22 Ocak Medyanın Halleri

HRANT'IN DOSTLARI DEĞİL DÜŞMANLARI

AHMET HAKAN / HÜRRİYET

FETÖ’nün planı şuydu: Hrant Dink öldürülecek... “Vatan mevzubahisse gerisi teferruattır” diyenler olağan şüpheli haline gelecek... Ergenekon operasyonları için uygun bir iklim oluşacak... Ve bingo! Amaç hasıl olacaktı. Yani Ergenekon operasyonlarına bir meşruiyet ve haklılık kazandırmak için Hrant Dink’i katlettiler. Cinayetin arka planında FETÖ’cü istihbaratçı ve emniyetçiler vardı. Ön planında ise cinayeti Ergenekon’a yüklemek için çabalayan FETÖ’cü gazeteciler. Kendilerini “Hrant’ın dostları” olarak konumlandıranların bugün bile bu gerçeğe sırt dönüp... Hrant Dink cinayetinde FETÖ’nün rolüne bir milim olsun değinmemeleri kaç puan?

HALKTV'DE DİNK'İN ÖLÜMÜNDEN VATANSEVERLERİ SORUMLU TUTTULAR

SELCAN TAŞÇI / YENİÇAĞ

Aralarında Garo Paylan'ın da bulunduğu "Hrant'ın arkadaşları" cinayetin işlendiği andan itibaren -öyle anlaşılıyor ki takkenin düşüp kelin göründüğü bugün bile- aynı tavrı sergiliyor;

Tam da önceki gün Halk TV ekranından yaptıklarını yapabilmek, hiç de tesadüf olmayan bir şekilde Atatürk'ün sözüyle tanımladıkları Türk Milliyetçilerini yaftalayabilmek için hedef şaşırtıyorlar. Adres karartıyorlar. "Katil"in arkasındaki o devasa "sistem" deşifre olduğu halde neden ağızlarına bile almıyor/alamıyorlar?

'CHP CEMAATLERLE İLGİLİ PROJE HAZIRLIYOR'

ZAFER ŞAHİN / MİLLİYET

Bildiğimiz bir şey daha var. O da Kemal Bey’in cemaat-tarikat oylarının tadını aldığı. Şu sıralar Mehmet Bekaroğlu ve eski danışmanı RTÜK Üyesi Okan Konuralp ile cemaat-tarikatlara yönelik bir proje üzerinde çalıştıkları konuşuluyor kulislerde. Haydar Baş’ın partisinin Millet İttifakı’na dâhil edilmesi, halen kendilerine destek veren cemaatlere yenilerinin eklenmesi gibi hedefleri var Kemal Bey’in. Ancak Saadet Partisi’nin BTP’nin ittifaka dâhil edilmesine şiddetle karşı olduğunu da vurgulamadan geçmeyelim. Şimdi anladınız mı Kemal Bey’in hayatına son veren Enes Kara adlı gencin ardından yayımladığı mesajda cemaatleri karşısına almamaya neden özen gösterdiğini? Tamamen duygusal sebeplerle.

KARAR YAZARI KAPI GICIRDASA 'BATIYA DÖNÜYORUZ' DİYE SEVİNİYOR...

TAHA AKYOL / KARAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’le ilişkileri geliştirmek istiyor, “siyaset yapacaksak, siyaset kavga dövüşle olmaz” diyor, çok doğru. Bu sözlerle dış politikada yaklaşık on yıl sürdürdüğü “kavga ve dövüş”ü bıraktığının mesajını veriyor. Dış politikada yalnızlık, ekonomide yatırımsızlık o kavgaların ağır faturasıdır. Şimdi, petrol zengini BAE ve Suud’dan başlayarak ilişkileri düzeltmek ve swap anlaşmaları yapmak istiyor. Keşke geçen on yıldaki “kavga ve dövüş” olmasaydı, eleştirilerimiz diplomatik üslup içinde kalsaydı, ilişkilerimiz bozulmasaydı… Ekonomimiz de dış politikada “yumuşak güç” kapasitemiz de bu kadar hasara uğramasaydı, değil mi? O dönemde Avrupa Birliği’yle de “bunlar haçlı ittifakı” gibi sözlerle kavgalarımız oldu. Artık “Ey Biden” sözlerini de duymuyoruz. Batı ile ilişkileri düzeltmede demokrasi ve hukuk faktörü önemli, Erdoğan bu konuda henüz bir adım atmış değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan dış politikada bıraktığını söylediği “kavga ve dövüş”ü maalesef iç politikada sürdürüyor. Onu da bırakmanın zamanı çoktan geldi, inşallah geçmez.

