26 Ekim Medyanın Halleri

Köşe yazarlarının gündemi ne? Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar neler?

DAVUD KORİDORU MESAJI

ÖZAY ŞENDİR - MİLLİYET

Saldırıya fay hatlarımız yerine, bu ülkede yaşayan herkesin gurur duyduğu, Türkiye’nin savunmasının en önemli noktalarından birisinden başlamaları tesadüf değil, bize bir mesaj veriyorlar.

Üstelik bu mesajı tam da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’nin dünyadaki dolar hegemonyasını sona erdirme amacı olan BRICS Zirvesi’ne katılmak için Kazan’a geldiği ve Rusya Devlet Başkanı’yla görüşme yaptığı günde vermeyi seçtiler.

Sözde Kürdistan’ı denize çıkarmaya yarayacak ve aynı zamanda Irak ile İsrail arasında ekonomi ve güvenlik koridoru oluşturmayı amaçlayan Davud Koridoru meselesi ortaya yeni çıkmış bir bilgi değil.

Fakat ABD’de çizilmiş bu planın hayata geçirilmesi için gereken İsrail yayılmacılığı ve terör örgütünün Suriye kolunun taşeronluğu son dönemde iyice belirgin hale geldi. Tüm başkentler biliyor ki Türkiye bu plana karşı sessiz kalmaz.

O derinlikte yapılacak operasyonda en yoğun görev Hava Kuvvetlerine ve SİHA’lara düşecektir.

F-16’ların gövde yarı ömrünü uzatan, modernize eden yer de, SİHA üretimimizde yine görev alan yapı neresi, elbette TUSAŞ.

Terör örgütüne TUSAŞ’a saldırması emrini verenler için Kaan’ın geliştirilmesi de bir diğer rahatsızlık, çünkü ver siyasi tavizi, al savaş uçağı oyununu artık oynayamayacaklar.

Bu saldırıyla verilen mesaja karşı Ankara’nın da karşı mesajları mutlaka olacaktır.

Bir kısmı kısa vadeli bir kısmı zamana yayılacak bu mesajlarda muhatap elbette terör taşeronları ve onların iplerini elinde tutanlar olacak.

ABD’de kim Başkan seçilirse seçilsin kesintisiz devam eden devlet politikası olarak işleyen konuları var.
İsrail endeksli politikalar değişmeyeceğine göre Davud Koridoru politikası da değişmeyecektir ki bu da Türkiye’yi karşı mesajı verme konusunda daha kararlı hale getiriyor.

---

ÖCALAN YENİDEN DENKLEME GİREBİLİR Mİ?

SEDAT ERGİN - HÜRRİYET

Hukukçular, (Bahçeli’nin önerisi) hayata geçirilebilmesinin kapsamlı anayasal ve yasal değişiklikleri zorunlu kılacağı uyarısında bulunuyorlar.

Başka muhtemel sıkıntılar da söz konusudur. Öcalan için tasarlanacak düzenlemeler, kendisiyle benzer durumda olan ağırlaştırılmış müebbet mahkûmları, örneğin FETÖ hükümlüleri açısından da emsal oluşturabilir. Yine uzman hukukçulara göre, bu durumda işlerin bir genel affa kadar uzanması gündeme gelebilir.

Ülkemizde şiddete yönelişin ve suç işleme oranlarının artması karşısında, bunun temel nedenlerinden biri olarak görülen cezasızlık kültürüyle ilgili Türk toplumunda infial yaşanan bir dönemden geçiyoruz. Öcalan da dahil bir genel affın toplumdan destek görmesi hiç de kolay olmayacaktır.

Öcalan için öngörülen anayasal, yasal değişiklikler bir süredir Cumhur İttifakı tarafından kamuoyunun gündemine getirilen yeni anayasa talepleriyle birlikte mi ele alınacaktır?

Sürprizleri göğüslerken, yakın tarihte PKK’yı içine alan iki ayrı açılım denemesi yapıldığı ve her ikisinin de hayal kırıklığıyla sonuçlandığı unutulmamalıdır. Bu tecrübenin ışığında son tartışmalara da belli bir ihtiyatla yaklaşmakta yarar var.

---

KAMALA HARRİS’İN KENDİNİ TANIMLAMA SORUNU

KADİR ÜSTÜN - YENİ ŞAFAK

Harris, Trump kampanyasının kendisini sol radikal bir aday olarak damgalama çabalarının da etkisiyle kendini daha merkeze yakın bir siyasetçi olarak lanse etmeye çalışıyor. Bağımsızların ve Trump’tan memnun olmayan Cumhuriyetçilerin oylarına ihtiyacı olan Harris, evrensel sağlık sigortası, sınır güvenliği ve kaya gazı meselelerinde daha önce ifade ettiği ilerici pozisyonlarını revize etmiş görünüyor.

Çarşamba akşamı CNN’de yayınlanan kararsız seçmenle buluşma programında bu tür pozisyon değişikliklerini izah etmek zorunda kalan Harris, Başkan Yardımcısı olduğunda daha farklı perspektifleri gördüğü ve karşı tarafla çalışmanın önemine inandığı gibi tezler ileri sürdü.

İzleyenlere hemen her konuda karşı tarafı dinlemeye ve politikalarını pratik ve pragmatik bir biçimde yeniden düşünmeye açık olduğu mesajını vermeye çalışan Harris’in bu sefer de net duruş sergilemekte güçlük çektiğine şahit olduk.

En net mesajlarını kürtaj ve Trump’ın ne kadar tehlikeli olduğu konularında veren Harris, kadın oylarından büyük beklentisi olduğunu göstermiş oldu. Trump’ı ‘faşist’ olarak niteleyen eski özel kalem müdürü John Kelly’yle aynı fikirde olduğunu söyleyen Harris’in seçmeni Trump’la korkutma stratejisine devam etmesi birçok meselede sergilediği yumuşak ton ve mesajlarla tam bir tezat teşkil ediyordu.

Kürtaj ve Trump’ın demokrasi için tehlike teşkil etmesi konularında bu kadar net mesajlar verirken diğer konularda neden pozisyon değiştirdiğini izah etmek zorunda kalması, Harris’in seçmene özgün bir siyasetçi olduğu mesajını vermekte zorlandığını gösterdi.

Sonraki Haber