20 Mayıs Medyanın Halleri

HAZIRLAYAN: ERCAN DOLAPÇI

MONTAJDAN MEDET UMAN KILIÇDAROĞLU RUSLARLA İLGİLİ DELİLLERİ AÇIKLAMALIDIR

NEDİM ŞENER / HÜRRİYET

Kılıçdaroğlu’na düşen görev hedef şaşırtmak yerine Muharrem İnce’ye montaj şantaj kumpasının arkasında Ruslar ya da her kim varsa elindeki delillerle açıklamak.

Umarım açıklar ama herkes biliyor ki Kılıçdaroğlu’nun elinde kimseyi tatmin edecek bir delili yok. Bu suçüstü yakalanan FETÖ’cülerin daha önce yaptıkları gibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun eline tutuşturduğu bir yalandı. O da FETÖ’cüleri aklamak için Rusları suçlama yoluna gitti.

Hatırlayacaksınız, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 2017 yılında, 4 AKP’li bakan ve 60 milletvekilinin Bylock kullanıcısı olduğunu, hükümet açıklamazsa kendisinin bu isimleri açıklayacağını söylemişti.

Kamuoyu yıllardır kendisine çağrı yapıyor ve Bylockçu bakan ve milletvekillerinin ismini açıklamasını bekliyor.

Ama en iyi bildiği şey, yalanları ortaya atıp sessiz kalmak. Hedef şaşırtıp dikkatleri başka yöne çekmek.

Bakalım yandaş besleme gazetecileri Kılıçdaroğlu’na “Şu delilleri, listeleri açıklayacak mısınız?” diye sorabilecek mi...

‘AYNI MASADA YER ALDIK HATA YAPTIK’ DİYEMİYOR

MAHMUT ÖVÜR / SABAH

Yedili koalisyon partileri öyle derin bir seçim yenilgisi yaşadı ki cumhurbaşkanı adayları Kemal Kılıçdaroğlu ne yapacağını şaşırdı.

Partisinde yaşanan iç savaşı örtmek için mi, yoksa ittifak partileri arasında yaşanacak olası tartışmaların önünü kesmek için mi bilemem ama önce alelacele ne anlama geldiği anlaşılmayan 9 saniyelik bir video yayınladı. Yemin billah ediyor ve elini masaya vurarak şöyle diyordu:

"Buradayım ben buradayım... Siz de buradasınız. Vallahi de billahi de sonuna kadar mücadele edeceğim."

Herhalde öfkesi geçmedi ki, iki gün sonra bu kez gireceği ikinci tur seçime yönelik yol haritasını açıkladı. Bunun da alelacele ve telaşla hazırlandığı çok açık ki her satırı ve her tespiti kendi söylemleriyle bile çelişiyor.

Sinan Oğan'a verilen milliyetçi oyları kapma telaşına düştüğü belli ki FETÖ'nün devreye soktuğu, CHP çevresinin de kullandığı bir rezaleti şöyle anlatabiliyor:

"Ben karşımda daha mert, daha yürekli bir rakip görmek isterdim. Bu ülkenin vatandaşı da miting meydanlarında montajdan medet ummayan adayları hak ediyordu."

Siyasi tarihimize kara bir leke olarak geçen Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilmesi rezaletine böyle yaklaşmak akıl alır gibi değil.

Oysa İnce çekilirken, kendisine yönelik saldırıların, "Saray'a giden CHP'li" iftirasıyla başladığını söyleyerek açık açık adres gösteriyordu.

Daha ayıbı, aynı kirli odağın, kendisinin genel başkanlığına giden yolu da bir kaset operasyonuyla açtığı gerçeğiydi.

Kılıçdaroğlu, bununla da yetinmedi, Suriyeli sığınmacıları öne çıkardığı yeni yol haritasında FETÖ ve PKK terör örgütleriyle ilgili yine bildik, gerçekle ilgisi olmayan açıklamalar yaptı.

Terör örgütü PKK'nın adını vermediği gibi FETÖ'ye de açıktan karşı çıkmadı. Geçmişte yapılanlar üzerinden söyledikleri de gerçekle örtüşmüyordu.

UZUN İNCE ŞANTAJLAR

ERAY GÜÇLÜER / AKŞAM

Bütün bunlar aslında FETÖ çetecilerinin hâlâ Türkiye'de bitmediğini de bizlere gösteriyor. Uyuyan karanlık hücreler istenildiği zaman harekete geçirilebiliyor. Bugün PKK şayet yedili masadan yeniden can suyu alamaz ise ölmek üzere olan bir terör örgütü haline gelmiştir. Artık PKK'nın örtük veya gizli bütün yapıları bilinmektedir. O yüzden günümüzde FETÖ PKK'dan çok daha tehlikeli bir terör örgütüdür. FETÖ'nün değişken yapılanmaları ve esnek bağlantıları henüz tam olarak çözülememiştir. Halen daha içeriden ve dışarıdan istihbarat, ekonomik destek ve yönlendirilme anlamında taktik ve teknik yardım alabilmekteler. Bunlar henüz kesilemedi. O yüzden FETÖ'nün Türkiye'de bittiğini kimse söyleyemez.

