10 yılı geçen nafaka alacakları silinecek
Yüz binlerce boşanmış çifti yakından ilgilendiren emsal karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nden çıktı.
Yüksek mahkeme, nafaka alacağının zaman geçtikçe borçlu zimmetinde tahakkuk edeceğinden, takip gününden geriye doğru on yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağının zaman aşımına uğradığına hükmetti. Kararla birlikte 10 yılı geçmiş nafaka alacakları tahsil edilemeyecek.
İcra Hukuk Mahkemesi, şiddetli geçimsizlikten boşanan kadına nafaka ödenmesine hükmetti. Nafaka alacağını bir türlü tahsil edemeyen kadın, soluğu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde aldı. Eski kocası hakkında nafaka borcunu ödemediği için icra takibi başlattı.
Buna karşılık İcra Hukuk Mahkemesi'ne başvuran nafaka borçlusu koca, 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, takibin müşterek çocuğa velayeten açılması gerektiğini ve nafaka düzenli olarak ödendiğinden borcun bulunmadığını belirterek takibin iptalini talep etti.
Mahkeme; nafaka alacağından doğan ilamın zaman aşımına uğradığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verdi. Nafaka alacaklısı kadın kararı temyiz edince devreye Yargıtay 12. Hukuk Dairesi girdi. 10 yıllık zaman aşımına uğramış nafaka alacaklarının tahsil edilemeyeceğine vurgu yapılan Yargıtay kararında şöyle dendi:
"Türk Borçlar Kanunu'nun 156/2. maddesine göre, borç bir mahkeme kararına bağlanmış ise zaman aşımı süresi 10 yıldır. Nafakaya ilişkin ilamlar, bir borcun veya bir hakkın varlığını belirten ilamlar gibi olmayıp, nafaka alacağı zaman geçtikçe borçlu zimmetinde tahakkuk edeceğinden, takip gününden geriye doğru on yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağının zaman aşımına uğradığının kabulü gerekir. Buna göre Mahkemece, takip tarihinden geriye doğru on yıllık nafakanın istenebileceği gözetilerek bu yönden inceleme yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Borcun zaman aşımına uğramadığının görülmesi halinde de zaman aşımı dışındaki diğer itiraz ve şikayet nedenlerinin incelenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir."