AKP’ye düşen görev!

Ortadoğu’da gerilim yükseliyor. Barzani yönetimi ABD ve İsrail desteğiyle 25 Eylül’de bağımsızlık halk oylamasına hazırlanıyor. ABD ve İsrail özel kuvvetleri bölgede.

Kerkük patlamaya hazır bomba gibi. Irak Merkezi Hükümeti Kerkük Valisi Necmeddin Kerim’i görevden aldı. Ama o makamını terk etmek istemiyor.

Araplar, Türkmenler diken üstünde. Haşdi Şabi kuvvetleri Kerkük çevresine yerleşmeye başladı. Şehir merkezinde PKK’lıların bazı mahallelerde kimlik kontrolüne başladığı haberleri geliyor.

Bunlar Irak’ta olanlar. Suriye’deki sorunlar da devam ediyor. Türkiye “Fırat Kalkanı Harekatı” ile “ABD-İsrail Koridoru”nu kesse de ABD koridordan vazgeçmiş değil. Zorlamayı sürdürüyor. Kuzeyden olmadı güneyden yükleniyor.

PKK’YA SİLAH SEVKİYATI TAM GAZ

ABD, PKK’ya silah sevkiyatına gerekçe olarak IŞİD’i göstermişti. Şu anda IŞİD tehdidi önemli ölçüde yok oldu. IŞİD buharlaştı. Ama, ABD’nin PKK’ya silah sevkiyatı tam gaz sürüyor. Sevk edilen silahlar da dikkat çekici. Hafif silahların yerini ağır silahlar almaya başladı. Zırhlı araçlar, tank, top, ...

PKK’ya verilen silahların IŞİD’le ilgili olmadığı ortada. “Tiyatroda, sahnede duvara asılı bir silah varsa, o silah eninde sonunda patlar.” Bu durum bölgede PKK’ya aktarılan milyarlarca dolarlık silah için de geçerli.

ABD’nin PKK’ya verdiği silahlar da patlayacak.

Hedefte Türkiye’nin de olduğu çok açık!

DURUM CİDDİ

Türkiye sıkıştırılıyor. ABD’de açılan Zarrab davasının asıl amacının ne olduğu belli. Avrupa ülkeleriyle yaşanan gerilim ortada. Anlayacağınız durum ciddi. Tehlike büyük. Her zamankinden çok birliğe ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz.

Komşu ülkelerle işbirliği girişimleri olumlu. Ama yetersiz. Irak Merkezi Hükümeti ile dostluk pekiştirilmeli. Bunun yanında Esad yönetimi ile bir an önce temasa geçmek şart. Hep söylüyoruz, söylemeye de devam edeceğiz. Gecikme Suriye’den çok Türkiye’ye zarar veriyor.

İÇERDE BİRLİK

En önemlisi de içerde birlik. Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik hamleler içerdeki birliği torpilliyor. FETÖ ve PKK ile mücadeleyi de olumsuz etkiliyor.

Gerilim politikalarının terk edilip milli konularda en geniş cephenin kurulması zorunlu. Herkesin sözlerine çok dikkat etmesi gerekiyor. Bu konuda en büyük sorumluluk da iktidar partisi AKP’ye düşüyor.

HALKI BÖLEN KARARLAR

Halkı bölecek girişimlerden vazgeçilmeli. Toplumu ilgilendiren kararlarda işin uzmanlarının görüşleri alınmalı, farklı görüşler mutlaka dinlenmeli. Tek kişinin talimatıyla alınan yapılan değişikliklerin nelere yol açtığını gördük.

Ülkemizin içinde bulunduğu durumun daha fazla hataya ve “kandırılmaya” tahammülü yok!

MÜFREDAT, TEOG SAÇMALIĞI

Son günlerde müfredatın değiştirilmesi ve TEOG saçmalığı gündemde. 4+4+4 sistemi yetmezmiş gibi şimdi bunlarla uğraşıyoruz. İktidar, işi gücü bırakmış müfredattan Cumhuriyeti ve Atatürk’ü çıkarmakla uğraşıyor. Ders kitaplarından Atatürk ve Cumhuriyeti ayıklıyor.

Ülke birliğinin sembolü Cumhuriyet ve Atatürk’ü unutturmak kime yarar?

PKK ve FETÖ’nün kenardan kıs kıs gülmesi bile sizi uyarmıyor mu?

Ya TEOG tartışması. Öğrenciler de veliler de isyanda. Bütün bunlar kime hizmet ediyor?

İKİLİ İKTİDAR

Şu anda Ankara kulislerinde, “İkili iktidar” konuşuluyor. Çankaya ile Beştepe arasında irtibatın iyice azaldığı vurgulanıyor. TEOG tartışması bunlardan sadece biri. Hükümetten habersiz alınan kararlardan söz ediliyor.

“Aldığımız kararı(!) gazetelerden öğreniyoruz” diyenler var.

“Hükümet içinde hükümetçikler” konuşuluyor. Çankaya kulislerinde, Bakanlar Kurulu toplantısında Başbakan konuşurken başka işlerle uğraşan bakanların durumu anlatılıyor. Bu bakanların kimden cesaret aldığı tartışılıyor.

Tüm bu yaşananlar Türkiye’yi zora sokuyor.

Daha ekonomik krize değinmedim. Ekonomide “yalancı bahar” geçmek üzere. “Taşıma suyla değirmen dönmez” diye bir atasözümüz var. “Sıcak para” ile ekonomi çarkının uzun süre dönmeyeceği belli.

AKP’nin tek başına bu sorunların altından kalkması zor.

Zaman da giderek daralıyor.