100 yaşına kadar yaşamanın 10 kuralı! Bu altın kurallar kanser ve diyabete ilaç...

Her insan uzun ve sağlıklı bir ömür için istiyor. Ancak bunun için öncelikle doğru bir beslenme ile stressiz ve hareketli bir yaşam tarzı öneriliyor. Uzmanlar ise uzun ömürlü bir yaşam adına dikkat edilmesi gereken adımlardan bahsediyor.

Dünya genelinde her halükarda yaş ortalaması 70 olarak ortaya çıksa da bu rakam çoğu zaman değişiklik gösteriyor. Tıp dünyası her ne kadar daha sağlıklı ve uzun yaşam konusunda araştırmalar yapsa da bunun nedenleri bazı konulara göre değişiklik arz edebiliyor.

Uzman isimlerden Dr. Thomas Matthews, uzun bir yaşamın anahtarı olabilecek 10 altın kuraldan söz etti.

Pek çok insan özellikle her gün ekrana bakarak saatler harcıyor. Bu da göz yorgunluğuna sebep olabildiği gibi bağ ağrısını da beraberinde getiriyor. Kraliyet Ulusal Ulusal Körler Enstitüsü (RNIB) uzmanları, gözleri korumak ve dinlenmelerini sağlamak için 20/20/20 kuralının benimsenmesini öneriyor.

HER 20 DAKİKADA 20 SANİYE MOLA

Bu da her 20 dakikada bir 20 saniyelik bir mola vermeyi ve en az 20 ft (6 metre) uzaktaki bir nesneye bakmayı içeriyor.

Her gün fazladan yarım saat uyumak insanı daha dinç bir hale getirebiliyor. Stockholm Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, çalar saat çaldığı zamanlarda erteleme düğmesine basmanın sağlık açısından harikalar yaratabileceğine değiniliyor.

Düzenli bir şekilde yeterince merdiven çıkıldığı takdirde kalp hastalığı ya da felç riski beşte bir oranında azalıyor. ABD'nin New Orleans'taki Tulane Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada günde beş adım atmanın işe yarayabileceği belirtiliyor.

Çay demlemek gibi oldukça basit bir hareket, tip 2 diyabet riskini neredeyse yarı yarıya azaltabiliyor. Avustralya'daki Adelaide Üniversitesi'nden bilim insanları, günde bir fincan çay içenlerin, diyabete yakalanma riskini yüzde 47 oranında azalttığını söylüyor.

EN BÜYÜK RİSK OBEZİTE

Günde 5 farklı meyve sebze tüketmekte zorlanıyorsanız, bunun kabaca iki katına çıkarılması erken ölümün önüne geçebiliyor. Bir ekip tarafından yapılan araştırmada günde 800 gram farklı meyve ve sebzenin kanser riskini yüzde 13, felç riskini yüzde 33, kalp hastalığını yüzde 24, kardiyovasküler hastalığı yüzde 28 ve erken ölüm riskini yüzde 31 azalttığı üzerinde duruluyor.

Özellikle muz yemenin bağırsaktaki "dost" bakterileri beslemek için insan vücudunda lif gibi davranan nişasta ile dolu olduğu biliniyor.

Araştırmalar sonucunda hem kilolu hem de formda olmanın mümkün olmadığı ortaya koyuluyor. Leipzig Üniversitesi'ndeki Alman araştırmacılar, herhangi bir obezitenin sağlık risklerini de beraberinde getirdiğini söylüyor.

Pek çok kişi düzenli su içmenin hayati önem taşıdığına inanıyor ancak bunun doğruluğu bir türlü kanıtlanamıyor. Uzmanlar, yenilen gıdalardaki günlük sıvı ihtiyacının beşte birini oluşturduğundan, sıvı alımı söz konusu olduğu zamanlarda yaş, kilo, cinsiyet ve aktivite düzeylerinin dikkate alınması gerektiğini belirtiyor.

Eğer ki kilo vermek istiyorsanız, pek çok işlenmiş içecek ve yiyecekte bulunan, mısır şurubundaki işlenmiş şeker olan fruktoz alımını azaltmanız gerekiyor. ABD'deki Colorado Üniversitesi'ndeki bilim insanları, içeceklerde, çikolatada ve diğer tatlılarda yüksek miktarda bu maddenin metabolizmamızı uyuttuğunu, dolayısıyla da insanı aç hissettirdiğini söylüyor.

Uzmanlar özellikle de gecede 6 ila 8 saat arası uykunun yeterli olduğu ve daha fazlasının zararlı olabileceği konusunda hemfikir şeklinde görüş belirtiyor. European Heart Journal'da yapılan bir araştırma, ekstra bir saatin bile kardiyovasküler hastalık riskini %5 artırdığını, 10 saat boyunca düzenli olarak uyuyanlarda bu oranın yüzde 41'lere kadar çıktığı söyleniyor.

Sonraki Haber