2 Aralık Medyanın Halleri

Hazırlayan: Ercan Dolapçı

AKŞENER CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI SİNYALİNİ VERDİ

ABDÜLKADİR SELVİ / HÜRRİYET

Lafı hiç uzatmadan söyleyeyim.

Meral Akşener’in İYİ Parti milletvekillerine yaptığı “Benimle bu kutlu mücadeleye var mısınız?” çağrısı cumhurbaşkanlığı kulislerini hareketlendirdi.

Şimdiye kadar “Ben başbakanlığa talibim” diyen Akşener’in ilk kez cumhurbaşkanı adaylığı sinyali olarak değerlendirildi.

Kemal Kılıçdaroğlu da CHP’nin İzmir Seferihisar kampında, “Siz gerçekten benimle birlikte misiniz” diye çıkış yapmıştı. Kılıçdaroğlu daha kürsüden inmeden Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş destek tweet’leri atmıştı. Bu gelişme üzerine Kılıçdaroğlu’nun ortak adaylığı kesinleşti yorumları yapılmıştı.

Meral Akşener’in, “Benimle bu kutlu mücadeleye var mısınız?” çağrısı da aynı şekilde değerlendirildi. Akşener, cumhurbaşkanı adaylığı sinyalini verdi diye yorumlandı.

Hatay İl Başkanı Şefik Çirkin, “İYİ Parti olarak Akşener aday olsun diye bastırıyoruz” demişti.

İYİ Parti’de Akşener’in cumhurbaşkanı adayı olması yönünde güçlü bir eğilim var. İl başkanları toplantısında da bu konu gündeme gelmişti. İl başkanları Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanamayacağını belirterek, Akşener’in aday olmasını istemişlerdi. Akşener onlara, “Ben başbakanlığa talip olduğumu açıkladım. O defter kapandı” yanıtını vermişti. Ama Akşener dedi diye o defter kapanmadı. Tam aksine dünkü açıklaması ile yeni bir sayfa açılmış oldu.

İYİ Parti’deki tablo şöyle:

1) “Meral Akşener cumhurbaşkanı adayı olsun eğilimi” güçlü. Akşener son açıklamasıyla bu yönde bir sinyal verdi. Çünkü 6’lı masada artık ortak cumhurbaşkanı adayı konusunda kaçamayacağını gördü. Akşener, 6’lı masa toplantısı öncesinde partisine adaylık mesajını verdi.

2) İYİ Parti’de Akşener olmazsa Mansur Yavaş olsun lobisi güçlü. Koray Aydın, Yavuz Ağıralioğlu ve Buğra Kavuncu gibi ülkücü kökenli isimler, Mansur Yavaş’ın adaylığını destekliyor.

3) Meral Akşener, il başkanlarının, “Siz aday olmazsanız Mansur Yavaş aday olsun” yönündeki talepleri karşısında, “Aday olmuyor. Ne yapayım, kolundan tutup aday mı yapayım?” diye tepki göstermişti. Lütfü Türkkan’la birlikte hareket eden bir grup ise Mansur Yavaş’ın adaylığına karşı. Meral Akşener’in adaylığını ön plana çıkararak Mansur Yavaş’ın önünü kesmeye çalışıyorlar.

4) Lütfü Türkkan kendisine yakın gazetecilere, Mansur Yavaş’ın aday değilim dediğini sızdırıyor. Oysa Mansur Yavaş şu ana kadar aday olmadığını açıklamayarak kapıyı açık tutuyor.

İMAMOĞLU-KAFTANCIOĞLU KAVGASINDA SON TANGO

MAHMUT ÖVÜR / SABAH

Gelelim asıl kavgaya... Bu kavga basit bir küfür kavgası değil, bir iktidar savaşı... Bu iktidar savaşında İmamoğlu ile Kaftancıoğlu son tangoyu yapıyor. Arka planda Kılıçdaroğlu var. Bunu kirleterek yapmaları onların siyasi kifayetsizlikleriyle ilgili... Gazeteciler sadece tespit yapıyor ve o "kirli dili" açığa çıkartıyor, o kadar. Dikkat edin o küfürleri de, hakaretleri de CHP'liler kulaklarıyla duyduğu için kimse inkâr edemiyor. Ama kimse de çıkıp "Kral çıplak" diyemiyor. İmamoğlu'na destek veren Büyükçekmece, Küçükçekmece, Beylikdüzü, Kartal ve Beşiktaş belediye başkanları dışında açık tavır koyan da yok. Herkes "huzursuz" ve beklemede... Diğerleri "Ya İmamoğlu gelirse?" hesabı yapıyor.

Yasaklı Kaftancıoğlu, bu belirsiz siyasi zeminde Kılıçdaroğlu lehine siyaset yaptığını göstermek için "hakaret" ediyor ve hakaretlerinin sızmasından da rahatsız değil.

Bu, henüz adaylık yarışında kabul görmeyen Kılıçdaroğlu'nun da işine geliyor. Çünkü Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'nun adaylığını engelleyebileceğinden korkuyor. Bu yüzden de hukuksuzluğa rağmen Kaftancıoğlu'nun fiili il başkanlığına sesini çıkarmıyor.

Sahi şu anda CHP'nin yasal İstanbul il başkanı var mı?

