Yüzde 25 sınırı adliyeleri doldurdu

Hükümet, artan konut kiralarına yüzde 25 zam sınırlaması ile çare arıyor. Mülk sahipleri ve kiracılar ise uygulanmakta olan düzenlemenin sorunu çözmek bir yana daha da büyüttüğünü söyledi. Sınırlama kağıt üstünde kaldı, vatandaş hakkını yargı yoluyla arıyor.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, önceki gün yüzde 25'lik kira artış sınırının süresini 2 Temmuz’dan itibaren bir yıl uzattıklarını açıkladı. Bu kararla hükûmet kira sorununa çözüm getirdiğini düşünse de kiracılar ve ev sahipleri aynı kanaatte değil. Yüzde 25 kira artış sınırının ne kadar işlevsiz bir hâl aldığını bu mağduriyeti yaşayan vatandaşlarla ve onlarca kira anlaşmazlığı davasıyla karşılaşan avukatlarla konuştuk. Mağdurlar köklü çözüm istedi.

‘DOSYA SAYISI İKİYE KATLANDI’

2023 yılının ilk çeyreğinde İstanbul'da Sulh Hukuk Mahkemelerinde açılan davaların yüzde 65'inin ev sahibi ile kiracı arasındaki anlaşmazlıklardan oluştuğu belirtiliyor. Bir Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2022 yılında toplam 2 bin 300 civarında dava dosyası bulunurken bu yılın ilk çeyreğinde dosya sayısı bu sayının yarısını geçmiş durumda.

‘MAHKEME SALONLARINA DAYANDILAR’

Avukat Niyazi Günay, yüzde 25 sınırı geldikten sonra artan ev sahibi kiracı anlaşmazlıklarını anlattı: “Yüzde 25 kira artış sınırlaması kiracılar için cazip ve hukuki bir koruma getirse de, bu durum ev sahipliği açısından bir mağduriyete yol açtı. Yükselen enflasyonla birlikte mülk fiyatları 5-10 kat arttı. Mülk sahipleri aynı oranlarda artış yapmak istedi. Buna karşı da geliri enflasyon oranında artmayan kiracıların yüksek kira bedellerini karşılama gücü olmadığından, getirilen yüzde 25 sınırlaması ev sahibi, kiracı anlaşmazlıklarını beraberinde getirdi. Kiracılar ve ev sahipleri mahkemeye salonlarına dayandı. Kira artışını yüzde 25’le sınırlayan düzenlemenin uzatılması toplumdaki mevcut problemlere maalesef tek başına çözüm getirmeyecektir. Burada mal sahibi ve kiracıyı koruyan, aralarındaki anlaşmayı dengeleyen bir çözüme ihtiyaç var.

“Yüzde 25 sınırlamadan ötürü davalık olan her iki taraf da hem maddi hem de zaman açısından mağduriyet yaşıyor. Ülkemizde istinaf ve temyiz aşamasıyla birlikte bir dava ortalama 3-5 yıl sürüyor. Bu, her iki taraf açısından çok büyük zaman kaybı.

Niyazi Günay

‘ANLAŞMA YOLUNA GİDİLİYOR’

“Maddi anlamda mülk sahipleri de çoğu zaman bu davaları açmakta zorlandıkları için yüzde 25 sınırını delip anlaşma yoluna gitmeyi seçiyor. Bu da zaten toplumda yüzde 25 sınırını işlevsiz hale getiriyor. Bunu sorun yaşamak istemeyen tüm vatandaşlar yapıyor.”

‘BEN YASA MASA DİNLEMEM’

Ankara’da yaşayan ve ev sahibinin yasal sınırı dinlemediğini belirten kiracı S.K. yaşadığı mağduriyeti şöyle aktardı: “Ev sahibim geçen yıl yüzde 40 zam yaptı. Bu sene yüzde yüz. Yüzde 25 zam yapılması için yasal düzenleme getirilmesi kimsenin umurunda değil. Ev sahibim ‘ben yasa falan bilmem vergilerimi zor ödüyorum.’ diyor. Evden çıkartmakla tehdit ediyor. Yasalar kiracıyı korusa da ev sahibimin beni huzursuz edecek davranış ve sözlerine maruz kalmak istemiyorum. Yasal süreç başlatmasını da söyledim ancak ne yapacak bilmiyorum.

‘BÖLGESEL TAVAN VE TABAN FİYAT YALAN OLDU’

“Yüzde 25 zam gerçekçi değil. Yan dairem boşaldı, benim verdiğim kiranın 3 katına kiraya verildi. Mahallemde benim oturduğum fiyata kiracı yok. Serbest piyasa… Bölgesel tavan ve taban fiyat uygulaması getirilecekti yalan oldu. İki senedir bu sorunla uğraşıyoruz, çözeceğiz diye kandırıyorlar. ‘Yüzde 25 zam kuralı getirdik kiracıyı koruduk’ diyorlar. Yalan! Kiracı da ev sahibi de mağdur. Göz göre göre yalan söylenir mi, sırf kamuoyunu etkilemek için yüzde 25 kuralı uzatılıyor. En temel hakkımız barınma. Barınmayı çözemeyen hükümet hangi sorunu çözecek! Bıktım her sene huzursuz olmaktan. Temmuz ayı gelsin istemiyorum.”

