17 Aralık Medyanın Halleri
Köşe yazarlarının gündemi ne? Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar neler?
BÖLGESEL ENERJİ DENKLEMİNDE YENİ DÖNEM
KEREM ALKİN - SABAH
1990'da Libya'nın günlük petrol üretimi 1.4 milyon varile yakındı. Muammer Kaddafi'nin 2011'de öldürülmesi ve Libya'nın karışıklığa sürüklenmesinden önce günlük üretim 2 milyon varile çıkmıştı.
Sonrasında Libya'daki üretim 500 bin varilin altına indi, 1990'da Irak'ın petrol üretimi 2 milyon varildi. 1. Körfez Savaşı sonrasında 500 bine düştü. Sonrasında 2000'lerin başlarında 2.5 milyon varile çıkmıştı.
Sonra 2. Körfez Savaşı ve Saddam Hüseyin idam edildi. Petrol üretimi 1 milyona geriledi. Suriye İç Savaşı öncesi günlük petrol üretimi 343 bin varildi. 2014'den beri üretim 20 ile 30 bin varil bandında. Hem Kaddafi'nin, hem Hüseyin'in in petrol üretimi hedefleri günlük üretimi iki katına çıkarmaktı. Libya'da 46 ile 50 milyar varil petrol rezervi olduğu, Irak'ta ise 145 milyar varil petrol rezervi olduğu öngörülmekte.
Irak ve Libya'nın büyük kargaşa yaşadığı dönemde dünya petrol piyasasından 3 milyon varil çekildi. Buna karşılık küresel ölçekte petrol arzı sıkıntıya girmedi. Hatta, büyük bir hızla artmaya devam eden petrol tüketimi güçlü bir arz artışı ile karşılandı.
Küresel petrol ihracatının 2023 sonu itibariyle yüzde 16.3'ünü karşılayan Suudi Arabistan 210 milyar doları aşan ihracat geliri ile ilk sırada. Rusya, Ukrayna Savaşı'na rağmen, ihracatın yüzde 9.1'ini karşılıyor ve 117.2 milyar dolar ihracat geliri elde ediyor.
ABD ise, 2016 yılı başında Kongre'nin 40 yıllık ihracat yasağını kaldırması sonrasında, 7 yılda tarihi bir ihracat ve gelir sıçraması yakalamış ve Rusya'yla aynı düzeye gelmiş durumda. Günün sonunda, küresel enerji oyunu kimin rakibini nasıl oyun dışı, saf dışı bırakacağı kurgusu üzerine kurulu. Küresel petrol arzı ve ihracatında oyunda kalmak için çok yönlü strateji yürütmek gerekiyor.
---
SURİYE’DEN SONRA SIRA İRAN’DA… PEKİ, SONRA?..
NAİM BABÜROĞLU - SÖZCÜ
Bu süreçte… Hatay’la 130 km. sınırı olan Suriye’nin İdlib kentinde… ABD’nin ve İsrail’in yıllar süren çalışması vardır.
Suriye El Kaide’si HTŞ (Heyet Tahrir Şam) liderliğinde, radikal gruplar son hazırlıklarını yapmaktadırlar.
HTŞ; ABD, İngiltere, Fransa ve İsrail tarafından eğitilir. Modern silahlarla, SİHA’larla, İHA’larla donatılır.
İstihbarat desteği sağlanır.
27 Kasım 2024… HTŞ, Halep’ten başlayan saldırılarıyla Suriye’de ilerler ve Şam’ı ele geçirir. Suriye ordusu dağılır. Topraklarını savunamaz. ABD, İsrail ve İngiltere’nin istihbarat örgütleri, bu konuda büyük başarıya imza atarlar.
Gelecekte, belgeleriyle okuyacağımız, arkadan hançerleme öyküleri hepimizi şaşırtacaktır.
Esad yönetimi devrilir. Suriye kalıcı bölünür. İran’ın, Suriye’deki askeri varlığına son verilir. Lübnan’la irtibatı kesilir.
