22 Mayıs Medyanın Halleri
‘TÜRKİYE ABD’YE KARŞI DİRENMELİ’
ARMAĞAN KULOĞLU-YENİÇAĞ
Türkiye, hem Sincar'daki terör tehdidini bertaraf etmek, hem de ABD'nin Erbil'den Suriye kuzeyine giden desteğini kesebilecek olan bu bölgeyi kontrol etmek için, Irak güçleriyle koordineli bir harekât gerçekleştirmelidir. Suriye kuzeyindeki SDG terör örgütüne karşı da operasyonlar düzenlemelidir. Bunun için *Rusya ve Suriye Yönetimiyle işbirliği yapmalıdır. *S-400 bir güvenlik konusudur. Pazarlığa kapalıdır.* Egemenliğimizi olumsuz etkileyecek çözümlerden kaçınılmalı, geri adım atılmamalıdır. Türkiye'nin ABD'ye, gözünü açacak ve yaptıklarının haksızlığına dikkat çekecek bir cevap vermesi gerekir. Bu da şimdilik, esas itibariyle İsrail'in güvenliğini sağlayan NATO kamuflajlı *"Kürecik Radarı"nı kapatmasıdır.* Bu eylem, hem ABD'nin, hem de İsrail'in kulağına küpe olacak, dostlarımıza güven, düşmanlarımıza korku verecek, haksız ve hukuksuz davranışlar karşısında bundan sonra da sessiz kalmayacağımızın bir işareti olacaktır.
‘ARINÇ, OPERASYONUN TAM GÖBEĞİNDEKİ ADAMDI’
MEHMET METİNER-YENİ ŞAFAK
Dönemin Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç bu operasyonun tam göbeğindeki adamdı.Dolmabahçe’deki o tablodan sonra CB Erdoğan’ın tavrını net bir biçimde ortaya koyup süreci sonlandırdığını ilan etmesi, Arınç’ı fena halde rahatsız etti. Daha doğrusu Davutoğlu kliğini. Arınç, Davutoğlu hükümetinin sözcüsü olarak CB Erdoğan’a aleni bir biçimde pervasızca yüklendi. “Cumhurbaşkanı’nın kendi görüşüdür, bizi bağlamaz, hükümet olarak bu süreci sürdüreceğiz” dedi.
Şimdilerde sivil-siyasi elemanlarını tek bir cephede birleştirerek Erdoğan’sız bir Türkiye oluşturmaya çalışıyorlar. Düne kadar AK Parti’nin içinde “Erdoğan’sız AK Parti” arayışında olan unsurları da yanlarına alarak. Davutoğlu üzerinden AK Parti ele geçirilmiş olsaydı, Davutoğlu-Kılıçdaroğlu hükümeti kurdurtulmuş olsaydı, MHP’nin başına da Meralyahu getirilmiş olsaydı asker kılıklı FETÖ’cüler sahneye sürülmezdi. Yani 15 Temmuz’a gerek kalmazdı.
FETÖ'NÜN YENİDEN YAPILANMA GİRİŞİMİ AÇIĞA ÇIKTI!
NEDİM ŞENER-HÜRRİYET
Fetullahçı Terör Örgütü, 15 Temmuz sonrası yaşanan gelişmeler ve son zamanda örgüt yönetiminde yaşanan bölünme tartışmalarına karşı, Türkiye’deki tabanı toparlamak amacıyla FETÖ elebaşı Gülen’in “Her ile bir peygamber, her koğuşa bir sahabe ve dışarıdaki her aileye bir melek” sözü üzerine yeni bir yapılanmaya gidiyor. Örgüt aldığı ağır hasarı onarmak, diğer yandan yeniden taban oluşturmak için kolları sıvadı. Örgütün yeni yapılanması İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere üç bölgeden yönetiliyor.İtiraflar ve teknik incelemeler sonucunda; “Talebe Yapılanması”, “Mağdur Aileler Yapılanması” ve “Finansal Yapılanma” şeklinde yeniden örgütlenen FETÖ mensuplarının Türkiye’deki ara yöneticilerinin, talimatları almak ve rapor göndermek için firari konumdaki “mahrem imamlarla” irtibatta oldukları belirlendi.
