100. yıla armağan: Atatürk'ün Meclis Konuşmaları

Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gizli ve açık oturumlarında yaptığı konuşmalar ve Meclis’te okunan tezkereleri ilk kaynaklarından yorumsuz olarak bir araya getirildi

TBMM’nin kuruluşunun 100. Yılında, Türkiye’nin en köklü yayınevlerinden İnkılâp Kitabevi tarafından basılan eser Kurtuluş Güran tarafından hazırlandı.

Hayatı Türk toplumunun devrim süreçleriyle iç içe olan Mustafa Kemal Atatürk'ün 1920-1938 yılları arasındaki Meclis konuşmaları Kurtuluş Savaşımız ve Cumhuriyet Devrimimizin ruhunu anlamak için anahtar değerindedir.

Bilindiği gibi, 23 Nisan 1920 günü TBMM'nin açılmasıyla cumhuriyet fiilen kurulmuştur. 29 Ekim 1923'teyse kurulan bu cumhuriyetin adı konulmuş, “ilan” edilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün günümüze de ışık tutan Meclis konuşmaları devrim tarihimizin en önemli belgelerini oluşturduğu gibi, hitabet sanatının da en güzel örnekleri arasındadır.

SALGIN HASTALIKLAR KARŞISINDA ATATÜRK’ÜN MECLİSE RAPORU

Atatürk'ün konuşmalarında salgın hastalıklarla mücadele konusu üzerinde ısrarla ve önemle durduğunu görüyoruz. 1920'de Anadolu'nun iradesini ele alan meclis, açıldıktan 2 yıl sonra savaş koşullarında dahi salgın hastalıklarla mücadeleyi esas alıyor. Mustafa Kemal bu durumu meclis kürsüsünde üç milyon çiçek aşısının Sivas'ta üretildiğini anlatarak o şartlar altında doktor sayısının 312'ye çıkarıldığını şu cümlelerle anlatıyor: “Memleketimizin hekim ihtiyacı imkânın müsaadesi nispetinde telafiye uğraşıldı. 1336 [1920] senesinde iki yüz altmış tabip istihdam ediliyordu. Bu miktar, bu geçen sene zarfında üç yüz on ikiye çıkarıldı. Elli tabibin daha tedarikiyle hekimsiz kazalara gönderilmeleri tasavvur edilmektedir. Bu sene bulaşıcı hastalıkların istilasına meydan verilmedi, baş gösterenler derhal sıhhiye tedbirleri alınarak olduğu yerde yok edildi. Bulaşıcı hastalıklara karşı en kat’î tedbir olan aşılar artık tamamıyla memleketimizde üretilmektedir. Üç milyon küsur kişilik çiçek aşısının Sivas’ta üretilmiş olduğunu zikretmek bu konuda kâfi bir fikir verebilir. Memleketin malaryalı (Sıtma) muhitlerinde kâfi miktarda kinin dağıtıldı. Frengi afetinin yok edilmesi için de mümkün olan meblağ sarf edildi. Ve toplumsal hastalıklar ile mücadelemizin daha verimli ve daha kapsamlı bir şekilde yapılması vasıtaları da hazırlanmıştır.”

Sonraki Haber