Emperyalistlerin desteklediği ayaklanma: Şeyh Sait ihaneti
Ayaklanma devlete büyük bir mali yük getirdi. Türkiye hem askeri hem de mali olarak yıprandı. Süreç İngilizlere yaradı. Türklerle Kürtler arasında öyle iddia edildiği gibi bir kader birliği bulunmadığına dair bir gösterge olarak kabul edildi. Musul nihayetinde kaybedildi.
Türkiye’de son yıllarda ortaya çıkan siyasal ve ideolojik kamplaşma tarihsel olayların anlamını değiştirmesi dolayısıyla çok kaygan bir zeminde bulunmaktadır... Şeyh Sait Ayaklanması da cumhuriyetin temel değerlerine siyasal ve ideolojik karşı duruşun hat safhada olduğu günümüzde en çok saptırılan konulardan biridir... Bu yeni bir mesele de değildir. 1946’dan beri ABD etkisiyle başlayan yeni tarih yazımı, BOP ve AB sürecindeki müdahalelerle yeniden yeniden şekillendirilmektedir. Cumhuriyet karşıtı, Osmanlıcı, sosyalist, Kürt milliyetçisi ya da liberal sol diye tanımlayabileceğimiz geniş yelpazede yer alan çevreler, “gayri resmi tarih” adı altında “resmi tarih”i güvenilmez olduğu gerekçesiyle mahkûm etmekte, çeşitli rivayetlere dayandırdıkları ya da kimi olayların belirli bir yönünü çarpıtarak ele alınan bir tarih yazımını kamuoyuna sunmaktadırlar. Bu gayretle Şeyh Sait Ayaklanması Kürtler için “tepeden inmeci” burjuva devrimine tepki olarak bir “özgürlük savaşı!” Şeyh Said ise Kemalist diktatörlüğe karşı çıkan “kahraman” ya da “din mazlumu” olarak lanse edilmekte ve ona yönelik bir sempati yaratılmaya çalışılmaktadır.