10 Kasım'a yaraşır bir okuma: Nâzım Hikmet ile Atatürk ve şairin L'Orient röportajı
Nâzım Hikmet ile Atatürk'ün ilişkisi daima merak uyandırmıştır. Bilim ve Ütopya'nın Kasım sayısında yayımlanan ve Dr. Mehmet Perinçek'in XX. yüzyılın bu iki devinin ilişkisini ele aldığı makale bir de ilki içeriyor: Hikmet'in Beyrut'ta L'Orient gazetesine verdiği röportajın Türkçe çevirisi.
Bilim ve Ütopya dergisinin Kasım sayısında tarihçi ve analist Dr. Mehmet Perinçek imzalı son derece ilgi çekici bir makale yayımlandı. “Türk Şairin Lübnan Gazetesine Röportajı - Nâzım Hikmet ve Atatürk” adlı makale, büyük şairin Lübnan'ın Beyrut şehrinde bulunduğu sırada L'Orient gazetesiyle yapmış olduğu röportajı ilk defa Türkçe olarak okura sunuyor.
Nâzım Hikmet röportajında, “Atatürk’ten şiire nasıl başladığına, Mayakovskiy’le buluşmasından en beğendiği şairlere kadar birçok konuya” değiniyor. Yazıyı daha da sürükleyici kılansa Mehmet Perinçek'in bu röportajdan yola çıkarak Atatürk ile Nâzım Hikmet'in ilişkisini benzersiz anektodlar eşliğinde anlatması.
Büyük şairin röportajında Atatürk ile ilgili kullandığı ifadeleri, Kurtuluş Savaşı yıllarında Mustafa Kemal ile yaptığı görüşmeyi ve nadir anekdotları merak ediyorsanız, bu yazıyı Bilim ve Ütopya sayfalarında mutlaka okumalısınız.
Türk devriminin Büyük Liderini andığımız bugünde, “Nâzım Hikmet ve Atatürk” makalesinden birkaç parçayı siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz.
'BU ADAMA HAYRANDIM'
“Türk şair, 1960 yılındaki bu röportajda Atatürk için 'Bu adama hayrandım. Aklın ete kemiğe bürünmüş haliydi.' sözlerini sarf ederken Türk devriminin liderine bakışını ve İstanbul’dan Anadolu’ya kaçtıklarında onunla karşılaşmasını da aktarmaktadır.”
'ŞU YARAMAZ ÇOCUĞU BULUN, GETİRİN BANA!..'
“Atatürk oradakilere şiir okumuş, sonra da Nâzım’ın kendi sesiyle plağa alınmış olan “Bahri Hazer” ve “Salkımsöğüt” adlı şiirlerini getirtip dinlettikten sonra, 'İşte Türk dilinin şiiri, Türkçe şiirin ahengi budur, şiir böyle olmalıdır.' demiştir.”
“Ayrıca Atatürk de Nâzım’ı görmek ve şiirlerini onun ağzından dinlemek istemiştir. Bir keresinde 'Şu yaramaz çocuğu bulun, getirin bana!..' dediği söylenir.”
'ATATÜRK, NÂZIM’I KORURDU'
“Nâzım’ın aile çevresinde bu koruyuculuğa hep inanılmıştır. Yıldız Sertel de Nâzım’ın Atatürk tarafından gözetildiği yorumunu yapmaktadır:
'Başta annemle babam olmak üzere, pek çok kişiden şunu duymuşumdur: Mustafa Kemal, Nâzım’ı korurdu. Hatta emniyet yetkililerine ‘Bırakın şu çocuğu,’ demişti. Bu nedenle, Atatürk’ün sağlığında Nâzım, baskıyı nispeten hafif atlatmıştı.'”
O MEKTUP
“Nâzım Hikmet, son tutuklanmasının hemen ardından yaptığı savunmada da 'Ben Cumhuriyetin, Mustafa Kemal’in Türkiye’ye getirdiklerinin ne büyük hizmetler olduğunun idraki içindeyim. Komünist olmam, Mustafa Kemal Paşa’ya saygı duymama, Anayasa’daki altı umdeye sahip çıkmama mani değildir ve neşriyatım bunun delilidir.' ifadelerini kullanmıştı.”
“Nâzım Hikmet, Atatürk hasta yatağındayken bir de mektup gönderir. Ama mektup ona ulaşmayacaktır.”
“Mustafa Kemal Atatürk’ün durumu kısa süre sonra ağırlaşacak ve Türk devriminin lideri hayatını kaybedecektir.”