'100 İL 1000 İLÇE' yönetimi zorlaştırır
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Cumhuriyet’in 100. yılında 100 il ve 1000 ilçe’ açıklamasını uzman isimlere sorduk. Eski TBMM Başkanvekili Hasan Korkmazcan, idari yapının gözden geçirilmesi gerektiğini, bütünşehir yasasıyla harcamaların arttığını söyledi.
Türkiye’deki bazı ilçelerin il olması konusu yeniden gündeme geldi. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı (MHP) Devlet Bahçeli, önceki gün partisinin TBMM’deki grup toplantısında “Cumhuriyet'in 100'üncü yıl dönümünde 100 maddelik Anayasa teklif metnimiz de çoktan hazırlanmıştır. Yeni yüzyılda, 100 il, 1000 ilçeden müteşekkil idari yapısıyla gücüne güç katmış bir Türkiye'yi inşa ve ihya etmemiz mümkündür.” şeklinde çıkış yaptı. İdari yapının 100 il ve 1000 ilçe şeklinde yeniden düzenlemesi konusunu yetkin isimlerle konuştuk.
Aydınlık’a konuşan Eski TBMM Başkanvekili Hasan Korkmazcan, önceliğin büyükşehirlerde israfı önleyerek kaynakların üretime yönlendirilmesi gerektiğini söyledi. Siyaset Bilimci Prof. Dr. Birgül Ayman Güler ise idari yapı değiştirilirken altın oran aranmayacağına dikkat çekerek “Koşullar Anayasa’da belirtildi. Oraya bakılmalı.” dedi.
‘ÇAĞIN İHTİYAÇLARINA BAKALIM’
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı da olan Hasan Korkmazcan, devlet örgütlenmesi yenilenirken çağın ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerektiğini söyleyerek şunları kaydetti:
“Türkiye’de iller ve ilçeler konusu her seçim öncesinde ve sonrasında popüler bir konu oldu. 28. Dönem TBMM gündemine Anayasayla ilgili sorunlar ve buradan hareketle devlet örgütlenmesinin gözden geçirilmesi istekleri de dile getirilmektedir. Bu konularda öncelikle en az temel kanunlarda yapılan değişiklikler kadar ön çalışmaların yürütülmesine ihtiyaç vardır. Devlet örgütlenmesi yenilenirken içinde bulunduğumuz çağın geleceğin ihtiyaçları göz önünde bulundurulur. Yapılacak düzenlemelerin başarısı bu alanda yapılacak ön hazırlıkların kalitesine bağlıdır.
“Halkımız devletten güvenli yüksek standartlı, verimli, zamanında, ucuz hizmet beklemektedir. İllerin ve ilçelerin sayısını belirlerken günümüzün ulaşım, haberleşme ve hizmetlere eşit erişme kriterleri göz önünde bulundurulmalıdır. Bu sebeple öncelikle son 70 yılda devlet örgütlenmesi konusunda uygulamaların günümüzdeki durumunu belirleyen çalıştaylara ihtiyaç vardır. Bu köy derneklerinden başlayarak büyükşehir belediyeleri ve belediye şirketleri düzenlemelerine kadar araştırmalar yapılmasını gerektirmektedir. Öncelikle Türkiye’nin Üretim Devrimi zorunlulukları göz önünde tutulmalıdır. Ülkemizin güncel ihtiyaçları başta Devlet Planlama Teşkilatı olmak üzere üretimi merkeze alan verimliliği artıran kaynak israfını engelleyen kamu ağırlıklı kurumlaşmaları hayata geçirmektir.
“1984 yılından bu yana değişik aşamalar geçiren yerel yönetim uygulamaları asla üretim, verimlilik ve ucuz hizmet odaklı gelişmemiştir. Ülkemizin kültürel ve tarihi yapısına uygun olmayan büyükşehir, merkez ilçe ve mahalle birimleri, hizmetlerin kalite kaybına, kaynak israfına ve vatandaşların eşit erişim haklarına zarar vermiştir. Her yıl büyükşehir bütçelerinde kaynak kaybı siyasi israf ve gereksiz görev anlaşmazlıkları artmaktadır. Birkaç büyükşehrimizde iş başındakilerin reklam harcamaları ana hizmet harcamalarından daha yüksek meblağlara ulaşmıştır. Bu uygulamalar en çok toplumsal yapımızın temel kurumları olan köy muhtarlıklarını zedelemiştir. Türk ekonomisinin temelini teşkil eden KİT’ler ortadan kaldırılırken şehirler yönetiminde sürümeye yol açan BİT’ler (Belediye İktisadi Teşebbüsleri) kuruldu. Sümerbank yok edilmiş yerine belediyelerin Duyun-ı Umumiye merkezleri oluşturulmuştur.”
‘ORGANİZE ÜRETİM MERKEZLERİ ÖRGÜTLEYELİM’
“Günümüzün sadece Türkiye’miz için değil bütün dünyada değeri anlaşılan Üretim Devrimi yapılanmasına geçilmelidir. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında idari yapılar yerine üretim atölyeleri ağıyla ülkemizi ayağa kaldırmak zorundayız. Kültürel, ekonomik ve çevresel alanlarda organize üretim merkezlerini örgütlemeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün bunları başaracak, birikimleri ve örnek alacak geçmiş uygulamaları vardır. Türkiye insanlık değerler birikiminin hazinesidir. Bu değerler temelinde sadece ülkemize değil bölgemize ve insanlığa her alanda katkı sağlayacak milli yeteneğe sahibiz.”
İDARİ YAPI KURULURKEN GEREKEN ÜÇ KOŞUL
Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, yeni il ve ilçe kurulması için şartların Anayasa’da belirtildiğini vurguladı. 100 il ve 1000 ilçe kurulması için bu şartların sağlanıp sağlanmadığını anlamak gerektiğini ifade eden Güler, şu aktardı:
“İl ve ilçe kurulmasında ortalama güzel sayılar, altın oran aranmaz. Bunun şartları Anayasa’da belirtilmiştir. Üç şart vardır: Coğrafi konum, iktisadi konum ve kamu hizmetinin gerekleri aranır. Bu koşullar Anayasa’nın 126. Maddesi ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nda belirtilir. Bunlar soyut gibi görünür ama değildir. Coğrafi özellikler, alan genişliği, engebe, ulaşım gibi konularla somut hale getirilir.
“İktisadi koşullar da tarım, sanayi, turizm, gelişmişlik seviyesi, gelir durumu ile ölçülür. Kamu hizmetinin gerekliliği koşulları ise afet, güvenlik vb. hizmetlerle somutlanır. Bu hizmetlerin hızlı ve kolay hale getirilip getirilmemesi aranır.
“Bunlar da kapsamlı araştırmayla ortaya çıkarılır. Devlet Planlama Teşkilatı bu konuda çok büyük birikime sahipti. Şimdi Strateji ve Bütçe Başkanlığı bu birikimi kullanabilir. İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere diğer ilgili kurumlar da bunu tespit edebilir. Dolayısıyla bir altın oran aramaya gerek yoktur. Bu işin anayasal boyutu. Bir de siyasi boyutu var.
‘YÖNETİM SORUNU OLABİLİR’
“Siyasi olarak iller sadece idari açıdan değil siyasi açıdan da önemli yapılardır. Genel seçimlerde seçilen milletvekili sayısı, Meclis’teki oylamalar hep buradaki sayılara göre belirlenir. İl yapıları bundan etkilenir.
“Bir de pratikteki boyutu var. Eğer 100 il ve 1000 ilçe olursa çok sayıda ilçe 2-3 ilçeden oluşmuş olacak. Bu da pratikte sorunlar yaratabilir. Çünkü böyle küçük ölçekli illerin valilik düzeyindeki idari yapılarla yönetilmesi büyük gelir. Bir yönetim sorunu olabilir. Daha fazla harcama yapılmak zorunda kalınır. Sorunlar daha da artar.
“Bazı ilçelerin il olması için araştırmalar var. Bu konuda Anayasa’ya uygunluğa bakılmalı.”
‘100 İL’ YEREL SEÇİMLERDEN SONRA
AYDINLIK / ANKARA
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin "yeni yüzyılda, 100 il, 1000 ilçe” çıkışı hükümette olumlu karşılandı. Edinilen bilgilere göre hükümet, yerel seçimler sonrası süreci tamamlamaya hazırlanıyor. Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan MHP lideri Bahçeli "Yeni yüzyılda, 100 il, 1000 ilçeden müteşekkil idari yapısıyla gücüne güç katmış bir Türkiye’yi inşa ve ihya etmemiz mümkündür" sözleri ile 19 yeni il, 27 ilçe için sinyal verdi. Bahçeli’nin çıkışına olumlu bakıldığı öğrenildi.
AK Parti konuya ilişkin bir çalışma yaptı. ‘Yerel Yönetimler Yasası’nı ele alırken, bu konu üzerine de mesai harcandığı bildirildi. Ancak seçim gündemi nedeniyle çalışmalar tamamlanamadı. Beklentileri boşa çıkarmamak ve küskünlük oluşturmamak için sürecin seçim sonrasına bırakıldığı kaydedildi. Son yapılan AK Parti MYK toplantısında da gündeme gelen konu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Bahçeli’nin ikili görüşmelerinde masada. Sürecin tamamlanmasının ise yerel seçimlerden sonra olması bekleniyor.