EĞİTİMİ

“2020 sonbaharında yayınlanan bir raporda, Avustralya özel kuvvetlerinin en az 39 Afgan'ı keyfi bir şekilde öldürdüğünü gösteriyor. Bir video Avustralyalı bir askerin mısır tarlasında savunmasız olarak yatan bir Afgan sivili yakın mesafeden üç el ateş ederek nasıl öldürdüğünü belgeliyor. Soruşturma raporuna göre, çatışma dışında, silahsız sivillere yönelik cinayetler, Avustralya özel biriminin yeni üyelerinin askeri niteliklerini geliştirmek için bir “inisiyasyon ritüeli-öldürme eğitimi” idi. ABD askerleri de savaş dışı cinayetler işlediler. Tarihçi Neitzel, Alman ordusundan gelen raporlara göre, Amerikalılar tutsak edilen Taliban'ı nasıl infaz ettiklerini kayıtsızca anlattıklarında “KSK (Özel Kuvvetler Komutanlığı)'dan en sert askerlerin bile sarsıldığını" bildiriyor. Keyfi cinayetlerin Batılı askerler için hiçbir hukuki sonucu olmadı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nce, ABD askerlerinin işkence ve istismarın yanı sıra cinsel şiddet uyguladıkları en az 54 kişide bu eylemler açıkça belgelendi. Federal Cumhuriyet, davaların en azından bazılarına müdahil olmuştur: Alman makamları, ABD'ye kaçırılma ve gözaltına alınma yol açan bilgileri sağlamakla kalmamış; Alman gizli servislerinin (Federal İstihbarat, Anayasayı Koruma servisleri) yanı sıra polis yetkilileri (Kriminal Daire) çalışanları, Ulm'den Khaled el-Masri de dahil olmak üzere Afgan işkence zindanlarından kaçırılan insanları sorguladılar. Hamburg'dan Ahmed S., Bremen'den Murat Kurnaz'ın Kandahar'daki bir ABD kampında gözaltına alınıp işkence gördüğünün yanı sıra KSK askerleri tarafından da dövüldüğüne dair raporları Alman Ordusu ve federal hükümet tarafından reddedildi. Ancak tarafsız tanıklar, Kurnaz'ın anlatımını doğruladı.

GERÇEKTE ÇOK DAHA FAZLA AFGAN ÖLDÜRÜLDÜ

Dünya Sosyalistleri Web Sitesinde (WSWS) Patrick Martin, “ABD’nin Afganistan savaşı: Tarihi bir suç” başlıklı incelemesinde şu bilgileri veriyor:

“Resmi rakamlara göre, savaşta 100 binden fazla Afgan öldürüldü. Bunun gerçek sayının çok altında olduğuna kuşku yok. ABD, bu savaşı, 'kontrgerilla harekâtı' yöntemleriyle, yani teröre başvurarak yürüttü: Düğünleri ve hastaneleri bombaladı, insansız hava araçlarıyla suikastlar düzenledi, insanları kaçırıp işkence yaptı. 2010 yılında ABD, savaşın en büyük vahşetlerinden birinde, Afganistan’ın Kunduz kentindeki bir Sınır Tanımayan Doktorlar hastanesine yarım saat boyunca saldırı düzenlemişti.”

“ABD ordusunun Afganistan’da işlediği suçlardan hiç kimse sorumlu tutulmadı.”

“ABD hükümeti, savaşı, Amerikan egemen seçkinlerinin geniş kapsamlı uluslararası çıkarları için başlatmıştır. Sovyetler Birliği’nin çökmesi, Orta Asya’da siyasi bir boşluk yarattı. Burası, dünyanın en büyük ikinci kanıtlanmış petrol ve doğalgaz rezervlerine ev sahipliği yapmaktadır.”

“Afganistan’ın stratejik erişim sağladığı Hazar Denizi bölgesi, dünyanın kanıtlanmış rezervlerinin aşağı yukarı yüzde 20’sini, yani yaklaşık 270 milyar varil petrol barındırmaktadır. Bölge aynı zamanda, gezegenin gaz rezervlerinin yaklaşık sekizde birini, yani 665 trilyon fit küp doğalgaz içeriyor.“

ABD, ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİNE YAPTIRIMI UYGULADI

3 Eylül 2020 tarihinde BBC News şu bilgileri veriyor:

ABD, Amerikan askerlerinin Afganistan'da savaş suçlarını soruşturan Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin, aralarında Başsavcı Fatou Bensouda'nın da bulunduğu üst düzey yetkililerine yaptırım uyguladı. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni 'tamamen yozlaşmış ve bozulmuş bir kurum' olarak niteleyip “ABD, UCM'nin Amerikalıları kendi yargı yetkisine tabi tutmaya yönelik meşru olmayan girişimlerine müsamaha göstermeyecektir” dedi.

BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, Pompei'nin bu açıklamasının 'endişe verici olduğunu' söyledi. İnsan Hakları İzleme Örgütü üst düzey avukatlarından Balkees Jarrah, ABD'nin yaptırım kararını kınadı.

TÜRKİYE AFGANİSTAN’I TANIMALI İTTİFAKLARINI GÜÇLENDİRMELİDİR

ABD hegemonyasının tarih sahnesinden silinmesi yanında yargılanmasının da gündeme geldiği bir süreçteyiz. Türkiye bu alanda da öncü olmak için Afgan Yönetimini bir an önce tanımalıdır.

Türkiye’yi birçok zorluklar yanında, büyük zaferler bekliyor. Zorlukları aşmak ve zaferleri karşılamak için Türkiye müttefik ilişkilerini pekiştirmelidir. Bölgesel ve küresel öncü rolünü yerine getirmelidir. Öncü rol ancak Vatan Partisi’nin atılım süreci ve iktidar yürüyüşünün hızlanmasıyla yerine getirilebilir. Vatan Partisi öncülüğü bütün milleti birleştirip Türkiye ittifakı hükümetini gerçekleştirebilir.

Afganistan’ın emperyalizme karşı Taliban önderliğinde bağımsızlığını kazanması yeni bir devrimci yükselişin göstergesidir. Türkiye’nin 99 yıl önceki zaferiyle güçlenen sürecin yeni olanaklarla devamıdır. Her şey bağımsızlıkla başlar.

Son Dakika Haberleri