19 Şubat Medyanın Halleri

Hazırlayan: Beyhan Korkman

SÖZCÜ YAZARI İLE AYNI TÜRKİYE’DE YAŞAYAN VAR MI?

YILMAZ ÖZDİL / SÖZCÜ

Herkes telefonunun dinlendiğini düşünüyor. Herkes evinin/işyerinin, oturduğu kafelerin/restoranların gizli kamerayla, dinleme cihazıyla, mobeseyle takip edildiğini düşünüyor. Herkes kimlik bilgilerinin çalınmış olduğundan emin. Herkes banka hesaplarının kurcalandığından şüpheleniyor. Herkes bilgisayarına istedikleri anda sızabileceklerini biliyor. İlla bir açığının, bir yamuğunun olması gerekmiyor… Türkiye'de herkes “Acaba iftiraya uğrar mıyım?” endişesiyle yaşıyor. Sıradan insanlarımız bile “Acaba adımı tehlikeli bir mevzuya bulaştırırlar mı?” kaygısıyla yaşıyor. Hayatı boyunca kırmızı ışıkta bile geçmemiş vatandaşlarımız, uydurma suç isnadıyla “ihbar edilme” huzursuzluğu yaşıyor.

ÜLKE HAPİSHANEYE DÖNMÜŞ! FETÖ’ YÜ MÜ SALALIM, PKK’YI MI?

SONER YALÇIN / SÖZCÜ

Bırakın insanlar özgürce sorsun, konuşsun, yazsın… Ülke yasaklardan bıktı. Ülke cezalardan bıktı. İnsanlar nefes alamıyor. Ülke hapishaneye döndü. CHP ise, halkın karşısına “Sorulamayacak Sorular Kanunu” ile çıkıyor. Bravo! Böyle vaat görülmedi! Halk bunu bekliyordu zaten! Şaka mısınız… “Biz öyle anlaşılmak istenmedik.” demeyiniz lütfen. -“Biz onu demek istemedik.” demeyiniz lütfen. Cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşenir. Ne demek istiyorsanız açık yazın afişinize! Böyle genelleme olur mu? Etnik kimlikle ilgili soru sorulamayacak deyiniz. Cinsel kimlikle ilgili soru sorulamayacak deyiniz. Ya da: Bunları “devlet soramayacak” deyiniz. Ki, bunların bile gerekli olup olmadığı tartışma konusudur. İnsanları kimliklerinden mahcup olur, utanır hale getiren/baskıcı düzeni değiştireceğinizi vaat edin. Diyeceğim şudur ki: Siyasi kampanyalara reklamcı sokmayınız. Bunların halktan kopuk özenti ithal sloganlarından-kampanyalarından gına geldi artık. Yazık etmeyiniz Kemal Kılıçdaroğlu'na. Yazık etmeyiniz yüz yıllık ulu çınar CHP'ye… Kılıçdaroğlu, bu afişin/kendine yönelik “suikastin” hesabını mutlak soracaktır.

AB’YE SELAM ÇAKAN MASAYA SELAM ÇAKTI!

TAHA AKYOL / KARAR

Batılı devletlerle somut ortak ve çatışan menfaatlerimiz var; ona göre diplomasi geliştirilir. Fakat siyasi ve ideolojik Batı düşmanlığı Türkiye’yi dış politikada zaafa düşürdüğü gibi anayasa hukukuna, iktisat ilmine ve genelde modern ilim zihniyetine olan ihtiyacımızı gözden kaçırmakta, ülkenin ufkunu daraltmaktadır. AK Parti’nin de başarılı yılları AB sürecindeki yıllarıdır; o kıstaslardan uzaklaştıkça hem ekonomi hem dış politika sıkıntılara girdi. Bugün, kurumlaşmış bir anayasal düzen isteyen 6 partinin ortak bildirilerinde “Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği normları çerçevesinde temel hak ve özgürlükler…” vurgusu yapmaları tarihi bir misyonun, bir sorumluluğun ifadesidir. Bunu bir “eksen düzeltmesi” olarak da anlamak mümkün. Bildiride “seçimlerden sonra uygulanmaya başlanacak politikalar konusunda ortak çalışma” yapılacağı belirtiliyor. Bu hem ittifak ruhunu güçlendirecek hem bir umut yaratacaktır.

Kararlı kararsızların oranı artıyor!

MUHALEFETİN SORUN ÇÖZMESİ BEKLENMİYOR

ABDÜLKADİR SELVİ / HÜRRİYET

Dün Optimar’ın anketini yayınladım. Sizce Türkiye’nin en önemli sorunu nedir sorusuna cevap verenler yüzde 75 oranında ekonomi ve işsizlik diyor. Peki bu size sürpriz geldi mi? Gelmedi. Bir gerçek var. Ama o ankette yayınlamayıp bugüne bıraktığım bir bölüm vardı. O sorunun ardından halkımıza 'Peki sizce bu sorunu kim çözebilir?' diye soruluyor. Sizce nasıl bir sonuç çıkmıştır? Halkımızın ezici bir çoğunluğunun 'Kemal Kılıçdaroğlu ya da Ali Babacan çözer.' demesi gerekmez mi? 'Muhalefet çözer.', yanıtı verilmesi beklenmez mi? Hiçbir yorum yapmadan önce sonuçları vereceğim. Ankete katılanların yüzde 30.2’si 'AK Parti çözer.' diyor. 'CHP çözer.' diyenlerin oranı yüzde 25,2.

Sonraki Haber