20 Ekim Medyanın Halleri

İşte günün öne çıkanları...

KİTLE ÖRGÜTLERİNİN ANITKABİR YÜRÜYÜŞÜ 29 EKİM’DE

Yalçın Bayer - Hürriyet

CUMHURİYET Kadınları Derneği, Türkiye Gençlik Birliği, Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu, Türkiye Sanatçılar Birliği, BİRKONFED İş Dünyası Konfederasyonu, Dünya İşitme Engelliler ve Engelliler Federasyonu, Şehit ve Gaziler Vakfı ile Cumhuriyetçi Hekimler dün yaptıkları basın açıklamasında ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılında Üreten Cumhuriyet İçin Atatürk’ün Yolunda’ temasıyla 29 Ekim’de Anıtkabir’e yürüyeceklerini duyurdular.

Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Merkezi’nde, Genel Başkan Prof. Dr. Tülin Oygür, komite adına yaptığı yürüyüş çağrısına şöyle başladı: “Karşınızdaki, her biri temsil ettiği alanda gücünü ve itibarını ispatlamış, Türkiye’nin tam bağımsız ve aydınlık geleceğini kararlılıkla savunan demokratik kitle örgütleri olarak, Cumhuriyetimizin 100. yılında, 29 Ekim Pazar günü Ankara’da büyük bir miting ve yürüyüş düzenlediğimizi kamuoyuna duyururuz. Toplumumuzu ‘Cumhuriyet İçin Atatürk’ün Yolunda Yürüyoruz’ mitingine çağırıyoruz.”

Prof. Oygür, yürüyüş temasında ‘Üreten Cumhuriyet’ vurgusunun öne çıkarılma sebebini anlatırken şu ifadeleri kullandı:

“Büyük mitingimizi bu nedenle ‘Üreten Cumhuriyet İçin Atatürk’ün Yolunda Yürüyoruz’ sloganıyla düzenledik. Toplumun öncüsü olan demokratik kitle örgütlerine büyük görev düşüyor. Başta emekçiler olmak üzere, zorluklar içindeki halkımıza, Cumhuriyetimiz ve Atatürk’te birleşerek aydınlığa çıkacağımızın umut ve inancını kazandırmak zorundayız. ‘Üreten Cumhuriyet İçin Atatürk’ün Yolunda Yürüyoruz’ miting ve yürüyüşü için tüm halkımızı 29 Ekim’de, al bayraklarıyla Ankara’da toplanmaya çağırıyoruz.”

GAZETECİLİĞİN YÜZ AKI: ALUF BENN VE GİDON LEVİ

Rüştü Bozkurt - Ekonomi

Birisi bana, “Gazetecilikte kendine ‘rol modeli’ seçecek olsan kimi seçerdin?” diye soracak olsa, en küçük tereddüdün gölgesini düşürmeden, Aluf Benn ve Gidon Levi ‘nin adlarını söylerdim. Neden Benn ile Levi’yi rol modeli seçeceğimin gerekçelerini okuyucularla paylaşmak isterim:

1- Yazar olarak Benn ve Levi işlerinin odağına “insanı” yerleştirmiştir. (...)
2- Düşüncelerini yazıyla paylaşan, kamu aydını sorumluluğu taşıyan Benn ve Levi’yi zihnimde yücelten özelliklerinden bir başkası da “ilkelerden oluşturdukları kalelerini” büyük bir azimle, “sözlerini dudaktan gözlerini budaktan sakınmadan” savunmaları. (...)
3- “Düşmanını öğretmen yaparsan kazanırsın; düşmanına benzersen tökezlersin” diyen insanlığın akıl birikiminin ince ipek tülbentlerinde süzerek kristalleştiren ve içselleştiren iki gazeteci Levi ve Benn. (...)
4- Benn ve Levi, toplumun huzur ve güvenini, refahını artırmaya engel olan “tabulara” karşı yalın kılıç savaşıyorlar. Bu iki insan kendi toplumlarında “aklını bir yerlere emanet edenlerin” düşmanlıklarını göğüsledikleri gibi, insan-odaklı yaşama önem veren yurttaşlarının da, dünyanın herhangi bir yerindeki başka insanların da sevgilerini kazanıyor; çok ciddi desteklerini alıyorlar. (...)
6- İsrail’deki toplumun bir kısmının “kibir ve üstünlük inancını” besleyen içi boşaltılmış “milliyetçilik ve dindarlık” kavramlarına dayalı söylemlerin toplumun uzun dönemli geleceğine vereceği zararları büyük bir cesaretle, bizdeki deyimiyle, “kelle koltukta göğüsleyen” iki meslektaşımız Levi ve Benn.

