2019’dan sonraki en büyük saldırı! DEAŞ kafasını Suriye'den çıkardı

İran'da düzenlenen kanlı saldırının DEAŞ ile bağlantılı olabileceği konuşulurken, örgütün Suriye'de de son yılların en kapsamlı saldırılarından birini düzenlediği öğrenildi.

DEAŞ terör örgütü, Suriye'nin çöl bölgesinin derinliklerinde yer alan Et-Tebenni'de şafak vakti askeri noktalara saldırarak 9 Suriye askerini öldürdü, 20'sini yaraladı. DEAŞ, yeni yılla birlikte hortlamaya başladı. 1 Ocak Pazartesi günü Deyrezor'un Tebni köyünde konuşlu Suriye Ordusu'na bağlı 17. Alay'a saldırı düzenlendi. Şafak vakti düzenlenen saldırı sonrasında Suriye askerleri ile DEAŞ'lı teröristler arasında çıkan çatışmalarda, 9 asker hayatını kaybederken 20 asker de yaralandı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), örgüt üyelerinin bir askeri aracı ele geçirdiğini ve üç aracı imha ettiğini duyurdu.

Aynı gün DEAŞ'ın, Deyrezor'un kuzeybatı kırsalındaki Düveyr köyünde de İran destekli gruplara ait bir noktaya saldırdığı bildirdildi. Suriye Ulusal Uzlaşı Komitesi Sözcüsü Ömer Rahmon, Independent Arabia’ya verdiği demecinde, çöl bölgelerinde düzenlenen saldırının, örgütün Mart 2019’daki düşüşünden bu yana kaydedilen en büyük ve en şiddetli saldırı olduğunu söyledi. Rahmon, DEAŞ ve kalıntılarının, Aksa Tufanı’nın başlangıcından bu yana hareketlerini yoğunlaştırıp Suriye sahnesinde gözle görülür bir biçimde yer almaya çalıştığını bildirdi.

Bu durumun, ikincil bir savaşın fitilini ateşleyip Suriye’nin doğusunda ve Irak’ta direniş güçlerinin dikkatini dağıtmak gibi hedefler taşıdığını söyleyen Rahmon, “Öyle görünüyor ki, DEAŞ'ın yeniden ortaya çıkışının arkasındaki amaç bölgeyi karıştırmak ve ABD’nin Gazze Savaşı ve Babu’l Mendep’te kafasını kaldırana kadar direnişi, İran’ı ve Suriye’yi meşgul edecek bir şey bulma arzusu.” dedi.

'AŞİRETLER YANAŞMAZ'

Saha kaynakları da Deyrezor’daki Tebenni çölünde DEAŞ'ın kontrol ettiği üç nokta ile Rakka’daki Maadan çölünde bir nokta olduğunu bildirdi. Saldırı sırasında DEAŞ'ın, Suriye ordusuna destek gücü gelmeden önce iki çöl arasındaki ana yolu kapattığı kaydedildi. Ancak Suriye’nin doğusundaki saha gelişmelerini gözlemleyenler, DEAŞ'ın bu noktalarda veya gelecekte kontrol edilebilecek başka noktalarda konuşlanmasını pek olası görmüyor. Bunu, savaş uçaklarına karşı koyacak gücünün olmamasına bağlıyorlar. Ancak DEAŞ, saldırıları gerçekleştirmek için uygun yer ve zamanı seçmenin yanı sıra, karşılıklı çatışma hatlarına da oynuyor. Ömer Rahmon, verdiği röportajda, örgütün yeniden savaşma planlarının artık aşikâr olduğunu ve askerleri ve sivilleri hedefleyen taktiklerinin değişmediğini söyledi. Rahmon ayrıca örgütün yerini açığa çıkarmamak için eskiden olduğu gibi geniş çaplı yerleri kontrol altına almasının ihtimal dahilinde olmadığını vurguladı.

Suriyeli yönetici, “Doğu bölgesi artık eskisi gibi radikal grupların yeşerdiği yerler değil. Burada bazı insanların DEAŞ'ı desteklediği doğru ama örgütün popülaritesi ve verilen geniş çaplı destek azaldı. SDG ile çatışan Arap aşiretleri bile hiçbir koşulda DEAŞ'a yanaşmayacaktır.” dedi. Tüm bunlar, İran destekli gruplar ile ABD'nin Suriye’nin doğusundaki kuvvetleri arasındaki gerginliğin tırmandığı bir ortamda yaşanıyor. Yeni yılın başlamasıyla bölgedeki direniş grupları, Haseke kırsalındaki Rumeylan ve el-Malikiye üslerine insansız hava araçları (İHA) ve füzelerle saldırılar düzenlemişti. Aynı zamanda, Deyrezor’un doğu kırsalındaki el-Ömer petrol sahasındaki El-Hadra köyüne, Haseke'de Şeddadi üssüne ve Koniko doğal gaz sahasına da saldırılar düzenledi. Tüm bunlar, önemli ABD mevzileri ve üsleri olarak biliniyor.

DEAŞ'IN BÖLGEDEKİ VARLIĞI

Suriye'de büyük ölçüde etkisini kaybeden DEAŞ, Humus, Dera, Süveyda ve Deyrezor illerinin bir kısmını kapsayan çöl bölgesinde hücre yapılanması şeklinde varlığını sürdürmeye çalışıyor. Terör örgütü, zaman zaman vur-kaç taktiğiyle Suriye güçlerini hedef alıyor.

Sonraki Haber