22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD'nin mitolojik emperyalizmi! Truva atı ve savaş tanrısı Mars

Hüseyin Vodinalı

Hüseyin Vodinalı

Eski Yazar

A+ A-

Amerika’nın kurucu babaları temel olarak Fransız Devrimi’nden etkilenirken, aynı zamanda; Mason, Hermesçi, Antik Yunan ve Roma hayranı idiler.
1700’lü yıllardan itibaren Avrupa’da yükselen Eski Yunan ve Hermetikçi sosyo kültürel rüzgar, Batı merkezli tarih yazıcılığının zirveye ulaşmasına yol açtı.
Sömürgeciliğin başladığı o dönemde, saray, kilise ve üniversiteler, insanlık mirasını, Asya (Türk, Çin, İran ve Hindistan), Batı Asya (Mezopotamya) ve Kuzey Afrika’dan (Mısır, Nil Havzası) alıp, Yunanistan ve İtalya’ya hapsetti.
Sömürgecilikle Batı merkezli tarih yapıcılığı paraleldir, çünkü yağmaladığınız, öldürdüğünüz insanlara doğal, tanrısal ve kültürel üstünlüğünüz olduğu argümanına dayanırsınız.
Bu daha eski tarihlerde de olagelen bir politika olsa da, Avrupa’nın başlattığı rönesans ve sanayi devrimi bu tür tarih çarpıtmasını akademik bir şekle de soktuğu için çok daha kalıcı ve hükmedici oldu.
Girizgahı uzattığımın farkındayım ama bir açıklama yapmak şarttı.
İşte Amerikan devleti bu temeller üzerine kuruldu.
Köklerini Roma ve Yunan’dan alan Yüksek Batı Medeniyeti olma iddiasını taşıdı.
Bugün ABD’nin resmi binalarına bakarsanız ne dediğimi çok iyi anlarsınız.
Wall Street’ten Kongre Binası’na, Beyaz Ev’den Adliye binalarına hep eski Yunan ve Roma mimarisi hakimdir.
Doların üzerindeki göz ve piramid de Hermesçi bir masonik işarettir.
Hal böyle olunca uygulanan emperyalist politikalarda da mitoloji etkisi görmek mümkün.

MART’TA SAVAŞ BİR BAŞKADIR
Globel Research sitesinin baş yazarı Michel Chossudovsky’nin ilginç bir makalesi vardı geçenlerde.
Chossudovsky, ilkini 2013’te yazdığı, “Ides of March” (Ideus Martiae) başlıklı makalesini güncellemiş ve ABD’nin Venezuela’ya saldırı hazırlığında olduğunu gündeme getirmiş.
Bu yazısında Chossudovsky, ABD’nin Roma takviminde Ideus Martiae olarak adlandırılan, 15 Mart tarihine dikkat çekmiş, antik çağda Romalılar bu kavramı borçların ödettirilmesi, hesaplaşma, intikam manasında kullanırmış. Çoğu zaman da askeri seferlerini bu zamanda yaparlarmış, çünkü Mart ayı, baharın geldiği hava ve deniz koşullarının uygun olduğu bir zamanı ifade ediyormuş. Yani savaş için koşulların uygun olması demek. Zaten Mart ayının kelime kökeni de latince Mars’tan yani savaş tanrısının isminden geliyor. 15 Mart aynı zamanda meşhur Roma İmparatoru Jül Sezar’ın MÖ 44’te suikast sonucu öldürüldüğü gün oluyor. Baharın geldiği gün olan 23 Mart da Romalıların resmi sefere çıkış zamanı olarak belirlenmiş.
Kanadalı proferöse göre ABD, Romalıların bu adetini bir hayli benimsemiş.
Bakın, İkinci Dünya Savaşı sonrası ABD savaşlarının başlangıç tarihlerine;
Vietnam Savaşı 8 Mart 1965,
NATO’nun Yugoslavya saldırısı (Savaşı) 24 Mart 1999,
Irak Savaşı 20 Mart 2003,
ABD-NATO Suriye vekalet Savaşı Deraa’da 15 mart 2011,
NATO’nun Libya’ya saldırısı 19 Mart 2011,
Suudi Arabistan’ın ABD yönetimindeki Yemen saldırısı da 25 Mart 2015’te başladı.
Buna tek istisna Ekim 2001’de başlayan Afganistan saldırısı oldu.
Birinci Körfez Savaşı da 17 Ocak 1991’de başladı ama en büyük saldırı ve kitlesel katliam 2 Mart 1991’de yaşandı. Amerikan 24. Mekanize Piyade Birliği, Basra yolunda on binlerce sivil ve silahsız askeri katletti.
Chossudovsky; Trump, Pence, Bolton ve Pompeo’dan oluşan mahşerin 4 neocon faşist atlısının Mart ayında Venezuela’ya saldırı hazırlığında olduğunu ileri sürüyor.
Bu yönde işaretler varsa bile, benim kanaatim ABD’nin doğrudan değil, Suriye’deki gibi bir vekalet savaşı hazırlığı içinde olduğu yönünde. Ama tabii ki doğrudan da olabilir. Vekalet savaşı yürütülen Suriye’de hala Amerikan üs ve askerleri var.

