AKP görmeli: PKK yol ayrımına geldi
Donald Trump...
Kendi doktrinini açıkladı.
Sürpriz yok.
Esasları daha önce açıklanmıştı.
Eski Başkan George W. Bush gibi...
Yine “silah” dedi (18.12.17).
***
Trump’ın açıklamasının dumanı henüz tüterken...
Pekin ilk tepkisini gösterdi (18.12.17).
Çin’in Washington Büyükelçiliği’nin açıklaması fazla köşeliydi.
“ABD Çin’in gelişmesini, kalkınmasını kabul edip kendini buna uyarlamalı.’’
Anlamı: Çin’in yükselişini artık kabul edin.
Bir tür meydan okuma.
***
ABD, Trump doktriniyle kazanabilir mi?
İki savaş tecrübesine bakalım.
Derslerle dolu.
İlki Irak’ta.
Washington, kendi ordusunu yığdı.
Kolay işgal etti (2003).
Çünkü:
Dünya: Tek kutuplu...
ABD: Tek süper devletti.
***
Washington, buna rağmen kazanamadı.
Irak halkının direnişi...
Çok kutupluluğun önünü açtı.
Amerika çekilmek zorunda kaldı (Aralık 2011).
***
Suriye başka bir tecrübe.
ABD doğrudan değil vekaleten savaştı.
7 yılın sonunda ulaştığı sonuç ortada.
Washington’un temel hesapları çöktü.
Şimdi, PKK/PYD’yi siper almış...
Tutunma hesapları yapıyor.
***
Bugün sahaya bakıyoruz.
Görünen: Trump doktrini Suriye’de test edilecek.
***
İşte tam bu aşamada Beşar Esad konuştu.
Amerikan destekli PYD’yi “vatan haini” ilan etti.
Söylediği tam olarak şuydu:
“Başta ABD olmak üzere yabancı bir ülkenin çıkarına hizmet edenler, vatan hainidir” (18.12.17).
***
Açıklamanın zamanı da... zemini de önemli.
Zaman: Suriye ulusal diyalog kongresinin öncesi.
Zemin: Esad, önce bir Rus yetkiliyle görüştü...
Başbakan Yardımcısı Dimitri Rogozin ile.
Ardından bu ihtarnameyi çekti.
Adrese teslim bir ihtarname.
***
Açıklama ilk bakışta sade görünüyor.
Fakat gerçekte çok katmanlı.
Ayrıntılara bakalım.
***
Bir: Rusya, Esad için öncelikli müttefik.
Ona rağmen... Ona karşı adım atmaz.
Eylül’de Şam’daki görüşmelerimizde bize söyledikleri de buydu.
Dönüşte bunları kalın çizgilerle yazdık, söyledik.
Demek ki: PYD vatan hainidir açıklaması mutabakata dayanıyor.
***
İki: Herkes görüyor.
ABD Suriye sahasında PKK/PYD bölgesine sıkıştı.
Sadece ona dayanıyor.
Daha doğrusu, ABD ve PKK birbirine sarılmış durumda.
Kader birliği içindeler.
Biri olmazsa, diğeri sahada barınamaz.
***
Üç: Şam ve Moskova...
Arkalarına bölgesel desteği de aldılar...
Tarihi bir hamle yaptılar.
“PYD vatan hainidir” diyerek “şah-mat” çektiler.
Hedef: PKK/PYD. Ve onun üzerinden ABD.
***
Dört: Tarihi tecrübe... Bölge tecrübesi ne diyor?
Düzensiz kuvvetler cephe savaşı veremiyor.
Bir kuvvet dış destekle yaratılmışsa... Savaş iradesi zayıf oluyor.
En önemlisi... Dünya ve bölge dengeleri ayrılıkçılığın aleyhine.
Kerkük’te Barzanilerin başına gelenlere bakıyoruz...
Gördüğümüz: Tam da bu nedenlerle teslim oldular.
***
Beş: PKK/PYD şimdi keskin bir yol ayrımında.
Ya “ABD ile devam” diyecek.
Bu: Savaş demektir.
Böyle olursa: Savaşın bütün yükü onların üzerine biner.
Dünya ve bölge dengeleri diyor ki: ABD cephesi kaybeder.
***
Altı: PKK/PYD’nin diğer seçeneği ne olabilir?
Yol bellidir: ABD’nin komutasından çıkmak...
Bölge içinde bir yol haritası arayışına girmek.
Bu PKK için “B” planıdır.
***
Yedi: Başta Suriye, bölge devletlerinin kırmızı çizgisi bellidir.
Devletlerin silah tekelini korumak.
Yani: Devlet dışı silahlı güçleri tasfiye etmek.
Meşru hak taleplerine de demokratik yolları göstermek.
***
Sekiz: Aslında PKK içinde “B” planı bir süredir konuşuluyor.
Fakat: Silahı bırakırsak bütünüyle tasfiye oluruz endişesi var.
***
Dokuz: AKP bu süreci yönetebilecek mi?
Önce şunu görmek lazım.
Süreç bütünüyle Rusya’nın inisiyatifine terkedilmemeli.
Doğru ve meşru olan Şam ve Ankara’nın öncelikli olması.
İran’ın da yakın desteği sağlanmalı.
Ancak bölgesel ağırlık merkezi, Rusya’yı hizada tutar.
***
On: Ankara-Şam el sıkışması sürecin ön şartıdır.
AKP düştüğü yerden kalkmayı da bilmeli.
Aksi takdirde Türkiye’de bedel öder, kendileri de.
Gecikme sürerse tarihi bir fırsat heba edilir.
Bölgenin değil, başkalarının iradesi ağır basar.
Bir de bakarlar ki: Astana’da, Soçi’de PKK/PYD ile masaya oturmuşlar.