AKP’ye ABD uyarısı!

“ABD lobisi” devrede. “ABD ile ilişkileri düzeltme” adı altında “AKP’yi yeniden ABD’nin kuyruğuna takma” çabası içindeler.
Gelen bilgilere göre, Erdoğan’a sürekli “karamsar senaryolar” sunup, ABD’ye karşı geri adım attırmaya zorluyorlar. AKP içinde de, Beştepe’de de faaliyetteler.
Son dönemde yaşanan “yalpalamalar” da buna bağlanıyor.

FETÖ TAKTİĞİ

Gelişmeleri yakından ve kaygıyla izleyen bir AKP’li endişelerini anlattı. 2002’den beri hep merkeze yakın oldu. Eskiden Reis’le çok sık görüşürdü. Şimdi biraz mesafeli. O da danışmanlardan şikayetçi.
FETÖ’nün Erdoğan’ın güvenliğini sağladığı dönemlere vurgu yaptı. “FETÖ sürekli suikast senaryosu yazıp oynardı. Sonra da suikastı önlerlerdi(!). Bu yolla bir dönem Reis’i önemli ölçüde etkilemişlerdi. Güvenlik önlemi adı altında istedikleri her şeyi yapmışlardı. Sonrası malum. Şimdi benzer bir taktik içinde olanlar var” dedi.
ABD ile gizli ilişkisi olanlara ve son dönemdeki faaliyetlerine dikkat çekti. Yeniden sahneye çıkmaya çalışan isimlere vurgu yaptı. Türkiye’yi bölgede zora sokan politikaların mimarlarına işaret etti. “Büyük tuzak”tan söz etti.

ABD İLE ANLAŞARAK OLMAZ

Bu aralar sık sık emekli diplomat ve komutanlarla gelişmeleri değerlendiriyoruz. ABD ile ilişkileri, son dönemde artan “ABD’li misafirleri” konuşuyoruz.
AKP’yi uyarıyorlar.
“ABD ile kavga ettikten sonra ABD ile anlaşarak ayakta kalmış bir iktidar yok” tespitinde bulundular. Kaddafi’yi örnek verdiler. Kaddafi’nin son dönemlerde Batı ile anlaşma çabalarının sonuç vermediğine işaret ettiler. ABD’nin bu tür çabaları hep “zafiyet” olarak algıladığını bildirdiler.

ABD KİNDAR DEVLETTİR

Bunları konuşurken Demirel’i hatırladım. Özel sohbetlerinde iktidarları ve partileri uyarır ve “ABD kindar bir devlettir” derdi.
Bu değişmiş değil.
O nedenle, ABD’ye taviz vererek durumu idare etme gayretleri boşuna. AKP’nin Rusya, Çin, İran, Irak, Suriye, ... ile işbirliği dışında çıkışı yok.

NEREDEN NEREYE ...

Erdoğan düne kadar BOP eş başkanıydı. Bunu da gururla anlatıyordu. Zaman içinde köprülerin altından çok su aktı. Türkiye’nin mecburiyetleri herkese çeki düzen verdi. Artık geri dönüş yok!
Birileri araya girse de, masaya bir sürü fatura konsa da fark etmez. Türkiye artık yeni bir yola girdi. Bu yoldan ayırmaya çalışanlar kendisi ayrılır..!

KARAMSARLIK YOK!

Türkiye’de PKK ile “açılım” sürdürülürken, FETÖ iktidara ortakken, iktidar Washington’u su yolu yaparken, bizler hiç karamsarlığa kapılmadık.
Türkiye’nin bu durumu aşacağına inandık. Umudumuzu hiç kaybetmedik.
“Umudun olduğu yerde mucizeler çiçek açarmış.” Bu ülkeler için de insanlar için de geçerli.
Aradan geçen son 7 yıla bakalım:
PKK hendeğe gömüldü.
FETÖ hapiste.
15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişimi bastırıldı.
Irak’ta 2. İsrail planı çöktü.
Suriye politikası terk edildi.
Halkın yüzde 94’ü ABD’ye karşı
ABD artık “stratejik ortak” değil.
Türkiye yüzünü Asya’ya çevirdi.
Bölge ülkeleri ile işbirliği güçleniyor.
Ekonomi için Batı’nın formüllerine itibar eden yok.
Artık herkes “üretim ekonomisi” vurgusu yapıyor.
TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan’ın son açıklamaları gelinen noktanın göstergesi.
Manzara bu. Şimdi sıra Türkiye’nin ihtiyacı olan iktidarı yaratmakta.
Son birkaç yılda nereden nereye gelindi. Bunu yaratmak da “mucize” değil!