24 Ağustos Medyanın Halleri

HAZIRLAYAN: ERCAN DOLAPÇI

ÜSTLENMEK ZORUNDA KALDI

SALİH TUNA / SABAH

Anlaşılan o ki, Davutoğlu, "Suriye sorununun" baş mimarı olmadığını Muharrem İnce'ye bile inandıramamış. Baksanıza ne diyor:

"Suriyelileri göndereceğiz de 6'lı masadaki Davutoğlu mu gönderecek? O getirmedi mi Suriyelileri?.."

Siz söyleyin, CHP'nin eski cumhurbaşkanı adayı haksız mı?

"Davutoğlu Kasım 2015'te AK Parti'nin aldığı yüzde 49.50 oranındaki oya tek başına sahip çıkıyor da 'stratejik derinlikli Suriye politikasına' neden sahip çıkmıyor?" dediğimde, Davutoğlu muhipleri bir yerlerden emir almışçasına hakaret ve iftira yarışına girişiyordu.

Bakalım şimdi ne yapacaklar, adamlarını nasıl savunacaklar?

Eloğlu gözünün yaşına bakmadı, dan diye "O getirmedi mi Suriyelileri?" deyiverdi işte.

BİR DE ERKEN SEÇİM İSTİYORLAR

FADİME ÖZKAN / STAR

2 Ekim'e kadar kendini tatil etti yuvarlak masa.

7 aylık performansa bakarak diyebiliriz ki 2 Ekim'de ortak adayın belirlenmesi, kampanyanın tasarlanması, ortak hükümet programının (en azından ekonomi, dış politika, terörle mücadele, eğitim, sosyal politikalar, milli-yerli savunma gibi ana başlıkların) oluşturulması hiç mümkün değil.

6'sı ortaklaşsa bile oyuna muhtaç oldukları HDP'nin bu başlıklarda farklı hedeflere sahip olduğunu anlamak için PKK uzmanı olmaya gerek yok.

Üstelik İmamoğlu'ndan vazgeçmeyen ama Kılıçdaroğlu'nu da engelleyemeyen Akşener'e göre Kılıçdaroğlu'ndan imam olur mu, cevap yok.

"Sistemi değiştireceğiz" diyorlar ama seçmenin daha 5 yıl önce oy verip değiştirdiği eski sistemi geri istediğini nereden çıkarıyorlar, bilen yok.

Diyelim ki seçmeni ikna edecekler.

Peki ama, ne zaman?

Şimdiye dek hiç değilse bu konuda mesafe almış, kampanya üstüne kampanya yapmış olmaları gerekmez miydi?

Yani yine geç kaldılar!

2018'den beri "erken seçim" istiyorlar ama zamanında yapılacak seçim için bile geç kalmış durumdalar!

Üstelik tam çalışacakları vakitte tatile çıkıyorlar!

Bu millet böyle bir koalisyona ülke teslim eder mi? Peh!

KRİTİK ÜÇ TARİH

ZAFER ŞAHİN / MİLLİYET

Muhalefet liderleri ortak aday çıkarma konusunda uzlaştıklarını kamuoyuna nihayet duyurdu.

Cumhurbaşkanı adayı ya altılı masadan biri ya da dışarıdan bir isim olacak. An itibarıyla Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş oyun dışında kalmış gibi görünüyor. Ancak dağılma emareleri gösteren altılı masanın Cumhurbaşkanı adayını belirleyecek tek güç merkezi olacağına artık kimse inanmıyor.

Ankara kulislerinde merkezinde Abdullah Gül ve Mansur Yavaş’ın olduğu iki senaryo şu sıralar çok popüler.

Gül’ün 30 Ağustos’ta bir açıklama yapacağı ve adaylık sinyali vereceği iddia ediliyor. Son dönemde Gül’e yakın bazı isimlerdeki dikkat çekici hareketlilik bu iddiaya dayanak olarak gösteriliyor.

Benzer bir iddia Mansur Yavaş için dile getiriliyor. Yavaş’ın aday gösterilmesini isteyen bir ekibin 29 Ekim gününü beklediği, o gün yapılacak bir çağrıyla 100 bin imza için harekete geçileceği konuşuluyor.

Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayını netleştirecek tarihlerden biri de 9 Eylül.

İzmir’in kurtuluş, CHP’nin kuruluş günü.

İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun o gün yapacağı konuşmadan sürpriz bir adaylık açıklaması çıkar mı?

