Adil Serdar Saçan, Adnan Oktar'dan şikayetçi oldu
Adnan Oktar ve grubuna 19 yıl önce operasyon yapan Adil Serdar Saçan, 'Yaşadığım mağduriyetler saymakla bitmez. Gittim ve şikayetçi oldum' dedi. 'Operasyonların devamının geleceğine de inanıyorum' diyen Saçan, 'Bu operasyon Adnan Oktar ve suç örgütünün sonu olacak' diye konuştu.
19 yıl önce yaptığı operasyonun ardından Adnan Oktar ve grubu tarafından hakkında 300'ün üzerinde suç duyurusunda bulunulan eski Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'ın da 'mağdur' sıfatıyla Oktar ve grubu hakkında şikayetçi olduğu ortaya çıktı. "Bu operasyonun icra edilmiş olması benim gibi mağdurlar açısından son derece sevindiricidir" diyen Saçan, Adnan Oktar'ın da aralarında olduğu 168 kişinin tutuklanması hakkında "Bu operasyonu yapan herkese mağdur olarak teşekkürlerimi sunuyorum. Hak yerini buldu. 19 senedir sabrediyordum" ifadelerini kullandı.
'POLİSİN CİDDİ BİR BAŞARISIDIR'
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube ekiplerinin, Adnan Oktar ve grubuna yönelik yaptığı operasyonun ardından çok sayıda kişi mağdur sıfatıyla Oktar ve grubu hakkında şikayetçi oldu. Şikayetçilerden biri de Adnan Oktar'a 19 yıl önce operasyon düzenleyen ve o operasyon sonrası hakkında suç duyuruları nedeniyle hala yargılanan dönemin İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan oldu
YAŞADIĞI MAĞDURİYETLERİ ANLATTI
Bu hafta başında İstanbul Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şubesi'ne giderek Adnan Oktar ve grubu hakkında şikayetçi olduğunu kaydeden Adil Serdar Saçan, mağdur sıfatıyla da ifade verdiğini belirtti. Adnan Oktar ve grubu tarafından kendisine yaşatılan mağduriyetleri anlatan Saçan, "Ergenekon davasında ben tutukluyken benim aleyhimde; 1999 yılında yapılan operasyonu güya Ergenekon terör örgütü yaptırmış. Bu nedenle Adnan Hoca ve müritleri mağdur sıfatıyla şikayetçi oldular. O tarihlerde benim bile elimde olmayan sicilimle ilgili gizli yazıları nereden buldularsa onları dosyalara koydular. Müritlerden Emre Çalıkoğlu, Ergenekon soruşturmasında benim aleyhimde yalan tanıklıkta bulundu. 1999 yılındaki operasyonda bunlara kötü muamelede bulunduğumuz iddiasıyla yine yargılanıyoruz. Bu konuda da inanılmaZ sahtecilikte bulunup iftiralar attılar. Türkiye'de işi gücü şantaj yapmak olan bir örgüte şantaj yapmakla yargılanıyorum. 300'ün üzerinde hakkımda suç duyurusunda bulundular. Her duruşmaya 50, 60 kişi ve bodygard ile geldiler. Bu örgüt, FETÖ ile ortaklık yaparak bir sene avukatlık yapmamı engelledi. Saymakla bitmez yaşadığım mağduriyetler. Sonuçta gittim ve şikayetçi oldum ve bunun da arkasında sonuna kadar duracağım" diye konuştu
'POLİSE VE ADLİ MAKAMLARA BİLDİKLERİNİ ANLATMALARI LAZIM'
Tutuklamaların ardından yeni operasyonların olabileceğine ilişkin düşüncesini dile getiren Saçan, "Kararlı bir mücadele olduğunu görüyorum. Tecrübelerime dayanarak söylüyorum bu operasyon Adnan Oktar ve suç örgütünün sonu olacak. Bir daha toparlanabileceklerini sanmıyorum. Örgüt mensuplarının ayağını denk alması lazım. Polise ve adli makamlara bildiklerini anlatmaları lazım. Bu işin artık geri dönüşü yok. Bundan sonra operasyonların devamının geleceğine de inanıyorum. Firarda olanların, hepsinin yakalanıp adalete teslim edileceğine inanıyorum" diye konuştu.
'BİRÇOK DALGANIN GELECEĞİNE İNANIYORUM'
Adil Serdar Saçan, Adnan Oktar ve grubunun yeni bağlantılarının ortaya çıkabileceği yönünde bir düşünceye sahip olduğunu belirterek, "Soruşturma gizli. Dosyaya erişim kısıtlılığı var ama yeni bağlantıların çıktığına inanıyorum. Önümüzdeki süreçte de operasyonların devam edeceğine, birçok dalganın geleceğine inanıyorum. Bunlar çekirdek kadroydu. Sonrasında bunların eylemleri polisin yaptığı titiz çalışmayla elde ettiği verileri değerlendirerek yeniden operasyon icra etmesi büyük olasılıktır" ifadelerini kullandı.
'HAK YERİNİ BULDU'
Bugün avukatlık yapan Adil Serdar Saçan, Adnan Oktar ve grubuna yönelik tutuklama kararına ilişkin ise "Bu operasyonun amacına ulaştığını ve bundan sonra kararlılıkla devam edeceğini düşünüyorum. Bu operasyonu yapan herkese mağdur olarak teşekkürlerimi sunuyorum. Hak yerini buldu. 19 senedir sabrediyordum. Ne olursa olsun insanların hürriyetinin elinden alınmasına daha önce hürriyeti elinden alınmış bir kişi olarak karşıyım. Ama tutuklama müessesesi bu tür tehlikeli örgütler için kullanılmalı. Bir hukukçu olarak tutuklama müessesinin az çalıştırılmasına inanırım ama bunların hak ettiğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.