Maalesef kurumların içerisinde ve diğer STK veya kamu özel teşebbüsleri gibi kurum ve kuruluşlarda FETÖ'cülerin varlıklarını devam ettirdikleri, hatta konumlarını genişletip geliştirdiklerine dair ciddi bilgiler zaman zaman medya ortamlarında paylaşılmakta. İşte FETÖ bitmeyince de kaset şantajları, itibar suikastlarıyla maalesef karşılaşabilmekteyiz. Ancak bu alçaklığı yapanlar artık bu tür şantajlarla Türk siyasetinin dizayn edilemeyeceğini iyi bilmelidirler. İkinci turda Sayın Erdoğan'ın oylarını artırması ve ezici bir farkla seçimi kazanması son derece muhtemel. Bunun bir sebebi de dışarıdan müdahalelere karşı milletimizin gösterdiği toplumsal reflekstir. Milletimiz geçmişte yaşananları toplumsal hafızasında not ettiği için unutmamaktadır. Bir daha ülkemizde uzun ince şantajların olmaması dileğiyle.

SIĞINMACILARA SIĞINDI

KADİR YILDIZ / TÜRKGÜN

“Sana söz yine baharlar gelecek” diyerek yaptıkları kampanyanın kendilerine yaz ayında kışı yaşattığını gördüler. Son 14 gün içinde milliyetçi söylemlere daha çok yer vermeyi kararlaştırdılar. Bugüne kadarki kirli HDP ittifakını birkaç milliyetçi söylem ile örterek seçmenleri aldatabileceklerini düşündüler.

Sinan Oğan’ın yüzde 5,1’lik oyunu alabilmek için ise Suriyeli sığınmacılar üzerinden sert bir dil geliştirilmesi gerektiğinde karar kıldılar. İlk iş olarak Kemal Kılıçdaroğlu kameraların karşısına geçti ve çektiği bir videoda sığınmacı sorununa sert eleştiriler getirdi.

Bugüne kadar verdikleri söze itibar edilmeyenler, 28 Mayıs’ta sandıktan tavşan çıkarmanın hayaline kapıldılar.

İstedikleri kadar strateji değiştirsinler, istedikleri kadar HDP’yi reddetsinler, istedikleri kadar Kandil’i yuhalasınlar, istedikleri kadar terörü kınasınlar, isterlerse ağızlarıyla kuş tutsunlar… Şimdiye kadar sus pus olanlara ve üç maymunu oynayanlara bu saatten sonra kim inanır? HDP ile gönül ittifakı kurduklarını, HDP’yi saygın ve meşru bir siyasi parti olarak gördüklerini, Demirtaş’ın göğsüne şeref madalyası takacaklarını, HDP’li belediyelere atanan kayyumları kaldıracaklarını ve daha birçok şirinleştirme sözlerini kim unutur?

Sığınmacı karşıtlığını düşmanlığa dönüştürerek, sert bir dille nefreti körükleyerek, insanları tahrik ederek yaklaşık 4 milyon daha oy alabileceklerini hangi kampanya sahibi iddia edebilir?

Kılıçdaroğlu’nun kazanma ihtimalinin imkânsızdan bile çok uzak olduğu artık Ay’dan bile çıplak gözle görülüyor. O da bunu bildiğinden dolayı son çare olarak sığınmacılara sığınıp siyaseten iltica etmenin yollarını arıyor…

MUTFAKTAN KALPAKLI ATATÜRK’E MECBURİ DÖNÜŞ

ZAFER ŞAHİN / MİLLİYET

Son bir çırpınışla yüzde 45’te kalan oylarını ikinci turda korumak, mümkünse birkaç puan daha oylarının üstüne eklemek istiyor. Bunu başarırsa CHP’deki iç iktidarını sürdüreceğini düşünüyor. “Oylar çalındı, sandıkta hile yapıldı” gibi artık rutine bindirdikleri yalanlarla muhalif seçmeni bir şekilde ikna edeceğini düşünüyor.

Bütün bunlar olurken HDP de boş durmuyor. Kemal Bey’in Atatürk videosunun dolaşıma girdiği saatlerde onlar da “İkinci turda da Kılıçdaroğlu’nun yanındayız” diyor! Aday Atatürkçü olduğunu kanıtlamaya çalışırken özerklik isteyen parti ona destek açıklaması yapıyor! Allah’ım, sana geliyorum dediğinizi duyar gibiyim.

Sabret Türkiye… Bu aşırı tuhaf ve sonuca ulaşmak için her yolu mubah gören siyaset yapma tarzından kurtulmamıza 10 gün kaldı. 28 Mayıs’ta sandıktan çıkacak sonuç CHP seçmenini de mutlu edecek. Kaybetmek üzere oldukları partilerine yeniden kavuşmalarını sağlayacak bir sürecin başlaması artık kaçınılmaz.

Sonraki Haber