‘20. yüzyılın en büyük jeopolitik felaketi’

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB)’nin dağılmasını “tüm Ruslar gibi benim için de bir trajedi, 20. yüzyılın en büyük jeopolitik felaketi” ifadeleriyle niteledi. Putin, "Tamamen farklı bir ülkeye dönüştük. Binlerce yıl içinde bir araya getirilmiş olan her şey önemli ölçüde kaybedildi." diye devam etti.

Rus Channel 1’in “Rusya-Yakın Tarih” isimli belgeseli kapsamında röportaj veren Putin, SSCB’nin dağılması sonrası kendisinin ve ülkenin değişen kaderi hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. "Sonuçta Sovyetler’in dağılması nedir? Bu, tarihî Rusya’nın, Sovyetler Birliği adı altında çökmesidir." ifadelerini kullanan Putin şöyle devam etti:

“O dönem ülke topraklarının yaklaşık yüzde 40’ını ve aynı oranda üretim kapasitesi ile nüfusunu da kaybettik, tamamen farklı bir ülkeye dönüştük. Binlerce yıl içinde bir araya getirilmiş olan her şey önemli ölçüde kaybedildi.”

YOLCU TAŞIMIŞ

Putin, belgesel çekimlerindeki söyleşisinde o dönemki hayatıyla da ilgili ilginç bilgiler verdi. 1990’lı yıllarda herkes gibi birtakım zorlukları atlatmak durumunda kaldığını, Doğu Almanya’dan getirdiği Volga marka aracıyla yolcu taşıdığını söyledi. O dönemdeki zorlu günleri nasıl atlattığı sorusuna karşılık Putin, "Herkes gibi yaşıyordum ben de. Ancak bazen yolcu taşıyarak ek gelir elde etmem gerekiyordu, yani özel araçla taksi şoförlüğü yaparak. Bundan bahsetmek hoş değil dürüst olmak gerekirse, ancak maalesef bunlar oldu." dedi. Yolcu taşımakta kullandığı aracın Volga marka aracı olup olmadığı sorusuna da Rus lider, "Elbette, zaten başka aracım yoktu” yanıtını verdi.

‘CIA İÇİMİZE SIZMIŞTI’

ABD istihbaratından temsilcilerin 1990’lı yıllarda her yere ‘uzandığını’, hatta Rus nükleer kompleksindeki bazı şirketlerde dahi olduklarını belirten Putin, “O zaman bu konularda kararları ben vermiyordum, St. Petersburg’da belediye başkan yardımcısı olarak çalışıyordum ve bu kadar yüksek seviyede bir siyasetin içinde değildim. Ancak ABD elbette her yere uzanıyordu. CIA’nın kadrolu personeli olmasalar bile dışişleri bakanlığına, CIA’ya burada yaptıkları çalışmalarla ilgili raporlar veriyorlardı.” dedi.

Bu kişilerin bir yerlere ulaşmak için çok becerikli olmalarına da gerek olmadığını kaydeden Putin, “Bir anlaşmamız vardı. Hükümetler arası anlaşma imzalamıştık, bu çerçevede bazı nükleer şirketlerde ABD’li uzmanlar yer alıyordu. Bizim şirketlerimizin içindeydiler ve oralara her gün işe gider gibi gidiyorlardı.” ifadelerini kullandı.

‘YUGOSLAVYA’DAN DAHA SERT OLURDU’

Putin, "Kesinlikle şunu söyleyebilirim ki, (Rusya’nın çökmesi halinde) çok kötü bir durumda olurduk, şimdi doğum oranının artırılması için değil hayatta kalmak için mücadele ediyor olurduk. Trajik Yugoslavya örneğinde yaşananlar, Rusya’nın başına gelseydi, -Rus insanının karakterini; sadece Rus değil genel olarak Rusya topraklarında yaşayan halkların karakterini gözü önünde bulundurarak söylüyorum- bunun sonuçlarıyla yüzleşmek, Yugoslavya’nın çöküşü neticesinde yaşananlardan çok daha sert ve kanlı olurdu." açıklamasını yaptı.

Putin, Rusya Federal Güvenlik Servisi’nin (FSB) başındayken Batı’daki belli başlı güçlerin Rusya’nın çöküşü için çabaladığını kolaylıkla görebildiğini, bu güçlerin Rusya’da çalkantı için ellerinden geleni yapan ayrılıkçıları, çeteleri ve teröristleri doğrudan desteklediklerini ifade etti. Putin, “Bu benim için mutlak bir gerçekti.” dedi.

‘ASKERİ SİSTEMLERDE LİDERİZ’

Putin, "Nükleer silahlar konusunda ABD ile eşitiz fakat yeni sistemlerde dünya lideriyiz." diye belirtti:

"Hem taşıyıcı hem de savaş başlığı sayısında ABD ile yaklaşık eşitliği koruyoruz, fakat ileriye dönük geliştirilen silahlarda şüphesiz lider konumdayız. Ayrıca geleneksel olarak ordunun hizmetinde olan mevcut potansiyeli sadece modernize etmekle kalmayıp, yeni sistemleri de devreye alıyoruz. Bu bağlamda bu göstergeye göre bugün dünyada bir numara olduğumuzu güvenle söyleyebiliriz."

Sonraki Haber