MEDYADA UKRAYNA'YA NATO'CU BAKIŞ DEĞİŞİYOR

'BİDEN OYUN ZANNEDİYOR'

MEHMET BARLAS / SABAH

Amerika'nın gelmiş geçmiş en tartışmalı başkanı Biden, Rusya'yla bir silahlı çatışmaya girmeyi oyun zannediyor. Rusya'nın Ukrayna ile arasındaki ihtilafın sonucu, Biden'a göre kan denizi olması gerekiyor. Bunun için de Amerika elindeki silahları bölgeye yığmaya hazırlanıyor. Bu tür akılsızlıklara karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan adeta bir ilaç. Ukrayna-Rusya gerginliğinin en had safhada olduğu sırada bir demeç verdi ve Ukrayna'ya giderek barış için çaba harcayacağını söyledi. Daha da iyisi, Kremlin Sözcüsü Peskov, Erdoğan'dan gelecek her türlü katkıya olumlu baktıklarını ve barıştan yana her çözümün Rusya için olumlu kabul edildiğini açıkladı.

'AMERİKAN SİYASAL AKIL PUTİN İLE GERİLİMDE ZORLANIYOR'

BURHANETTİN DURAN / SABAH

Putin'in Ukrayna'da gerilimi yükseltmesi NATO'nun geleceğini de tartışma gündemine soktu. Kuşkusuz NATO'nun demode olduğunu söyleyen Trump döneminde değiliz. Ancak Biden'ın da Ukrayna gerilimi üzerinden Transatlantik ittifakı toparlaması kolay görünmüyor. İçeride Rusya politikası konusunda kafalar hayli karışık. Bir yanda NATO ve ABD'li yetkililer "NATO'nun açık kapı politikasından vazgeçmeyeceğini" vurguluyorlar. Diğer yanda etkili Amerikan dergisi Foreign Affairs'de dağınık ve şişkin bir canavara dönüşen NATO'nun kendi selameti için kapılarını yeni üyelere kapatmasını öneren yazılar yer alıyor. The Wall Street Journal, Putin'i durdurmanın yolunu "Ukrayna'yı savunmak için Amerikan ve koalisyon güçlerini konuşlandırmakta" gören yazı yayımlıyor. Amerikan siyasal aklı Putin ile gerilimde zorlanıyor. Putin'in büyük bir savaşı istemediği söyleniyor. Batı ittikakının da yeni bir soğuk savaşı hiç arzu etmediği malum. Hatta Hint-Pasifik bölgesi ve Çin'den ilgisini uzaklaştıracak bir çatışma ABD'nin isteyebileceği en son şey.

'TÜRKİYE YAKLAŞIMINI GÖZDEN GEÇİRMELİ'

ARMAĞAN KULOĞLU / YENİÇAĞ

Türkiye; Rusya'yla iş birliği yaptığı alanları, Suriye, Libya ve Güney Kafkasya bölgelerindeki durumu, güvenliğini, Türk Cumhuriyetleri'yle de dayanışma ve iletişim içinde olması gerektiğini düşünmeli, bu nedenle Karadeniz ve Ukrayna politikalarında esnek davranmalıdır. Bu kapsamda Türkiye'nin, NATO'nun Karadeniz tatbikatlarının sakıncalarını ve Karadeniz'in oraya kıyısı olan ülkelerin konusu olduğunu dile getirerek, gerginliğin önlenmesi yönünde tavır almasının, Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO üyeliğine hevesli olmadığını göstermesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.

Sonraki Haber