15 Şubat Medyanın Halleri

İşte günün öne çıkan köşe yazıları....

FETÖ ELEBAŞININ TAY’LARI; YARGIDA FETÖ, HAKYOL, HAKYOLCU KILIĞINDA FETÖ

NEDİM ŞENER - HÜRRİYET

15 Temmuz sonrası 3 bin 966 hâkim ve savcı OHAL kapsamında ihraç edildi. Buna karşın yargı içinde 800 dolayında FETÖ iltisak ve irtibatlı ismin bulunduğu ve haklarında incelemelerin devam ettiği yetkililer tarafından açıklanmıştı. Asıl ilginç ayrıntı ise FETÖ’cü olarak bilinen isimlerin başta Hakyol grubu olmak üzere farklı kimliklere büründüğü itirafçı ifadelerine de yansıdı.Bunların arasında yargıda FETÖ ile mücadele için oluşturulan gruplara sızdırılan savcı Ömer Faruk Aydın gibi isimler de vardı. FETÖ itirafçısı Aydın, Gaziantep Savcılığı’nda alınan 21 Ağustos 2017 tarihli ifadesinde, FETÖ’nün, Vefa Grubu adı altında oluşturduğu yapılanmada yer alan hâkim ve savcılardan muhafazakâr görünümlü “Vefa”, Ülkücü görünümlü “Ay Yıldız”, solcu görünümlü örgüt üyelerinden “Sosyal Demokratlar” gruplarını oluşturduğunu açıklamıştı. FETÖ’nün ByLock yazışmalarından ya da ifade metinlerinde “Vefa”, “Ay Yıldız” ve “Sosyal Demokrat” olarak bilinen kripto FETÖ’cülerden bazıları tespit edildi. Ama hâlâ Hakyol’cu, Menzil’ci, İlim Yayma’cı, Ülkücü, sosyal demokrat görünümlü FETÖ mensupları yargı içinde yer alıyor. FETÖ’nün devlete sızması ve yarattığı sonuçlardan ve bu ihanet örgütünün akıbetinden ders çıkarmayan yargı içinde cemaat ve gruplar arası çatışma basına da yansıyor. (…) Danıştay 5. Dairesi, 667 sayılı KHK kapsamında ihraç edilen 387 kişiyi kapsayan 414 dosya hakkında iptal kararı verdi. İhraç kararı iptal edilen hâkim ve savcılara yargıya dönüş yolu açıldı. Önemli bir kısmı da göreve geri döndü. (…) Elbette bazı dosyalarda verilen onama kararı yerinde olabilir ama FETÖ iltisakı açık olan, isimleri ByLock yazışmalarında, itirafçı ifadelerinde geçen kişilerin göreve iadesi ise göz göre göre yargıya FETÖ’nün yerleşmesine göz yummaktır.

FETÖ İHMALE GELMEZ!

HÜSEYİN LİKOĞLU - YENİ ŞAFAK

Son günlerde FETÖ, bütün çirkefliğiyle yeniden gündemde. Daha önce alışkın olduğumuz haberlerin aksine, her gün göreve iade edilen FETÖ’cü haberleri alıyoruz. Önce İçişleri’ne iade edilenlerin haberleri geldi. Son olarak Danıştay’ın 450 hâkim savcıyı iade etme kararı olduğu bilgisi bardağı taşıran damla oldu. Oysa her gün 3-5 kişi çeşitli kurumlara iade ediliyor. Sayı yüksek olmadığı için farkında değiliz. Haksızlığa uğramış, gerçekten FETÖ ile ilgisi olmayanların iadesine kimsenin itirazı olmaz. Ancak iade edilenlerin büyük bölümü ne yazık ki FETÖ’cü. Sadece delillendirmede sorun var. (…) TSK, emniyet, yargı, eğitim başta olmak üzere kritik yerlere iade edilen FETÖ’cülerin, önümüzdeki günlerde nasıl bir krize sebep olabileceklerini öngörmemiz mümkün değil. FETÖ’cülerin nasıl saklandığını, yeri ve zamanı gelince nasıl canlı bombaya dönüştüğünü yüzlerce örnekle yaşayarak gördük. Hâlâ FETÖ’nün yurt dışındaki elemanlarına bilgi, belge sızdıran içeride kriptolar var. Daha yakın zamanda FETÖ’nün etki ajanı Cevheri Güven’e belge sızdırdığı için tutuklanan polis var. 15 Temmuz darbesinin sivil en önemli ikinci isimi Kemal Batmaz, cezaevi koşullarından şikâyet edecek duruma geldi.

KÜRESEL EKONOMİNİN ÖNCELİKLERİ VE TEHDİTLER

KEREM ALKİN - SABAH

Söz konusu küresel tehditleri, ekonomik, sosyal, çevresel, siber, siyasi ve askeri tehditler olarak 6 temel kategoride ele almak gerekiyor. Küresel enflasyon ve hayat pahalılığı riski, yaşam standartlarındaki gerileme, artan işsizlik ve ekonomik fırsatlardaki daralma ekonomik tehditleri oluşturmakta. Sosyal huzursuzluk ve çalkantılar, kontrol edilemeyen göç etkisiyle artan sosyal kutuplaşma ise sosyal tehditler olarak tanımlanıyor. Olağanüstü doğa ve hava koşulları, kirlilik, temiz su ve biyoçeşitlilik kaybı, küresel ısınma çevresel tehditleri temsil etmekte. Siber tehditler, esasen siyasi ve askeri tehditler ile iç içe. Çünkü, siber alan üzerinden dezenformasyon, siber terör, ülkelerin siyasi ve askeri gücünü, sosyo- politik istikrarını doğrudan hedef alıyor. Bu nedenle, 'siber güvensizlik' önde gelen tüm ekonomiler için en kritik tehditlerin başında geliyor. Küresel ekonomi-politik sistemdeki konumunu korumak, siyasi istikrarını ve askeri gücünü perçinlemek adına, siber tehditleri bertaraf edecek kapsamlı erken müdahale ağı oluşturmak, milli ve yerli teknoloji ile siber savunma ağını güçlendirmek, askeri caydırıcılığını derinleştirmek önümüzdeki 5-10 yılın en temel başlıkları olacak.

YETENEK İSRAFI, LİDER KITLIĞI VE SINAVLAR

ABBAS GÜÇLÜ - MİLLİYET

Seçimlere odaklanıp çok önemli pek çok konuyu göz ardı ediyoruz. Örneğin dünün dünyasında en büyük zenginlik kaynağı iyi eğitimli insan gücüydü. Diploma aşkı yüzünden biz bunu dibe vurdurduk. Bugünün dünyasında ise ilk sırada yetenek, yaratıcılık, liderlik var ama onları da sınav odaklı eğitimle adeta öldürüyoruz. Sonsuz seçeneğin sorgulandığı günümüzde çocuklarımızın yeteneklerini 4, 5 seçenekli testlerle köreltmekle kalmayıp yok ediyoruz… Çok bilinen ve tartışılan bu konuda yapılan bir araştırmada çok önemli sonuçlar öne çıkmış! Dünya genelinde yapılan bir araştırmanın ülke bazında yapılan değerlendirmesine göre şirketlerin yüzde 72’si en büyük zorluğun yetenek kıtlığı olduğunu düşünüyor.

Sonraki Haber