ABD’NİN TRUVA ATI PLANI
Sputnik’in 22 Şubat tarihli haberine göre, ABD Hava Kuvvetleri Komutanı General David Goldfein, Pentagon’un Rusya ve Çin’e karşı ‘Truva Atı’ adı verilen yeni bir savaş stratejisi geliştirdiğini açıkladı.
Alman haber sitesi Telepolis’te yer alan habere göre, General David Goldfein, yeni taktiğin temel özelliğinin, düşmanın topraklarına derinlemesine girerek zayıf noktalarını vuran ‘gizli istila’ olduğunu belirtti.
Bu taktik sayesinde, ABD birliklerinin düşmana karşı ‘asimetrik avantajlar’ elde edeceklerine vurgu yapan General Goldfein, “Bu hem kültürel hem de teknik alanda temel bir değişikliktir” dedi.
General’e göre, her tür birliğin katılacağı yeni stratejide ana rolü F35 savaş uçakları oynayacak.
Geliştirilmesinin yaklaşık bir yıl süreceği belirtilen plana, 135 milyar dolar harcanması planlanıyor.
Goldfein, Pentagon’u bu stratejiyi geliştirmeye iten faktörün Rusya ve Çin’den gelen ‘tehdit’ olduğunu kaydetti.
Telepolis, bu planın ‘Truva Atı’ taktiğini hatırlattığını, ancak ABD’nin silahlarına başarılı bir şekilde karşı koyabilecek Rusya ve Çin’in elindeki modern silahlar gözönüne alındığında, Pentagon’un bu stratejiyi nasıl uygulayacağının merak konusu olduğunu belirtti.
Rusya, bu merak konusuna makul bir açıklık getirdi.
Rus Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un Truva Atı adı verilen yeni savaş stratejisini geliştirmeye başladığını belirtti.
Askeri stratejinin geliştirilmesi konusunun ele alındığı konferansta konuşan Gerasimov, “ABD’nin yeni stratejisi, hedef alınan ülkelerdeki durumu istikrarsızlaştırma amacıyla ‘beşinci kolun’ protesto potansiyelinden yararlanmasını ve eş zamanlı olarak ileri teknolojik silahlarla en önemli tesislere saldırı düzenlenmesini öngörüyor” dedi.
Rusya’nın bu türden tüm stratejileri önlemeye hazır olduğunun altını çizen Gerasimov, “Askeri bilim insanlarımız, Genelkurmay Başkanlığı ile ortaklaşa, son yıllarda, olası düşmanların saldırganlığının etkisiz hale getirilmesi yönünde kavramsal yaklaşımlar geliştirdi” ifadesini kullandı.
Rusya’nın yanıtının temelinde, ulusal güvenliğe yönelik tehditleri etkisiz hale getirecek tedbirleri öngören “aktif savunma stratejisinin” yattığını dile getiren Gerasimov, “Askeri stratejinin geliştirilmesi konusunda düşmanın önünde olmalıyız, bir adım önde yürümeliyiz” dedi.
Gerasimov, hedef alınan ülkeler derken, sadece Çin ve Rusya değil, Venezuela, Türkiye, Suriye, İran, Yemen ve Libya’yı da kast etti bana göre.
Ancak Çeçenistan Devlet Başkanı Ramzan Kadirov, Goldfein ve Gerasimov’dan çok önce Truva Atı’nı zikretmişti.
Kadirov, 5 Ocak 2018’de ABD’nin İran’da Truva Atı operasyonuna hazırlandığını söylemişti.
Twitter hesabından açıklama yapan Kadirov, "Donald Trump, uygun zaman geldiğinde ABD'nin İran'daki protestoculara hassas destek vermek istediğini söyledi. Daha önce Libya, Suriye, Irak, Afganistan, Sırbistan, Vietnam ve diğer ülkelerin halkları da yardım almıştı" ifadelerini kullandı.
Kadirov, mesajının sonunda 'İran için 'Truva atı' hazırlıyorlar' diye yazdı.

