Darbe gecesi hükûmet boşluğu

Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü, 15 Temmuz gecesi emir verecek kimsenin ortada olmadığını söyledi. Gülcü’nün açıklamaları, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in ‘15 Temmuz gecesi bir iktidar boşluğu vardı.’ sözlerini teyit etti

15 Temmuz gecesiyle ilgili yaşananlar, darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen tartışılmaya devam ediyor. O gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Başbakan Binali Yıldırım’a, İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya ulaşılamadığı saatlerde, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kara-Hava-Deniz Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı da darbe girişiminde bulunanlar tarafından rehin alınmıştı.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, daha önce 15 Temmuz gecesi yaşanan hükümet zaafına dikkat çekmiş, çok sayıda kanıtı da tek tek sıralamıştı. 15 Temmuz günü görevde olan Terörle Mücadeleden Sorumlu eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü yeni bilgiler paylaştı. Gülcü, “O gece emir verecek kimse ortada yoktu. Ama şimdi konuşuyorlar… 'Ben şunu yaptım, bunu yaptım' diyenlerden hiçbirisi o gece yoktu. Her şeyi biz kendi başımıza yaptık. Başımızda 'şunu şöyle yapın' diyen ne bir bakan ne de bir müsteşar vardı.” ifadelerini kullandı.

EMNİYETTEN POLİSE MESAJ

Vatan Partisi Lideri, Ulusal Kanal’da katıldığı programda, 15 Temmuz gecesi yaşanan hükümet boşluğunu şu cümlelerle anlattı:

“O gece bütün Emniyet memurlarına, görevlilerine Emniyet Genel Müdürlüğünden bir mesaj yollandı. Mesaj şöyle: ‘Türk Silahlı Kuvvetleri müdahale yapmıştır. Bütün Emniyet mensupları bulundukları konumlarda duracaklardır ve kesinlikle TSK mensuplarına karşı herhangi bir direnmede bulunmayacaktır.’ O gece Anadolu’dan en az 4-5 yerden Emniyet yetkilileri beni aradı. İnanamadım. Bana o mesajları gösterdiler. Kendi gözümle o mesajı bir iki yerden okudum. Darbe girişiminin başlarındaydı. Bunu daha önce başka bir televizyonda da söyledim. Hemen o zamanki Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz’i bağladılar. Sayın Lekesiz bu konuda, ‘Hayır böyle bir mesaj yayınlamadık.’ diyemedi. Ama ‘O gece İçişleri Bakanlığıyla bağ kuramadık. Başbakanlıkla bağ kuramadık.’ dedi. O yayın duruyor, kimse inkâr edemez.

‘SİZE GÜVENİYORUZ’

“Bu ne demek: Ülkede bir darbe yapılıyor. TSK içinde Amerika’nın FETÖ Gladyosu tanklarını, uçaklarını harekete geçiriyor, darbe yapıyor. Darbe askerle, polisle bastırılır. Bütün polis teşkilatına bir mesaj gidiyor. Bana bu mesaj bilgisini veren Doğu Anadolu’dan da, Ege’den de, İç Anadolu’dan da var. Çok sayıda Emniyet yetkilisi beni aradı, ‘Biz şaşırdık, size güveniyoruz, bize olduğunuz yerde durun deniliyor.’ Ben inanmadım bunları tanımadığım için. Bana birkaç yerden mesajı gösterdiler. Bu ne? O akşam bir hükümet boşluğu var. Hükümet görevinin başında değil. Türkiye’yi yönetenler sorumlu konumlarda değil.

“Bunu Genelkurmay ve Jandarma Genel Komutanlığındaki olaylardan da anlıyoruz. O gece Genelkurmay’a darbeciler giriyor. Genelkurmay, Silahlı Kuvvetlerin merkezi. Genelkurmay, Başbakanlık ya da Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan daha önemlidir. Buraları ele geçirdiği zaman, darbeyi bastıracak kuvvetlerin de komuta merkezini ele geçirmiş oluyor. Bu da o akşam bir iktidar boşluğu olduğunu gösteriyor.

"Genelkurmay Başkanı’nı esir alıyor, darbe bildirisini imzalatmaya çalışıyorlar. Daha da çok kanıt sunulabilir ama bu iki olaya bakıldığında, bir hükümet boşluğu olduğu çok açık görülüyor.

‘HÜKÜMET BOŞLUĞUNU VATAN PARTİSİ DOLDURDU’

“Bu hükümet boşluğunu o gece biraz Vatan Partisi doldurmuş, hükümetin yapması gereken görevleri üstlenmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı gazeteciler üzerinden halka mesaj verdiğinde ‘Meydanları doldurun!’ diyor. Cumhurbaşkanı, Başkomutan olarak ‘Ey Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, size emir veriyorum: Bu girişimi derhal etkisiz hale getireceksiniz!’ diye konuşur, bunu söyler. Bir Cumhurbaşkanı tavrı alınmıyor orada. Bu çok önemli bir durum. Önce TSK mensuplarına sonra da Emniyet güçlerine seslenmesi gerekirdi. Silahlı darbe böyle bastırılır.”

