14 Kasım Medyanın Halleri

14 Kasım Medyanın Halleri... Köşe yazarlarının gündemi ne? Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar neler?

SOYKIRIMCI İSRAİL’İN GİZLEMEDİĞİ PKK ELİYLE ‘TERÖRİSTAN’ HAYALİ; ‘İKİNCİ İSRAİL’ PLANI

NEDİM ŞENER/ HÜRRİYET

Yaptığı o konuşmadan tam 40 gün sonra Siyonist Dışişleri Bakanlığına atanan Gideon Sa’ar ilk konuşmasında hedefin Türkiye olduğunu ve PKK terör örgütü ve onun İran, Irak ve Suriye ile Türkiye’deki uzantıları ile müttefik olduklarını ve ortak amaçlarını şöyle itiraf etti:

“Kürtler büyük bir millettir, siyasi bağımsızlığa sahip olmayan milletlerden biridir. Onlar bizim doğal müttefikimizdir. (Kürtlere) Ulaşmalı ve bağlarımızı güçlendirmeliyiz. Bunun hem siyasi hem de güvenlik yönleri var. Bölgedeki azınlıkların birleşmesi gerekiyor. Kürtler, İran ve Türkiye’nin zulmünün kurbanıdır. İsrail’in onlarla iletişim kurması ve ilişkilerini güçlendirmesi gerekiyor. Biz bölgede bir azınlığız, bu nedenle doğal olarak diğer azınlıklar müttefikimizdir.”

Soykırımcı İsrail’in yeni Dışişleri Bakanı’nın “müttefik Kürtler” diye adlandırdıklarının PKK’lı teröristler ve onun Türkiye, Suriye, Irak ve İran’daki uzantıları olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.

DENİZ GEZMİŞ İÇİN İTİRAZ EDEN YOK MU?

ÖZAY ŞENDİR/ MİLLİYET

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın Mardin’deki sözlerine bakalım: “Çok iyi bilsinler ki Şeyh Saitler, Seyit Rızalar, Denizler, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı, Türkiye halkları da onların yaptıklarını yapacaktır.”

Deniz Gezmiş, ABD’nin 6. Filo askerlerini denize dökmek demektir.

Tuncer Bakırhan, ABD’den silah, askeri eğitim alıp, onlar için paralı askerlik yapanlar ve bunun siyasetini sürdürenlerdendir.

Deniz Gezmiş, son nefesinde “Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi”, “Tam Bağımsız Türkiye” sloganları atan kişidir.

Tuncer Bakırhan’ın savunduğu hareket ABD’nin bölgesel planlarının uygulayıcısı durumundadır.

Deniz Gezmiş, 1968’te Samsun’dan Ankara’ya Mustafa Kemal Atatürk Yürüyüşü’nü organize eden öğrenci lideridir.

Bakırhan’ın Eş Genel Başkanı olduğu DEM, 29 Ekim mesajında, “Geçmişte tüm Cumhurbaşkanlarının yaptığı hata” diyerek aslında Mustafa Kemal Atatürk’ü de hedef alan partidir.

Devrimci solun aradaki bu keskin farka rağmen Bakırhan’ın konuşmasını eleştirememesinin nedeni ideolojik zayıflık olamaz.

Enternasyonalizm söylemli ama etnik milliyetçi, sözde anti emperyalist ama ortaya koyduğu pratikte emperyalizme hizmet edenlere karşı ses çıkarılmıyorsa bunun sebebi arkadaki silahlı güçtür.

Kandil’deki terör ağalarına karşı sivil siyaseti savunmak sadece DEM’i değil, devrimci solu da özgürleştirecek gibi duruyor...

‘PAX AMERİCANA’NIN SONU!

NEDRET ERSANEL/ YENİ ŞAFAK

Yedi, Türkiye, “güncellenmiş orta boy güç” olarak, dış politika çerçevesini daha büyütmeli. Sahaya tamamen yayılmalı. Ölçü yukarıdadır….

Sekiz, bu dört süper güç arasındaki yeni dönem, Türkiye’nin Balkanlar, Avrupa, Akdeniz, Körfez, Kafkaslar-Hazar, Türk Devletleri Teşkilatı, İpek Yolu, Kalkınma Yolu, enerji haritalarına, Afrika, Akdeniz hesaplamalarına iyice yüklenmesini gerektiriyor.

Dokuz, Müstakilen, Türkiye-İsrail ilişkileri. Trump hükümetinin olası atamaları-ki bir kaçı şimdiden gerçekleşti-beklenen İsrail yanlısı duruşun altını çiziyor. Netanyahu gider mi kalır mı bilinmez ama İsrail’in Türkiye’ye bakışı, daha doğrusu intikam arayışı hemen geçecek gibi değil. Yeni atanan Dışişleri Bakanı’nın (Katz) açıklamaları özellikle ‘Kürt Kartı’ bağlamında, Türkiye, İran ve Irak’ın başını ağrıtmaya adanmış gibi. Başıboş bırakılamaz.

On, Dünya devrimi olacaksa, Türk dış politikasının hedefleri ve önündeki engeller sadece ‘ikili ilişkilere’ bağlanarak değil, dörtlü ilişkiler düşünülerek aşılabilir.

‘Dalga’ birkaç 10 maddeyi daha yazmamızı gerektiriyor. Sürükleyeceğiz...

BATAKLIĞI KURUTMAK GEREK!

DİLEK GÜNGÖR/ SABAH

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yasa dışı bahis soruşturması gündeme oturdu. Başsavcılık bataklığın içine daldı. Belli ki, işe sineklerden başladı. Ama bataklığı kurutmadan bu iş zor çözülür. Hatırlayın, eskiden nasıl çek-senet, uyuşturucu mafyaları vardı. Bunların yerini şimdi yasa dışı bahis ve kumar mafyaları aldı. Yasa dışı bahis ve kumar çeteleri, yurtdışındaki sunucular üzerinden kurulan internet siteleriyle sanal kumar oynatıyor. Suçtan elde ettikleri gelirleri ya yurtdışına transfer ediyor ya da aklıyor. (…)

Gençlere belirli bir komisyon verip, oyuna teşvik ediyorlar. Önce gençler o parayı katlıyor ama bu tamamen algoritma kaynaklı... Sistem belli bir kazançtan sonra tüm verdiklerini misliyle geri alıyor. Bu ağa düştükten sonra paran bitse de borçlanarak oynamaya devam ediyorsun. Binlerce ailenin hayatı sönüyor bu illet yüzünden... O yüzden diyorum, siteleri kapatsak da işin reklamını yapanları tutuklasak da bataklığı kurutmak lazım diye... Bu yüzden yasa dışı bahis ve sanal kumar siteleri aracılığıyla binlerce vatandaşı ağına düşüren organize çetelerin, o çetelerin elebaşlarının da bulunup, yargı önüne çıkarılması gerekiyor. Ayrıca, gençlerin bilinçlendirilmesi, ailelerin yok olmaması için Milli Eğitim Bakanlığı'na ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na da çok iş düşüyor.

Sonraki Haber