11 Mayıs Medyanın Halleri

Köşe yazarlarının gündemi... Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar...

FETÖ’CÜLERİ ÇILDIRTAN CASUSLUK YASASI

NEDİM ŞENER – HÜRRİYET

MİLLİ İstihbarat Teşkilatı’nın son dönemde MOSSAD adına ajanlık yapanlara yönelik operasyonları Türkiye’de casusluk faaliyetlerinin içeriğinin değiştiğini gösteriyor.

İsrail gizli servisi MOSSAD adına Türkiye’de kişiler ve kurumlar hakkında menfaat karşılığı bilgi toplayan bir kısmı dedektiflik şirketi adı altında faaliyet gösteren şebekelere yönelik operasyonlar bu konuda yasal değişikliği gündeme getirdi.

Nitekim MİT internet sayfasından kısa süre önce “Casusluk nedir?” başlığıyla yaptığı paylaşımda değişen casusluk tanım ve yöntemlerini şöyle anlattı:

MİT bu paylaşımında istihbarat servislerinin ağına düşebilecek kişilere şu uyarıyı da yaptı; “Tanımadığımız kişilerin yönelttiği irdeleyici şüpheli ve hassas içerikli sorulara cevap vermeden önce soruyu soranın kim olduğu sorgulanmalıdır.”

+++

AKRABA KAYIRMACILIĞI SİYASETİ BİTİRİR... NEPOTİZM VİRÜSÜ...

MEHMET METİNER– YENİ ŞAFAK

Bugün CHP belediyelerinde nepotizm ayyuka çıktı. Dün bir bugün iki. Oysa kendileri AK Parti’yi özellikle bu bahiste yıllarca suçlayıp durdular. Üstelik çirkin ve hakaretamiz bir dille. “Damat” retoriği hâlâ hafızalarda da.

Şimdi kendileri bin kat daha fazlasını yapmaya başladı.

Bu konuyu en çok Meclis’te gündeme taşıyan bir CHP’li vekilin eşi bile atananlar arasında.

Bunu kaba bir siyasi eleştiri-suçlama olsun diye söylemiyorum.

Siyasette ilkesellik ve tutarlılık adına söylüyorum.

Kendiniz suçladığınız şeyin aynısını yapacaksanız o vakit inandırıcılığınız nerde kalır?

“Baldız, yeğen!” retoriğine sarılacak kadar seviyesiz değiliz elbet.

Herkes kendine yakışan dili kuşanır.

+++

ÖNÜNDE KAPILAR AÇILMIŞTI

ADNAN BİNYAZAR - CUMHURİYET

Zafer Gençaydın, Elazığ’ın, her yerinden sular fışkıran, bağlı bahçeli Ağın ilçesinde yaşayan bir ailenin çocuğudur. Ağın’da ilkokul vardı ama ortaöğrenimin sürdürüleceği okul yoktu.

Cumhuriyet döneminin büyük atılımı Köy Enstitüleri açılınca, ilkokulu bitirenler oraya akmıştı.

Geçen hafta aramızdan ayrılan, sonradan öğretim üyesi, ressam, yazar olarak da adı anılan Gençaydın, Akçadağ Köy Enstitüsü’ne yazılan çocuklardan biriydi.

İnsanın içinde öğrenme ateşi parlamasın, önünde aydınlatıcı kapılar açılır. Gençaydın, o kapıların birinden girerek Atatürk adı verilen Gazi Eğitim Enstitüsü’ne girdi, oradan resim öğretmeni olarak çıktı.

Arada 100. yaşını yaşayan Cumhuriyet gazetemizin “Olaylar ve Görüşler” sayfasında, okuru Aydınlanmaya yönelten yazıları yayımlanıyordu.

Tanıştığımızda ben 14 yaşındaydım, o yedisindeydi. Hep kenetlenerek sürmüştü bağlantımız. Çok acılar çektim, hiçbiri onu yitirme kadar sarsmadı beni... Işıklar içinde uyu kardeşim, can yoldaşım!

Sonraki Haber