GÜLCÜ: EMİR VERECEKLER ORTADA YOKTU

Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, önceki gün köşesinde yazdığı “O gece Emniyet’te neler yaşandı?” başlıklı yazısında, Hükümet ve TSK komutanlarına ulaşılamadığını belirterek, “Bir bürokratın, hiçbir siyasiye ulaşamadığı saatte en kritik emirleri vermesinin, ilerde kendisi için nasıl sonuçlar doğurabileceğini de değerlendirmiş olması gerekir.” dedi.

Öztürk, dönemin Terörle Mücadeleden Sorumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü’nün o geceye dair anlattıklarına şöyle yer verdi:

“Devletin asayiş ve güvenliğinden sorumlu olan İçişleri Bakanı yok, yardımcısı yok… Dönemin Terörle Mücadeleden Sorumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü’ye başsağlığı diliyorum. O gecenin en ağır yükünü çeken isimlerin başında geliyordu. Gülcü, o geceyi bize şöyle anlattı:

SENARYO YAZIYORLAR

“Emir verecek konumda olanların hiçbiri ortada yoktu. Ama şimdi konuşuyorlar. Şimdi, ‘Ben şunu yaptım, bunu yaptım’ diyenlerden kimse yoktu. Her şeyi biz kendi kendimize yaptık. Başımızda ‘Şunu şöyle yapın’ diyen bakan, müsteşar yoktu. Genel Müdür Celalettin Bey toplantı yaptı. Sonra külliyeye gitti. Telefonla konuşuyorduk. Sonra bağlantımız kesildi.

“15 Temmuz gecesiyle ilgili olarak herkes şimdi senaryo yazıyor. Ben o gece bakanla, müsteşarla hiçbir şekilde, kesinlikle görüşmedim. Çünkü ortada yoklardı. Meclis’in koruması da bana bağlı olduğu için birinci bomba patladığında gittim. İkinci bomba ben oradayken patladı.

“Meclis’in bodrumuna ‘sığınak’ diyorlar. Sığınak falan değildi. Her taraf toz, hurda eşyaların atıldığı mezbelelik bir yerdi. Orada milletvekilleriyle görüştüm. Ama hiç kimse bana emir vermedi. ‘Şunu şöyle yap’ demedi. Genel Müdürle konuşmalarımız, onun emirleri doğru ama onun dışında hiçbir hükümet yetkilisinden emir almadım.”

‘15 TEMMUZ GECESİ EFKAN ALA ESENBOĞA HAVALİMANI HANGARINDAYDI’

Odatv’nin haberine göre; 15 Temmuz gecesi dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala, Esenboğa Havalimanı’nda Emniyet’in kullandığı hangardayken geçen F-16’ları duyduğunda yere yatmış. Ala’nın yanında ise sadece koruma polisleri varmış.

Odatv haberinde, “Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde anlattıkları ile şaşırttı. Darbenin olduğu gece ‘Gerekirse TRT'yi başlarına yıkın!’ talimatını verdiğini anlatan Ala, aslında neredeydi...” diye yazdı.

Efkan Ala’nın o gece, bugün Jandarma’nın kullandığı, o gün de Emniyet’in kullandığı Esenboğa Havalimanı’ndaki hangarda olduğu belirtilen haberde, “Geçen F-16’ları duyduğunda yere yatmıştı. Efkan Ala’nın yanında ise sadece koruma polisleri bulunuyordu.” ifadeleri yer aldı.

DOĞU PERİNÇEK’TEN TARİHİ MÜDAHALE

Vatan Partisi, 15 Temmuz 2016 gecesinde ortaya çıkan hükümet boşluğunu, aldığı tarihi tavırla doldurdu. Vatan Partisi yöneticileri, darbe girişiminin ilk anlarından itibaren sosyal medyadan ve televizyon kanallarından tepki göstererek kalkışmanın “Amerikancı-Fetullahçı bir girişim” olduğu konusunda Türk milletini uyardı.

Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek, 15 Temmuz darbe girişimine tepki gösteren ilk siyasi parti lideri oldu. Perinçek, darbe girişiminin ilk dakikalarında Ulusal Kanal aracılığıyla Türk milletine şöyle seslendi:

“Bu Amerikancı bir kalkışmadır. Bu kalkışma, PKK’yı hendeklerden kurtarmak içindir. Bu kalkışma Fetullah Terör Örgütü’nü Cumhuriyet’in pençesinden kurtarmak içindir. Bu kalkışmaya girişenler Amerika’nın Türkiye’yi bölme planı içine girenlerdir. Bu kalkışmanın, Türk Silahlı Kuvvetleriyle bir ilgisi yoktur.”
İşte Vatan Partisi’nin 15 Temmuz gecesi dakika dakika kritik müdahaleleri:

- 23.40: Dönemin Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Adnan Türkkan, kameraların karşısına geçerek şu konuşmayı yaptı: “Ülke yönetimine bütünüyle el konulmuştur lafı Türk Silahlı Kuvvetlerini bağlamamaktadır. Bu laf, darbe girişiminde bulunan Amerikancı-Fethullahçı gruba aittir. Ve Türk Ordusu bu girişimi bertaraf edecek güçte ve kuvvettedir. Kalkışmanın tamamen karşısındayız!”

