10 yılda en az 1349 kadın çalışırken yaşamını yitirdi
İSİG Meclisi'nin raporuyla kadın istihdamının kayıt dışı ve güvencesiz olduğu gerçeğini yeniden gözler önüne serildi. İSİG Meclisi, kadınların insan onuruna yakışır şekilde istihdamı için atılması gereken adımları da sıraladı
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde ölümlü iş kazalarına kurban giden kadın istatistiklerini yayınladı. Buna göre son 10 yılda en az 1349 kadın çalışırken yaşamını yitirdi.
İş yerinde kadına yönelik cinsel taciz ve şiddetin de bir işçi sağlığı ve güvenliği sorunu olduğuna dikkat çeken İSİG raporunda, şunlar kaydedildi:
ŞİDDET İŞ GÜVENLİĞİ SORUNUDUR
"Çalışma yaşamının erilliği, iş yeri ortamı ve tasarımından, iş yerlerinin yönetim yapısı, iş yerindeki işbölümü ve ilişkilere kadar her yerde kadınlar aleyhine işliyor. Cinsiyete dayalı emek sömürüsü, kadınların çalışma yaşamında fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik ve dijital şiddete maruz kalmasına ve ayrımcılığa uğramasına neden oluyor. Kadınları zaman zaman çalışma yaşamının dışına da itebilecek toplumsal cinsiyet kökenli şiddet ve ayrımcılık, çalışma yaşamının kadınlar için sağlıklı ve güvenli olmamasının da en büyük nedenlerinden birisi. Bu nedenle, iş yerinde kadına yönelik cinsel tacizi ve şiddeti de bir işçi sağlığı ve güvenliği sorunu olarak tanımlıyoruz."
TARIM-ORMAN İŞKOLU BAŞI ÇEKTİ
İSİG Meclisi verilerine göre, 2013'ten bu yana en az 1349 kadın işçi hayatını kaybetti. En çarpıcı gerçek tarım-orman iş kolundaki kadın işçi ölümlerinde görüldü. Ölümlerin yüzde 42'si tarım-orman iş kolunda meydana geldi. Bunu sağlık iş kolu izledi. Ticaret, büro, eğitim, sinema iş kolu da bu yıllarda yaşanan ölümlerin yüzde 13'ünü oluşturdu. İş kollarına göre ölümlerin değerlendirildiği raporda, Türkiye'de kadın istihdamının kayıt dışı ve güvencesiz olduğu gerçeğini yeniden gözler önüne serdiği vurgulandı. Yaşamını yitiren kadınların yüzde 97'si hiçbir sendikaya üye değildi.
Kadın işçileri öldüren başlıca neden trafik-servis kazaları olarak belirtilen raporda bu oranın yüzde 44 olduğu bilgisi verildi. Raporda, ölümlü iş kazalarındaki artışa da dikkat çekildi.
İSİG verilerine göre yaşamını yitirenlerin yaşları incelendiğinde 50'sinin 14 yaş ve altı yaşlarda çocuk işçiler, 51'inin 15-17 yaşları arasındaki çocuk/genç işçiler, 317'sinin 18-29 yaş arası genç kadın işçiler, 554'ünün 30-49 yaş, 242'sinin 50-64 yaş, 69'unun 65 yaş ve üstü, 96'sının da yaşının tespit edilemediği görüldü.
ÇÖZÜMLER SIRALANDI
İSİG Meclisi, kadınların insana yakışır şekilde çalışması için sıraladığı çözüm önerilerinde şunlar öne çıktı:
-Kadın işlerinin "tehlikesiz ve basit" olduğu ön yargısı yıkılmalıdır.
-Yeniden üretim atölyelerine dönüşen evler ve iş yerleri sağlık ve güvenlik risklerine karşı güvenli hale getirilmelidir.
-Gerek devlet tarafından gerekse emek ve meslek örgütleri tarafından oluşturulan işçi sağlığı ve güvenliği politikaları toplumsal cinsiyet açısından tekrar düzenlenmelidir.
-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, işyerlerinde ve evlerde kadınların ağırlıklı olarak çalıştığı işlerin ve bu işlerde çalışan kadınlarda rastlanan ortak sağlık sorunları ve riskleri rapor edilmeli ve kamuoyuyla düzenli olarak paylaşılmalıdır.
-Kadınların çalışma alanlarındaki kimyasal, biyolojik, fiziksel, ergonomik vb. riskler saptanmalıdır.
-İş yerinde kadına yönelik cinsel şiddet, taciz, cinsel sataşma tehlikesine karşı önlem alınmalı, bu konu sendikaların toplu sözleşmelerinin önemli bir gündemi olmalıdır.
-Ev ve bakım hizmetleri azami ölçüde kamusal alandan ücretsiz karşılanmalıdır.