8 Aralık 2024… İsrail, 1967’de işgal ettiği Golan Tepeleri’nden doğuya doğru saldırı başlatır. Amacı, Suriye güneyinden Doğu Akdeniz’e ulaşan bir enerji koridoru oluşturmak ve kendisine bağlı bir bölge kurmak.
Bu koridorla, Suriye’deki PKK/PYD terör örgütüyle birleşmek.
Böylece, kurulacak devletin denize çıkışını sağlamak.
Sırada, İran var…
Sonra, “Yüzyılın Projesi” yeni bir devlet… Ve bu projede, Türkiye hedef ülke…
Ve biz… Emevi Camii’nde şükür namazı kıldık.
“Taktik olmadan strateji, zafere giden en yavaş yoldur. Strateji olmadan taktik, yenilgi öncesi yapılan gürültüdür.” demişti, Sun Tzu… Tee, 2 bin 500 yıl önce…
---
AHMET ÖZER, ESENYURT’A BAŞKAN YARDIMCISI OLARAK ATADIĞI ‘PKK’LI KAYYIMI’ TANIMIYORMUŞ
NEDİM ŞENER - HÜRRİYET
PKK terör örgütüne üyelik, yardım-yataklık suçlamasıyla tutuklanan ve yerine kayyım atanan eski CHP Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in cezaevinden Odatv’ye verdiği röportajda, suç ortağı firari Başkan Yardımcısı Osman Yalçın’ı tanımadığını söylemesi oldukça ilginçti!
Terörün finansmanından hakkında soruşturma açıldıktan sonra firar eden Esenyurt Belediye Meclis Üyesi Osman Yalçın, CHP ve PKK/DEM’in “Kandil Uzlaşması” sonucu 31 Mart seçimlerinde belediye başkanı seçilen Ahmet Özer’in imzasıyla; Fen İşleri Müdürlüğü, Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü ile Zabıta Müdürlüğü’nden sorumlu belediye başkan yardımcılığına atandı.
Ama ne hikmetse Ahmet Özer, Odatv’nin sorusuna dürüstçe cevap vereceğine sadece kendisini gülünç duruma düşürmekle kalmamış, kendisini destekleyen CHP’lileri de aptal yerine koymayı tercih etmiş.
Ahmet Özer’in Esenyurt Belediyesi’nde çok önemli birimleri bağladığı yardımcısı Osman Yalçın’ın firar etmesiyle ilgili Odatv’nin sorduğu soruya verdiği cevap şöyle:
“Osman Yalçın’la 2024 yılı Nisan ayında gerçekleşen seçim sürecinde tanıştık. Öncesinde bir tanışıklığımız yoktu. Seçimi kazandıktan sonra ise Esenyurt Belediyesi’nde altı ay mesaimiz oldu.
Olumsuz bir davranışına şahit olmadım. Bu noktada ifade etmeliyim ki kişiler verdikleri kararların neticelerine yine kendileri katlanırlar. Akademik çalışmalarım dışında kendimi kimseye çağrı yapacak bir konumda görmedim.
Sadece böyle bir durumla karşılaşsam ne yapardım diye kendime sorduğumda, içinde bulunacağım en kötü halin, bir belirsizlikten daha iyi olacağına kanaat getirdim. Kendisi nasıl bir düşünceyle hareket ediyor onu bilmem mümkün değil tabii.”
Ahmet Özer’in “tanımıyorum” diyerek lafı evirip çevirdiği Osman Yalçın, PKK ile CHP’nin “Kandil Uzlaşması” adını verdikleri işbirliği sonucunda Esenyurt Belediyesi’ne üst düzel yönetici olarak atanmış bir PKK terör örgütü üyesi.
Kısaca özetlemek gerekirse Ahmet Özer’in “atadığı” ama “tanımadığı” başkan yardımcısı firari Osman Yalçın, PKK’nın Esenyurt’taki kayyımı. İsmi, Ahmet Özer’in belediye başkanı olduğu dönemde terör örgütü PKK’ya finansman aktardığı yönündeki iddiaların araştırılmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında ortaya çıktı.