Gördüğünüz gibi genel siyasetteki kutuplaşmadan çok daha beteri CHP içinde yaşanıyor. Kendi içindeki kutuplaşmaya çare olamayanlar, ülkeye çare olabilir mi?

NE KULLANDINIZ BE!

EMİN PAZARCI / AKŞAM

Diyarbakır Anneleri feryat ediyor HDP önünde. Dağa götürülüp, PKK'ya teslim edilen çocuklarını istiyor.

Onlar Kürt değil mi?

Ama teröre destek vermedikleri için düşman olarak görülüyorlar. Hakaretler edilerek aşağılıyorlar. Aleyhlerine açıklamalar yapılıyor. Çünkü oyunu bozuyor onlar. İstismarın önüne set çekip, bunların saltanatını sarsıyor.

Onların çocukları dağda tepe tepe kullanılırken, HDP Eş Başkanı Pervin Buldan'ın kızı Zelal nerede okuyor? İngiltere'deki Royal Holloway Üniversitesi'nin yıllık harcı kaç para? Boş zamanlarında hangi rüya âlemlerinde tatil yapıyor?

Pervin Buldan'ın bir de Neçirvan isminde oğlu var. Dünyanın en ünlü tatil yörelerinde onun da fotoğraflarını görüyoruz sık sık. Bu değirmenin suyu nereden geliyor?

Bunların verdikleri gaza gelip, elde silah dağlarda gezen ve nihayetinde keklik gibi avlanan, kandırılmış gariban Kürtlere acırım ben.

Kim kimin düşmanı, biraz düşünürlerse görecekler!

ÇİN TARZI

SÜLEYMAN SEYFİ ÖĞÜN / YENİ ŞAFAK

Çin, kendisinden beklenmeyen bir şekilde teknolojik bir sıçrama yaptı ve ileri standartlar geliştirmeye muvaffak oldu. Daha ileri gitti ve Çin’deki birikimi yeni merkantilizme taşıyacak adımlar atmaya başladı. Bu gelişmeler, Batı merkezli dünyânın sonu ve Çin(Asya) merkezli yeni bir dünyânın kurulmasının mukadder olduğu tezini kuvvetlendi. Sorun, Batı’ya karşı duyulan yılgınlığa dayalı olarak, Çin’in yükselişini bir kurtuluş olarak algılamasıdır.

Aslında Çin, geldiği aşamada, kapitalizmin kriz yüklü küresel-târihsel çevrimlerine girmiş oldu. Artık parti, ÇKP de bir orta sınıfın varlığını kabûl ediyor. 2019 Krizi sonrasında ekonomipolitik doğrultularını yeniden târif etti. Artık alâkasını iç tüketimde yoğunlaştıracağını, eşitsizlikleri gidererek orta sınıf standartları aşağıya doğru yaygınlaştıracağını ilân etti. Aslında bu bir perdeleme. Süreç tam aksine işliyor. Orta sınıf göndermeleri son derecede aldatıcı. ÇKP, orta sınıflaşmanın Çin için ne kadar büyük bir tehlike olduğunu görüyor. Şimdiye kadar orta sınıflarını idâre etmeyi başardı. Demokratikleşmenin bunu ne kadar tehdit ettiğini de biliyor.

Radikâl bir karar vererek orta sınıfları bastırmaya karar verdi. Bunu da elindeki teknolojik-dijital imkânları kullanarak yapacağına inanıyor. Aslında mesele ne ABD ne Çin meselesi. Mesele sermâyenin insanlık karşısındaki konumu. Evvelâ emeği bastırdılar, daha sonra görece serbest bırakıp demokrasi-tüketim ikilisiyle oyaladılar. Şimdi ise onu toptan târihin nesnesi kılmanın derdine düştüler. Hepsi bu..

SEN NE DİYORSUN MİSTER KİRBY?..

TUNCA BENGİN / MİLLİYET

Hem madem askerinin tehlikede olduğunu düşünüyorsun, o zaman binlerce kilometre uzaklıktan niye getiriyorsun oraya?.. Ne işleri var teröristlerle aynı mevzide?.. Oradaki askerinin görevi teröristlere kol kanat gerip, yardım ederek Türk askerine silah doğrultmasını sağlamak mı? Sen önce teröriste verdiğiniz silahları, eğitimleri diploma töreni, kan bağışı, öldürülen teröriste taziye mesajı yollama gibi kepazelikleri anlat. İşinize geldiğinde “NATO müttefikliği” falan diyorsunuz ya…

Yok bunları görmezden gelip de illa ben bildiğimi yaparım diyorsan da kendi ülkenizin en saygın politika analizcilerinden olan Profesör Michael Doran’ın Twitter paylaşımındaki şu sözlerini oku önce:

“2016’dan beri aynı şeyi söylüyorum ve doğruluğu kanıtlanacak. ABD Suriye’den çekilecek ve Türkiye, YPG’yi dağıtacak. Ankara’yı eleştirenler haykırıp ağlayacak ama sonuç belli. Bunu baştan fark etmemek aptallığın zirvesi.”

Kısacası, gerçekleri gör, sakın bize masal falan anlatma Mister Kirby!..

Sonraki Haber