TÜRKİYE İÇİN NİSAN TEHLİKESİ
Türkiye de benzer bir Truva Atı operasyonunda ABD’nin hedefi.
31 Mart seçimleri sonrası ekonomik kriz kendini fena halde hissettirecek ve 17 yıllık Atlantik esaretindeki kötü ekonomi yönetimi yüzünden yeniden Mc Kinsey ve IMF kapıları görünüyor.
Tefeci faizleriyle verilecek milyarlarca dolar borç, sadece hayatı zorlaştırmayacak, Türkiye’nin iyice zayıflamasına da yol açacak.
Kimse kendini kandırmasın.
ABD, Türkiye için hem Truva planı yapıyor hem de SavaşTanrısı Mars’tan medet umuyor.
S-400 füzelerinin alınmasına neden bu kadar karşılar dersiniz?
Türkiye’nin de Suriye gibi kendini koruyabilme özelliğine sahip olmasından ürküyorlar çünkü.
Ayrıca bakın Pakistan örneğine.
Hindistan uçağını düşüren Pakistan F-16’larına şimdi ABD yaptırım getirmeyi planlıyor.
Washington yönetimi, Pakistan'ın bu operasyonda ABD yapımı F-16'ları kullanıp kullanmadığını araştırdıklarını açıkladı. Saldırıda F-16 jetlerini kullanması ABD anlaşmalarının ihlali anlamına geliyor. Askeri anlaşma gereği ABD, Pakistan'ın bu uçakları kullanımını sınırlıyor.
Peki ya Pakistan ne yapacaktı ?
O uçakları kendini savunmak için değil de uçurtma uçurmak için mi kullanacaktı?
Yani bizim F-16 veya F-35’lerimiz de neticede savaşta bir işe yaramayacak.
Düşman ülkeden silah alınmaz.
Çin ve Rusya gibi dost ülkelerden alınır. (Ancak Uygur meselesi ve İdlib denkleminde düşman cephedeyiz her ne akla hizmetse)
Eski ileri karakol olarak NATO müttefikiyiz ama ABD ile tüm bölgemizde düşmanız, bundan daha ironik ve trajikomik bir durum var mı?
Şimdiden uyarıyorum; 1 Nisan’da ABD’nin kapısına gidersek, ne topraklarımızı, ne Kıbrıs’ı, ne Mavi Vatanımız’ı, ne hava sahamızı koruyabiliriz, ne de halkımızın gıda, sağlık ve ekonomik güvenliğini sağlayabiliriz.
Truva Atı’nın hedefi oluruz.
1 Nisan’dan sonra Milli Hükümet, bir seçenek değil, mecburiyettir.
Asıl beka sorunu buradadır.

Kaynaklar:
https://www.globalresearch.ca/the-pentagons-ides-of-march-best-month-to-go-to-war-2/5670257
https://tr.sputniknews.com/karikatur/201902221037823771-abd-rusya-cin-truva-ati-plani/
https://tr.sputniknews.com/rusya/201903021037967631-rusya-abd-truva-ati-adli-yeni-savas-stratejisi-gelistiriyor/