Adana Mutabakatı'na dayanıyoruz

Barış Pınarı Harekatı’nın başlamasıyla Türkiye ve Suriye arasında geçmişte imzalanan ve terörle mücadelede işbirliğini sağlayan Adana Mutabakatı gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan harekatın Adana Mutabakatı’na dayandığını söyledi. Astana ortakları Rusya ve İran, mutabakat çerçevesinde iki ülkenin işbirliğiyle operasyonun yürütülmesi yönünde hemfikir. Anlaşmanın imzalanması sürecinde görev yapan eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin de mutabakat hayata geçirilirken Suriye ile iletişim kurmanın zorunlu olduğunu söylüyor.

‘MUTABAKATA DAYANIYORUZ’

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan önceki gün Sırbistan dönüşü sırasında uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu. Suriye’nin kuzeyinde hava sahasının kullanımı konusunda soruyu yanıtlayan Erdoğan “Orada Amerika’nın bir hava sahası yok. Uluslararası hava sahası var. Orası Suriye’ye ait hava sahasıdır. ABD’ye ait olmadığına göre, oradaki tasarruf da rejime aittir. Rejimin davetiyle orada değiller. Biz Adana Mutabakatı’na dayalı olarak oradayız. Adana Mutabakatı’na göre, rejim tarafından PKK’ya karşı tedbir alınmayacak olursa, bizim güçlerimizin onu kovalama hakkı vardır” dedi.
“Esad rejiminden operasyona karşı mesaj var mı? İleride işbirliği, koordinasyon olabilir mi? Putin ile görüşme var mı?” sorusuna da Erdoğan “Suriye’de rejimle ilişkilerimizi Rusya üzerinden sürdürüyoruz” yanıtını verdi.

‘BEN KONUŞMAM İSTİHBARAT GÖRÜŞÜYOR’

CHP’nin Esad ile iletişim kurma çağrılarının sorulması üzerine Erdoğan şunları söyledi: “1 milyon insanın öldürüldüğü Suriye’de nasıl olacak da el ele resim vereceğiz. Ben kendim konuşmam o ayrı mesele. İstihbarat örgütlerimiz birbirleriyle görüşmelerini yapıyorlar. Niye? Bölgenin refahı ve huzura kavuşması için. Ama kalkıp da Esad’ı temize çıkarmak için gayret sarf etmek en az onun kadar büyük bir vebalin altına girmektir.”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da önceki gün “Adana Mutabakatı’na göre, rejim yani Suriye yönetimi bu teröristler ile ilgili bir şey yapamayınca Türkiye’nin tek taraflı olarak buraya gireceğini o zaman da zaten bildirmiştir” açıklaması yapmıştı.
Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, anlaşmanın tek başına varlığının yeterli olmadığını, işler hale gelmesi için Suriye devleti ile iletişim kurulması gerektiğini söyledi. Aydınlık’la değerlendirmelerini paylaşan Pekin, Rusya’nın iki ülke arasında irtibatı sağlamış olabileceğini belirterek “Aradaki irtibatı bilmiyoruz. Suriye’ye ‘Adana Mutabakatı kapsamında operasyon yapacağız’ diye Rusya aracılığıyla iletilmiş olabilir. Hava sahasının açılması da bu şekilde sağlanmış olabilir” dedi.

‘YA ARIYOR YA DA TÜRKİYE’YE GELİYORLARDI’

Geçmişte Suriye ile mutabakat kapsamında nasıl iletişim kurulduğunu anlatan Pekin şunları söyledi: “Suriye, Cisr Eş Şugur’a 2011’de operasyon yapıyordu. Adana Mutabakatı kapsamında operasyondan evvel ya beni telefonla arıyorlar ya da Türkiye’ye geliyorlardı. ‘Şu bölgede operasyon yapacağız, tank kullanacağız’ diye bilgilendiriyorladı, görüşüyorduk. Aynı şeyi bizim de onlara söylememiz lazım. ‘Sizin kuzey sınırlarınızda bir güvenlikli bölge meydana getiriyoruz. Buradaki teröristleri temizleyeceğiz. PYD/PKK ve DAİŞ dahil... Mutabakat bunlara imkan veriyor. Yeter ki iyi işletilsin.”

