16 Mart Medyanın Halleri
Hazırlayan: Ercan Dolapçı
PKK/HDP’NİN SON KARARI: ‘BÖLÜCÜ’ TALEPLER MASADA
NEDİM ŞENER / HÜRRİYET
Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, PKK’nın siyasi kolu HDP ile görüşmek için gün sayıyor. PKK/HDP de bu görüşmeye hazır ve PKK’nın bölücü taleplerini masada tartışmak için bekleyişini sürdürüyor. PKK terör örgüt yöneticileri de yayınladıkları videolarla Kılıçdaroğlu ve başını çektiği ittifaka destek açıklamalarında bulunuyorlar.
PKK/HDP “bölücü” taleplerinden vazgeçmiş değil. Hafta başında parti meclisi toplantısı sonrası yapılan açıklamada bu durum şöyle ifade edildi:
“Parti meclisimiz, ülkenin içinde bulunduğu çoklu kriz koşullarında çözümün ilkesel düzeyde ele alınması gerektiğini bir kez daha ele almıştır. Bu kapsamda 2021 Eylül ayında ilan etmiş olduğu ‘Demokrasiye, Adalete, Barışa Çağrı Deklarasyonu’nun temel çerçeve olduğu bir kez daha vurgulanmıştır. Bu minvalde Üçüncü Yol stratejimizin, partimizin tarihsel ve ilkesel pozisyonu olduğu hassasiyetle vurgulanmıştır.”
Bu, “Taleplerimiz kabul edilmezse cumhurbaşkanlığı seçimine kendi adayımızla gideriz” tehdidinden başka anlam taşımıyor.
Peki PKK/HDP, sözde demokrasi, adalet ve barış adını verdikleri, 27 Eylül 2021 tarihli, “Tutum Belgesi” dedikleri deklarasyonla neleri talep ediyor?
PKK/HDP, ilk okunduğunda hiç kimsenin itiraz etmeyeceği, güçlü demokrasi, yeni anayasa, liyakat, barış, tarafsız ve bağımsız yargı gibi kelimelerin arkasına saklanarak, terör örgütünün de yıllardır dile getirdiği “bölücü” talepleri masaya getirecek.
Kılıçdaroğlu da oy uğruna bunları kabul edecek, başka seçeneği yok. İşte Türkiye için asıl büyük ve yakın tehlike budur.
KEMAL BEY FETÖ VE PKK’YA NEDEN GÖZ KIRPIYOR?
MEHMET BARLAS / SABAH
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun seçim sürecine girildiğinde FETÖ ve PKK'yı ürkütmemek için perde arkasından yoğun çaba sarf edeceğini tahmin ediyordum. Ancak bu kadarını beklemiyordum.
Dün Sözcü Gazetesi'ne konuşan Kılıçdaroğlu, "FETÖ ve PKK'ya karşı bir yol haritanız var mı?" sorusuna muhatap oluyor. Böyle bir soruya göstermelik de olsa devlet ciddiyetinde ve kararlı bir cevap bekliyorsunuz değil mi? Yanılıyorsunuz.
Kılıçdaroğlu, FETÖ ve PKK'nın adını ağzına almıyor. Sözü dönüp dolaştırıp hemen yeraltı suç örgütlerine getiriyor. Kısa sürede terörden ve yeraltı suç örgütlerinden şehirleri, sokakları, okulları, meydanları temizleyeceğini söylüyor. FETÖ ve PKK ile mücadele konusu da havada kalıyor ve röportaj sona eriyor.
FETÖ konusunda soru çok basitti Kemal Bey. "FETÖ, müritleri aracılığıyla askeri darbeye kalkışmış, insanlara kumpas kurmuş, ordu içindeki Atatürkçülere iftira atmış, vatanseverlerin yıllarca hapishanelerde çürümesine neden olmuş eli kanlı bir terör örgütüdür" demek bu kadar zor mu?
"PKK terörüyle mücadele edecek misiniz?" diye soruluyor Sayın Kılıçdaroğlu. "PKK, bebek katili bir terör örgütüdür. En büyük zararı Kürt halkına vermektedir. PKK ile mücadelede hiç geri adım atmayacağız" demekten neden çekiniyorsunuz? Açık açık söyleyin, çekinmeyin. Ama bir yerde siz de haklısınız. Halka gerçekleri nasıl söyleyeceksiniz? "Ben FETÖ'nün ve PKK'nın oylarına talibim. Bu örgütlerin siyasi temsilcileriyle gizli pazarlıklar yapıyorum" derseniz sokağa çıkamazsınız. Hem de cumhurbaşkanlığı adaylığınızı tebrik eden ve size samimi taktikler veren PKK elebaşı Mustafa Karasu'ya nezaketsizlik yapmış olursunuz!
Maalesef halkın gözünün içine baka baka bu tiyatroya seçim gününe kadar devam edeceksiniz. Halktan gizli yapılan kirli pazarlıklarla seçimlere gideceksiniz. Sokak röportajlarında, "Tuvalet terliğini koysanız oy vereceğim" diyen trollerinizle şimdilik mutlu olabilirsiniz. Ama son sözü yine halk söyleyecek. Bu millet sizi 21 yılda 15 kez şaşırttı. Yine çok şaşıracaksınız.
HDP'NİN ‘TUTUM BELGESİ' YA DA YENİ SEVR'E AÇILAN KAPI
KURTULUŞ TAYİZ / AKŞAM
Altılı masanın ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu destek istemek için bugün yarın HDP'nin kapısını çalacak. Görüşmeler HDP'nin açıkladığı 11 maddelik "tutum belgesi" üzerinden yürüyecek.
Peki HDP'nin tutum belgesinde neler var?
Birinci madde "demokrasi" başlığı altında "yerel yönetimlere yetki ve kaynak devrini" içeriyor. Kulağa gayet hoş geliyor. Mevcut yönetim yetkisini yetersiz bulan HDP, bir tür "özerk" yönetim talep ediyor. (…)
Özetlersek, altılı masanın ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kapısını çalacağı HDP'nin destek şartları bu 11 maddelik tutum belgesine dayanıyor. Türkiye'yi siyasi ve toplumsal olarak ayrıştıracak bu belge yeni bir Sevr'e kapı aralayacak nitelikte. Maalesef "demokrasi" ve "özgürlük" gibi cafcaflı sözlerle gürültüye getirmeye çalıştıkları, gözlerden kaçırmak istedikleri gerçek bu!