- 23.48: Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şule Perinçek da Twitter’dan “Türk Ordusu Amerikancı Fetullahçı darbe girişimini bastıracaktır. TSK adına yapılan açıklama TSK’nın açıklaması değildir. Darbecilerindir.” diyerek kalkışmanın FETÖ’cü darbe girişimi olduğunu söyledi.

- 00.24: Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, kişisel Twitter hesabından yaptığı paylaşımla darbe girişimin Amerikancı Fetullahçı olduğunu ilan eden ilk lider oldu. Perinçek’in paylaşımında, “Bu Amerikancı Fetullahçı bir girişimdir. Türk Ordusu bu girişimi bastıracaktır. Milletimizin içi rahat olsun.” ifadeleri yer aldı.

- 01.59: Kanal A’ya telefonla bağlanan Doğu Perinçek, darbe girişiminin Türk ordusundaki Fetullahçı Amerikancı unsurların girişimi olduğunu kaydetti. Türk milleti ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin birleşip bu kalkışmayı ezeceğini söyleyen Perinçek, tüm siyasi partileri, kitle örgütü, sendika ve meslek odalarını Türkiye cephesinde birleşmeye davet etti.

HÜKÜMETE BİLGİ VERİLDİ

Vatan Partisi, darbe girişimini önceden bildirdi. Dönemin Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Em. Albay Hasan Atilla Uğur, 15 Temmuz günü Yeni Şafak gazetesine röportaj verdi. Uğur, “Önümüzdeki günlerde Fethullah Terör Örgütü’nün bir darbe girişimi vardır.” dedi.

Rus dış politikasının etkili ismi Aleksandr Dugin de darbe öncesinde Vatan Partisi ile görüşerek "Rus devleti, Türk ordusu içinde bir hareketlilik saptıyor.” dedi. Dugin, ardından dönemin Başbakan’ı Binali Yıldırım ile de görüşerek hükümete bilgi verdi.

MANŞETTEN UYARI!

Aydınlık gazetesi, FETÖ ile mücadele eden en önemli yayın organı oldu. Darbe hazırlıklarını 15 Temmuz öncesinde duyurdu, uyarılar yaptı. Aydınlık'ın 15 Temmuz’dan önce FETÖ’cü darbe tehlikesine dikkat çektiği bazı manşetleri şöyleydi:

- SARAY'A EYLÜLDE DARBE HAZIRLIĞI (13 Şubat 2016)

Davos’ta finans kuruluşları Merrill Lynch ve Goldman Sachs üzerinden Batı’ya “2016 Eylül ayına kadar Tayyip Erdoğan’ı Saray’a hapsetme, etkisizleştirme ve tek adam görüntüsünden kurtulma” sözü verildiğini yazan Aydınlık, “AKP içinde yaşanan gelişmeler 'Eylül’e kadar Erdoğan’ı saf dışı bırakma' anlaşmasını doğrular nitelikte oldu.” ifadelerini paylaştı.

- TURUNCU DARBE TEZGAHI (27 Şubat 2016)

Aydınlık, ABD’nin Türkiye’de FETÖ ve PKK’yı kullanarak darbe planlandığına dair değerlendirmeleri de manşetine taşıdı. Hanefi Avcı'nın açıklamalarına yer veren Aydınlık, şöyle yazdı: “Ordu içinde çok ciddi bir yapılanma var. Bu yapılanma Türkiye’nin geleceği için tehlikeli, hepimiz için rahatsızlık kaynağı.”

- ASKERİ YARGIYA NEŞTER ZAMANI (12 Temmuz 2016)

Aydınlık, ordudan tasfiye edilen FETÖ'cülerin Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne başvurarak geri döndüğünü, bu kurumların hızla temizlenmesi gerektiğini kaydetti. YAŞ'ta emekli edilmek üzere 1200 kişilik bir liste hazırlandığını duyuran Aydınlık, FETÖ'nün hamlelerini boşa çıkaracak şekilde ilgili makamları gün aşırı uyardı.

- ORDUDA DEV SORUŞTURMA (14 Temmuz 2016)

Aydınlık, darbeden 1 gün önce, FETÖ'yü en çok rahatsız eden manşetini attı. TSK’da toplam 1700 muvazzaf subay astsubay ve 400 sivil memurla ilgili soruşturma yürütüldüğünü duyuran Aydınlık, YAŞ’ta da önemli kararların alınacağını yazdı.

Sonraki Haber