HEDEFİMİZ ORTAK

“Mutabakat geliştirilebilir mi” sorumuz üzerine Pekin şöyle konuştu: “Anlaşma 1998’de yapıldı, 2010’da geliştirildi. Şimdi bu konu tekrar görüşüldüğünde mutabakatla ilgili sorunlar çıkabilir. Mutabakat bu haliyle yeterli ve Türkiye’nin oradaki varlığını meşrulaştırır. Hele Suriye ile görüşmesi Türkiye’nin o bölgede meşru olarak bulunduğunu ifade eder. Zaten Esad da açıkladı, BM’ye mektup gönderdi. Onlar da Türkiye gibi PYD/PKK’yi terörist olarak görüyor. İki ülke burada bu terör örgütüne karşı ortak harekatla güvenlikli bölgede bu işi bitirebilir. İdlib’deki terörle mücadelemiz de bu mutabakatla halledilebilir. Mutabakat kaçak göçek uygulanmamalı. Suriye ile görüşerek yapılmalı. İlla Esad’la görüşmek şart değil. Suriye devletiyle, Baas partisiyle ya da diğer organlarıyla görüşülebilir.”

‘İLERİ TARİHLERDE DE İHTİYACIMIZ OLACAK’

Harekatın kuzeydeki teröröistleri güneye ittiğine dikkat çeken Pekin “Güvenli bölge tesis ediyoruz ama YPG/PKK’yı tamamen imha etmiyoruz. Deyrezor-Rakka hattına çekiliyorlar. Güvenlikli bölgede PKK’nın kuruduğu idari ve siyasi yapıyı dağıtacağız. Ancak Türkiye’nin nihai hedefi bu orduyu dağıtmaktı. İleri bir tarihe kalıyor. Bunun için yine bizim Adana Mutabakatı’na ihtiyacımız var.”

ERDOĞAN: HEDEFİMİZ TERÖR KORİDORUNU ENGELLEMEK

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün Ak Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen partisinin 132’nci Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşmasını Barış Pınarı Harekatı’na ayırdı. Operasyonun gerekçeleri ve hukuki zemini üzerine açıklamalarda bulunan Erdoğan bölücü terör örgütünün kontrolü altında olan yerlere de kimsenin dönmek istemediğini belirtti. Erdoğan “Müttefiklerimize bu konudaki rahatsızlığımızı ve sorunu çözme kararlılığımızı en başından beri anlatıyoruz” diye konuştu.
Münbiç’ten Irak sınırına kadar tüm bölgeyi güvenli hale getireceklerini vurgulayan Erdoğan “Bizim bu sınır ötesi harekatımızın altında, güneyimizde bir terör devleti kurulmasını engellemek var. Biz buna çalışıyoruz” dedi ve şöyle devam etti: “Buna fırsat veremeyiz, eyvallah edemeyiz. Bunun daha ileri noktası var onları burada konuşmaya şu anda dilim varmıyor. Aradan geçen uzunca bir zaman boyunca maalesef beklediğimiz adımlar atılmamış sadece ülkemizi oyalamaya yönelik taktiklere başvurulmuştur. Halbuki Türkiye gibi kadim bir devletin karşısında bizzat muhataplarımızın ifadesiyle, ‘Parayla kullanılan bir örgütün hükmünün olamayacağı’ bellidir. Şimdi buradan tüm NATO ülkesi olanlara sesleniyorum, başta Amerika. Biz Türkiye’yiz ve biz bir NATO üyesi ülkeyiz. Beşinci maddeyi gayet iyi biliyorlar. Bu terör örgütleri NATO üyesi olan Türkiye’ye saldırırken siz buna sessiz kalamazsınız. Siz Türkiye’yi birkaç tane zibidi terör örgütüne tercih etmeyeceksiniz öyle mi? Buna eyvallah edemeyiz. Bunun da gereğini yapmaya mecburuz.”

‘KAPILARI AÇARIZ’

Avrupa’nın mülteciler konusunda Türkiye’nin yanında olmamasını eleştiren Erdoğan, “Neymiş ikinci taksit olan 3 milyar avroyu göndermeyeceklermiş. Zaten siz verdiğiniz sözü şu ana kadar yerine getirdiniz mi ? Yok. Biz zaten sizden bir şey alarak yürümedik. 40 milyar doları biz harcadık. Allah’ın izniyle biz bir o kadar daha harcar ve yolumuza devam ederiz, ama kapıları da açarız” ifadelerini kullandı.