106 cezaevi açılacak: ‘Uyuşturucuyla topyekûn mücadele edeceğiz’
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, Yeşilay Genel Merkezi Sepetçiler Kasrı'nda düzenlenen törenle iki kurum arasında gerçekleşecek iş birlikleri ve ortak uygulamalara ilişkin bir protokole imza attı.
Mehmet Dinç, “Bağımlılıkla mücadele konusunda Adalet Bakanlığımız ile beraber dosta güven düşmana korku vereceğiz. Annelerimizin göz yaşları dinsin. Çocuklarımız bağımlı olup sıkıntılar çekmesin diye bazı tedbirler ortaya koyacağız. Bağımlılık hem ülkemizde hem dünyada sömürgeciliğin aracı olarak kullanılıyor. Ülkemizin gençliği bağımlı hale getirilerek elimizden alınıyor. Milli Eğitim Bakanlığımızın da destek vermesine ihtiyacımız var. Bağımlılık meselesini bağımsızlık meselesi olarak görüyoruz. Her bağımlı çocuğumuz vatan toprağımdan kaybedilmiş bir karış topraktır.” ifadelerini kullandı.
‘HER 3 KİŞİDEN BİRİ UYUŞTURUCU SUÇLUSU’
Bakan Yılmaz Tunç da imza töreninde şu vurguları yaptı:
“Yeşilayımız son yıllarda başta uyuşturucu, alkol ve özellikle teknoloji bağımlılığı, kumar bağımlılığı ile topyekûn mücadele içerisinde. Bizi ziyaret ettiklerinde bu çalışmaları paylaştılar. Adalet Bakanlığı olarak uyuşturucuyla, bağımlılıkla mücadele ediyoruz. Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu’nda 11 bakan var. Bunlardan biri de Adalet Bakanlığı. Bazı görevler var. Bunları hayata geçirmenin çabası içerisindeyiz. Cezaevlerimizde her 3 kişiden 1’i uyuşturucu suçlarından ceza alan kişiler. Denetimli serbestlik kapsamında olan kişiler de çoğunlukta. Toplumumuz için önemli bir tehlike. Bertaraf etmek için topyekûn mücadele etmek gerekiyor. Ailelerin tek başına mücadele etmesi mümkün değil. Bir kurumunda tek başına mücadele etmesi çok zor. Koordineli birlikte bir çalışma gerektiriyor. Yeşilay’ın ilgili bakanlıklarımız ve kurumlarımızla protokolleri oldu. Burada bir eksikliği gideriyoruz.
‘CEZALAR ARTTIRILDI’
“Adalet Bakanlığıyla yapılan protokol önemli. Uyuşturucu suçlarının yaptırıma tabi tutulması cezalandırılması, suçu önlemede, bağımlılığı ortadan kaldırmada yeterli olunmadığını hep beraber görüyoruz. Son yıllardan uyuşturucu suçlarına yönelik cezalar arttırıldı. Artırım sebebiyle beraber baktığınız zaman 2 yıldan başlayarak 40 yıla kadar ceza veriyoruz. Kullanana ayrı, imal edene ayrı, satana ayrı cezalar veriyoruz. Okul çevresinde veya çocuklara yönelik bir satış söz konusu olduğunda daha da yüksek cezalar veriyoruz. Hem infaz sistemimizden hem ceza mevduatında bu derece ağır yaptırımlar olmasına rağmen, dünyada ve ülkemizde uyuşturucu suçları giderek artmaya devam ediyor. Toplumu, insan sağlığını, geleceğimizi tehdit etmeye devam ediyor. Geleceğimizin zehirlenmemesi lazım.
“Gençlerimizi özellikle bu tür zararlı alışkanlıklar korumak için yapacağımız çalışmaları sürekli değerlendiriyoruz. Bizim görev alanımıza düşen kısmı; uyuşturucu kullanan, bunun ticaretini yapan kişiler tespit edildiğinde bunun soruşturmasını yapmak. Yargılama sürecinde hak ettiği cezayı vermek. Ceza çekme sürecinin tedaviye yönelik, rehabilitasyona yönelik olmadığı sürece bu suçları önlemek zor. Kişi topluma karıştığında yeniden aynı suçu işliyorsa ceza adaletindeki infaz amacının gerçekleşmemiş olduğunu görüyoruz. Hem denetimli serbestlik süresi içerisinde hem de ceza evine girmeden önce o kişi ile ilgili yapılabilecekler var. Bir daha o suçu işlememesi, kullanıcı olmamasına yönelik alınacak tedbirler var. Cezaevi süresi içerisinde de onu uyuşturucudan uzaklaştıracak tedbirleri almak önemli.
‘UYUŞTURUCU SUÇLARI İÇİN AYRI CEZAEVİ’
“Özellikle denetimli serbestliği bulunan kişilerle ilgili Yeşilay ile işbirliğimiz var. İlk kez uyuşturucu kullanan, ikinci kez kullanırsa hapse girecek kişilerin hapse girmesini önlemeye yönelik tedbirler alıyoruz. Bunlar Bağımlılıkla Yüksek Kurulu’nun strateji belgelerinde hedef olarak konuldu. Buna yönelik ayrı ceza evleri oluşturuyoruz. Pilot uygulamaya başladık. Adana’da ilk uygulamamız Başladı. 98 hükümlü şu anda Adana’da. İkinci olarak da Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde ikinci uygulamaya başladık. Şimdi de Bolu'da bir hazırlığımız var.
“Önümüzdeki beş yıl içerisinde ülke genelinde 106 cezaevini sadece uyuşturucu suçlarının tedavi edildiği hem cezalarını çekerken hem de onların tedavilerine yönelik çalışmaların yapılacağı, onlara mahsus cezaevlerini yaygınlaştırmamız gerekiyor. Bu kapsamda hem cezaevindeki iyileştirme kapsamında uzman ihtiyacı olacak hem de denetimli serbestlik kapsamında dışarıda olan yükümlülerin de yine bir daha o suçu işlememeleri için onların desteklenmesine yönelik çalışmalar olacak. Yeşilay hem dışarıdaki yükümlülerle ilgili hem de cezaevindeki hükümlülerle ilgili olarak bizlere destek olacak. O anlamda güzel bir protokol imza attık. Ülkemizi bu illetten, geleceğimizi karartan bu kötü alışkanlıklardan kurtarmamız lazım.”