DURAN, ÇÖZÜMÜ BİDEN’DAN BEKLİYOR!
BURHANETTİN DURAN-SABAH
Ortadoğu'nun sorunlarıyla uğraşmak istemeyen Beyaz Saray'ı Filistin ve Kudüs gündemi ile meşgul eden İsrail Başbakanı Netanyahu oldu.
Hükümet kurması tehlikeye girince Netanyahu, Şeyh Cerrah mahallesindeki Filistinli aileleri evlerinden çıkartarak Kudüs ve Mescid-i Aksa dosyasını sıcak çatışmaya çevirdi.Aslında Washington da gelen krizden haberdardı.
Netanyahu'nun provokasyonu yeni bir Gazze savaşı çıkarmakla kalmadı.
Biden yönetiminin "insan hakları" söyleminin Kudüs meselesinde iflas ettiğini ortaya koydu.Obama yönetiminin de gerisinde kalan Biden, artık Filistin meselesinde bir şeyler yapmak durumunda."İki devletli" çözüm görüşünü ifade etmek Washington'ın İsrail zulmüne seyirci kalmasını meşrulaştıramaz.Netanyahu'yu ateşkese zorlamak yeterli değil.
Filistinlileri korumak için yeni olumlu adımlar atılmalı.
‘İYİ PARTİ KONUSUNDA YANILDIK’
HASAN ÖZTÜRK-YENİ ŞAFAK
Gözlemlerimiz üzerinden yaptığımız bir tespiti İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener çöpe attı! Tespitimiz şuydu: CHP ile HDP, dil ve söylem bakımından aynileşiyor… İyi Parti yol ayrımında; ne yapacağına karar vermeye çalışıyor! Yanılmışız! İyi Parti kararını vermiş. Her şey aslına rücu eder! Bu gerçeği ıskalayarak yapmışız bu tespiti. Kabul ediyoruz. Yanılmışız. Eski HDP Eş Başkanı Demirtaş’ın Edirne Cezaevi’nden, “Faşistler” diye seslendiği İyi Partililerin, “Ne oluyoruz” diye kükreyeceklerini umarken… Gök kubbeyi HDP’lilerin başlarına yıkacaklarını sanırken… HDP’nin dilini, dillerine pelesenk edeceklerini hiç düşünmemiştik! Yanıldık!
KARAR YAZARLARININ HEDEFİNDE SOYLU VAR!
AHMET TAŞGETİREN-KARAR
Süleyman Soylu - Sedat Peker olayı da dizi film gibi heyecanla seyredilmeye devam edecek. Bu öyle bir iş ki, süreç içinde iltisaklı alanlar devreye girdikçe neyi, ne için savunduğunuzu siz bile anlamaz hale gelebilir, bu işin ucu nereye varır, tahmin edemeyebilirsiniz. Süleyman Soylu devletin televizyonunu kullanarak konuşuyor, meydan okuyor, suçluyor, suçlarken geliştirdiği bir dil var, mesela soralım, bu dil devlet diline uygun mu, neyine kefil olunuyor sayın Soylu’nun? Benim bildiğim Tayyip Erdoğan siyaset platformunda kimseye kefil olmaz. Süleyman Soylu’nun bir siyasi yürüyüşü var, hangi safhasına kefil olunur bu yürüyüşün?
AKİF BEKİ-KARAR
Devlet yetkilileri, varsa haklarındaki suçlamalardan aklanana kadar yetkilerini bırakırdı. Bırakmayanlara da bıraktırılırdı. Gelin görün ki İçişleri Bakanı Soylu’ya sökmüyor bu prensip, çetin ceviz çıktı. TRT Haber’de izledim. Soruşturmanın selametinden bahsetmiyordu. Onun yerine, “İçişleri Bakanı’yım diye savcıların elini mi tutuyorum” şeklinde bir savunma geliştiriyor. Bir de organize suç örgütlerinden nasıl nefret ettiğini anlatıyordu.