Neden olmasın? Çanlar Kemal Bey için çalıyor. Erken davranmazsa adaylık hayalinin suya düşeceği o kadar belli ki…

KILIÇDAROĞLU’NU BEKLEYEN SÜRPRİZ

MAHMUT ÖVÜR / SABAH

Sabah'ın haberine göre muhalefet partileri bugüne kadar 30'u baş başa, 6'sı da 6'lı masa etrafında olmak üzere 36 kez bir araya gelmiş.

Peki, ortaya ne çıkmış?

Hiçbir şey... Aylardır erken seçimle başlayıp, geçilip geçilmeyeceği belirsiz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'le devam eden bir tartışma dışında gerçekte ortaya, topluma umut veren, fark yaratan bir siyaset konmadı, konacağı da yok.

Saadet Partisi'ndeki son toplantıya bakın. Bırakın ekonomide yaşanan krizi, çok eleştirdikleri Suriye ve Mısır politikası değişirken onu bile konuşmamışlar. Bu işte bir gariplik yok mu?

Görünen o ki bu durum seçim tarihi resmen açıklanana kadar devam edecek.

(…)

Arka planda Fox TV'ye yön değiştiren ve her yolu mübah gören bir güç var. Bu güç "Kim kazanabilir?" sorusunun cevabına bakıyor. Bir süre önce sevgili Zafer Şahin de yazdı; eski AK Partili, şimdi Kılıçdaroğlu'nun danışmanı olan bir araştırmacının yabancı büyükelçilere gönderilen bir araştırması var. O araştırmada Kılıçdaroğlu, Akşener, İmamoğlu ve Yavaş'ın Başkan Erdoğan karşısındaki performansları ölçülmüş. Çıkan sonuç, hiç şaşırtıcı değil; Yavaş ve İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'na göre daha başarılı.

Bu durumda veya farklı bir öneri dayatıldığında, Kılıçdaroğlu, o büyükelçilere itiraz mı eder yoksa çaktırmadan önüne konulacak adayın elini mi havaya kaldırır?

FETÖ’DEN AL HABERİ

FUAT UĞUR / TÜRKİYE

İşaret fişeği önce yurt dışındaki firari FETÖ’cü “gazeteci” Adem Yavuz Arslan’dan geldi. Diğeri de Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın ayrıldıktan sonra FETÖ’cü olmakla suçladığı İyi Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’dan. Söyleyeceklerim, Türkiye muhalefeti ve bağlantıları açısından çok acı ve kripto ilişkiler bakımından da insanı umutsuzluğa sürüklüyor.

Gerçek ne yazık ki bu.

Daha önceki pek çok yazımda Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayı konusunda FETÖ’nün yurt dışındaki yayınlarının ciddi ipuçları verdiğini, önünde sonunda muhalefette onların söyledikleriyle paralel birtakım gelişmelerin yaşandığını belirttim.

Hiç de haksız çıkmadım.

FETÖ’cüler yakın zamana dek Ekrem İmamoğlu’nun adını dillerinden düşürmüyorlardı. En büyük ve tartışmasız lider oydu. Kemal Kılıçdaroğlu’na da demediklerini bırakmıyorlardı “Onun neden önünü kesiyorsun, senin kazanamayacağın belli” diyerek.

FETÖ gerçekçi bir terör örgütüdür. Mansur Yavaş’a HDP desteğinin olmayacağı, bu partiye oy veren seçmenlerin eski MHP’li olması nedeniyle ona oy atmayacaklarını varsaydıkları için adını gündeme getirmiyorlardı.

İmamoğlu’nu artık yazmayayım, geriye iki seçenek kaldı.

Ya Kılıçdaroğlu ya da Mansur Yavaş.

CHP Genel Başkanı Altılı Masa’yı yönlendirmeye ve tahkim etmeye çalışsa da şu ekonomik ortamda bile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan karşısında kazanacağına dair hep bir şüphe var. En çok da FETÖ’cüler korkmakta.

Mansur Yavaş ise “Ben nehrin başında durayım, cesetler önümden akıp geçsin” mottosuyla susuyor ve bekliyor. Ama neyi beklediğini çok iyi biliyor.

Bir hafta evvel FETÖ firarisi Adem Yavuz Arslan’ın attığı tweet o kadar ilgimi çekti ki ilk gördüğümde “Bu bomba haber” dedim. Alenen Ekrem İmamoğlu’nu topa tutuyor, hatta bununla kalmıyor, “AKP sonrası muhtemel bir CHP iktidarının nasıl olabileceğini İstanbul örneğinden görüyoruz” deyip ağır ifadelerle bir sürü suçlama sıralıyordu.

Tamam dedik. Vazgeçmişler. Dediğim gibi, FETÖ’den al haberi.

Sonraki Haber