SİYONİSTLER DE NAZİLERİN AKIBETİYLE KARŞILAŞACAK!

Bercan Tutar - Sabah

Daha önce de sık sık dile getirdiğim gibi ABD sonrası yeni bir dünya kuruluyor. Bu da İsrail sonrası yeni bir Ortadoğu demektir. Siyonist İsrail'in işgal statüsü kökten değişecek. Artık post-siyonist dönemim kapıları aralanıyor. Geri sayım başladı. İsrail'in can havliyle işlediği vahşetler ve buna karşı bilenen küresel öfke, bu dönüşümün en somut göstergesidir. Zira bölge ülkeleri ve küresel güney hiç olmadığı kadar ortak hareket ediyor. Hitler'in açtığı yoldan ilerleyen siyonistler de er veya geç Nazilerin akıbetiyle karşılaşacak.

O KORKUNÇ ANIN YAKLAŞTIĞINI HABER VERİYORUM!

Salih Tuna - Sabah

ABD'nin uçak gemisi refakatinde hastane bombalayan İsrail'i Birleşmiş Milletler (BM) kınasa ABD anında veto eder. Etmese de İsrail şimdiye değin BM'nin hangi kararına uymuş ki buna da uysun! İmza attığı Oslo Anlaşması'na bile uymayan terör örgütü mesabesinde bir devletten söz ediyoruz; sınırları belli olmayan yeryüzündeki tek devletten.

Bildiğimiz şudur: Hedefledikleri Arz-ı Mev'ud'a ulaşmak için Türkiye'yi er ya da geç parçalamak zorundalar. Türkiye'yi yönetenlerin siyasi görüşü, etnisitesi, mezhebi ne olursa olsun, vatanın parçalanmasına rıza göstermedikleri takdirde İsrail ile bu kapışma yaşanacaktır. Soru şudur: İsrail bütün adımlarını bu kapışmaya hazırlanırcasına atarken, biz ne yapıyoruz?

KUTLAMA

Melih Aşık - Milliyet

29 Ekim’e şunun şurasında 10 gün kaldı... Cumhuriyet’in 100. yıl kutlamaları için nasıl bir hazırlık yapılıyor? Son bir iki günde sadece Gazze olayları gerekçe gösterilerek TRT’nin 100. yıl etkinliklerinin ertelendiğini duyduk. Barçın Yinanç arkadaşımız T24’te Ankara’daki yabancı temsilcilerin 100. yıl kutlamaları için davet beklediklerini yazıyor, bu davetin gecikmesinin merak uyandırdığını anlatıyor. Çünkü normalde, devletler kuruluşlarının 75, 100, 200. yıl dönümlerinde özellikle yabancı liderlerin de katıldığı görkemli kutlamalar yaparlar. Mümkün olduğu kadar çok sayıda ve üst düzey katılım tercih edilir. Cumhuriyet’in kurucusu parti olan CHP’nin 100. yıl etkinlikleri konusunda hiçbir heyecan sergilememesi de aynı ölçüde garip. Koltuk savaşları yüzünden Cumhuriyet’in 100. yılına vardığımızın farkına varamamış görünüyorlar...

Sonraki Haber