Betül Kaya

‘DAR GELİRLİ BARINAMAYACAK DURUMA GELDİ’

Ankara’da yaşan emekli Hamide Yılmaz da ev sahibinin yüzde 25’lik zammı kabul etmediğini ve daha yüksek fiyatta kiraya vermek için kendisini evden çıkarmaya çalıştığını söyledi: “Geçen yıl da yüzde 25 sınırı var dediler ama kimseye işlemedi. Ev sahibi kirama yüzde 100 zam yaptı. Ben emekliyim, bu yıl yüzde 100’ün üzerindeki zammı bile kabul etmeyecek gibi görünüyor. Hatta evden çıkmamızı istiyor resmen. Daha yüksek fiyattan yeni kiracı bulmak için bekliyor. Dar gelirli bu ülkede barınamayacak duruma geldi. Devlet yüzde 25 diyor ama dinleyen yok. İşletemeyecekseniz ne anlamı var? Devlet vatandaşı ev sahibinin vicdanına teslim etmeyecek çözümü bulmak zorunda.”

‘EVLİYMİŞ GİBİ YAPTIM’

İzmir’de kiralık ev arayan bir türlü bulamayan üniversite öğrencisi Betül Kaya, ev arama sürecini ve bulduğu evin durumunu anlattı: “Tek başıma ev aradım ama ev sahipleri tek başıma kiramı ödeyemeyeceğimi düşündüğü için ev vermedi. Hatta evlilik şartı aradılar. Ben de bir arkadaşımla evliymiş gibi yaparak ev kiralamaya çalıştım fakat bu sefer de evlilik cüzdanı istediler. Şu anda yıllardır hiç kullanılmayan, banyosu, tuvaleti olmayan kapıcı dairesinde 3 kız arkadaş kalıyoruz. Eve geçtikten sonra tuvalet ve banyoyu yaptırdık. Evimiz kot farkı nedeniyle çok az ışık alıyor ve yağmur yağdığı zaman evin içine su giriyor. Güvenli olmayan da bir yer. Bundan iki yıl önce evin olduğu sokakta uyuşturucu satıcıları varmış. Şu anda yok deniliyor ama güvenlik sorunu devam ediyor.”

NİŞANLI ÇİFTİN EV BULMA MÜCADELESİ: ‘NOTER ONAYLI MAAŞ BORDROSU İSTEDİLER’

Beyza Arslan

İstanbul’da evlenme hazırlığındaki Beyza Arslan, yüksek kira fiyatları nedeniyle ev bulamakta zorlandıklarını ve ev sahiplerinin istediği şartları anlattı. Arslan, kiralık ev bulma mücadelesini şöyle anlattı: “Kiracılar kiralarını ödemekte zorlandığı gibi ev sahipleri de kirasını almakta zorlanıyor. Bunun için ev sahipleri kiracı seçerken bazı koşullar koyuyorlar. Özellikle asgari ücretle çalıştığımızı duyan ev sahibi evini kiraya vermiyor. Özel sektörde çalışan da ev bulmakta çok zorlanıyor. Bekara veya öğrenciye hiçbir şekilde ev vermiyorlar. Bazı ev sahipleri arkadaşlarımızdan noter onaylı maaş bordrosu istedi. Bazı ev sahipleri de bir yılık, altı aylık peşinat istiyor. O yüzden insanlar kendine uygun ev bulsa bile o peşinatı veremeyeceği için tutamıyor. Ben çok beğendiğim birçok evi, bu nedenle tutamadım.

‘60 METREKARE EVE 9 BİN 500 TL VERİYORUZ’

“Ev sahipleri genelde memur aradıklarını söylüyorlar. Bir diğer sorun da kiraların çok yüksek olması. Üç kişilik bir ailenin barınabileceği evler asgari ücretin çok üstünde. Biz de ev bulmak için çok zorlandık. Şu anda 60 metrekarelik bir eve 9 bin 500 TL veriyoruz.

‘TAHLİYE SÖZLEŞMESİNE EK MADDE’

“Tahliye sözleşmesi de kiracının canını sıkan bir başka konu. Bizim sözleşmemizde ‘herhangi bir şikayet, problem yaşandığında, apartman sakinleri tarafından istisnasız çıkartılır.’ gibi bir madde var. Sözleşme anına kadar böyle bir maddeden bahsetmediler. Biz de zaten evle anlaşalı üç dört gün geçtiği için gecikme durumunu göze almayıp imzaladık. Bu maddeyi yüzde 25’lik sınırı ihlal etmek için kullanacaklarını düşünüyoruz.

‘EVLİLİK PLANLARIMIZ DEĞİŞTİ’

“Biz nişanlanalı bir buçuk seneyi geçti. Bir buçuk sene önceki planlarımızla şu anki planlarımız tabii ki çok değişti. Kendi koyduğumuz hedefleri tutturamıyoruz. Evlenmeye çalışan hiç kimse açıkçası hedeflerini tutturamıyor.”

Sonraki Haber