29 Ekim Medyanın Halleri

BU TEZKERE ABD’Yİ TEPELEMEK İÇİN SAYIN BALBAY!

MUSTAFA BALBAY - CUMHURİYET

26 Ekim Erdoğan Tezkeresi ile ABD’nin, 1 Mart Tezkeresi’nin intikamını aldığı söylenebilir mi? An itibarıyla durum öyle görünüyor. ABD, mal varlığından büyükelçiler krizine, ekonomiden “yurttaşı FETÖ” maşasına kadar Erdoğan’ı dört koldan çevirmiş görünüyor. 1 Mart Tezkeresi’nden çok daha öte hareket gücü olan bir olanak elde etti. Şimdi mesele şu soru: Bunu kullanabilir mi?

Sorunun yanıtını iktidar değil, millet ve Millet İttifakı verecek. Bu bağlamda Erdoğan Tezkeresi bir son değil, başlangıç. CHP’nin işi şimdi başlıyor. Bir soru daha soralım: Bölgemizde ABD askerinin girdiği bir tek huzurlu ülke var mı? Yok… Tezkere çerçevesinde Türkiye’nin sadece topraklarının değil, iç barışının ve huzurunun da işgal edilmesine neden olabilecek adımlara karşı siyaset üretmek gerekiyor.

Aydınlık’ın Notu: Cumhuriyet gazetesi çevreleri tezkereyi ısrarla çarpıtıyor. 1 Mart Tezkeresi ABD’yi bölgeye getirmek içindi, karşı çıktık. Bu tezkere ise İçişleri Bakanı Soylu’nun “PKK’yı tepelediğimiz zaman ABD’yi tepeliyoruz.” sözü ile de anlaşılacağı gibi, ABD’yi tepelemek için. Öyle olmasa ilk HDP “Evet” derdi. ABD’nin kara gücüm dediği PKK/HDP’nin ABD askerlerini ülkeye sokacak tezkereye “Hayır” demelerini izah edemezsiniz.

FETÖ HÜKÜMLÜLERİ SESİNİ SÖZCÜ’DEN DUYURUYOR!

EMİN ÇÖLAŞAN - SÖZCÜ

Sevgili okurlarım, Türkiye'deki cezaevlerinde şu anda yaklaşık 290 bin kişi yatıyor. İçlerinde her türlü, her suçtan tutuklu ve hükümlüler var. Cezaevleri koğuşları suçlular ve suçsuzlarla tıklım tıklım dolu. Memleketin dört bir yanındaki cezaevlerinden her gün en az iki mektup alıyorum. Çok ilginç mektuplar geliyor ama hepsine yer vermek ne yazık ki mümkün olmuyor.

Bugünkü ilk mektup pilot yüzbaşı Ali Emre Destegül'den… F-16 pilotu. Eğitim ve öğretimi için milyonlarca dolar harcanan, sonra TSK'dan ihraç edilen yüzlerce pilotumuzdan biri. Harp Akademisi'nde kurmaylık eğitimi görürken eğitimin bitmesine sadece bir hafta kala 15 Temmuz olayı gerçekleşiyor...

YENİÇAĞ YAZARI BATI’DAN KOPARIZ DİYE ENDİŞELİ: DEMİRTAŞ VE KAVALA KARARINA UYULMALIYMIŞ!

ESFENDER KORKMAZ - YENİÇAĞ

Türkiye AİHM kararlarına uymaz ise, söz konusu anlaşmalar ve kurumsal yapıya güven kalmaz. Bu nedenle Türkiye ye karşı bir müeeyide oluşmadan, Türkiye'nin bu kararlara uyması gerekir. Kaldı ki, AİHM kararlarına uyulmazsa, Türkiye zaten geri düşen Hukukun üstünlüğünü tamamıyla kaybedecektir. Bu aynı zamanda Türkiye'nin batı dünyasından uzaklaşması demektir. İktidarları ve Cumhurbaşkanları halk, onların kendi bildikleri ve tercihlerini uygulamaları için değil, mevcut düzen, kurumsal yapılar ve yasalar çerçevesinde iş yapmaları için seçer. Rusya ve Çin Avrupa Konseyi üyesi veya gözlemci üyesi değildir. En fazla insan hakları sorunu da Rusya'da var. İkinci sırada Türkiye geliyor. Bu bizde demokrasi ve insan hakları açısından çok ağır bir sonuç değil mi?

‘GEÇEN YÜZYILIN AYRIMLARI ANLAMINI YİTİRDİ’

HAŞMET BABAOĞLU - SABAH

Çok anlamlı bulduğumuz ve geçen yüzyılın bayraklaşmış sağcı, solcu, liberal, muhafazakâr, dindar, seküler ayrımlarının anlamını kaybettiği bir nokta var.

Neresi derseniz, elbette vatandır, vatanperverliktir.

Vatanından başka her şeyi düşünen adamların sağcı, solcu, dindar, liberal veya muhafazakâr olmalarının neye tekabül ettiğini 15 Temmuz'da yaşamıştık, şimdi bir daha idrak ediyoruz.

BATI İLE HER KRİZ YENİ DÜNYAYI ETE KEMİĞE BÜRÜYOR!

BERCAN TUTAR - SABAH

İşte bu yüzden "Erdoğan'sız Türkiye" projeleri ağır darbe alan Atlantik dünyası, yeni arayışlarını sürdürmekle beraber Türkiye ile ilişkilerin tamamen kopmaması için reel-politik paradigmalarını gözden geçirmek zorunda kalacaklardır. Zira Lukyanov'un da belirttiği üzere "Uluslararası sistem bir dönüm noktasında. Liberal düzen sona ererken tamamen farklı bir şey başlıyor..." Bu 'farklı şey' işte Türkiye'nin de kurucu aktörlerinden biri olduğu ABD sonrası yeni dünyadır. Ve Batı ile yaşadığımız her krizde bu yeni dünya daha fazla ete kemiğe bürünmeye başlıyor.

‘TÜM FETÖ’CÜLERDE BİR YAVŞAKLIK VAR’

AHMET HAKAN - HÜRRİYET

İstisnasız tüm FETÖ’cülerde bir yavşaklık vardır. Fakat Adem Yavuz Arslan adlı firari FETÖ’cüde ekstra bir yavşaklık vardır. İşte bu FETÖ’cü Adem, şöyle demiş:

“Geleceğiz ve kurumlarımızı geri alacağız.” Şunlara bak! Katakullilerle, kirli operasyonlarla, ikiyüzlülüklerle, kandırmacalarla, hilelerle, desiselerle üzerine çöktükleri kurumları, hâlâ kendilerinin sanıyorlar. Bunlar hakikaten adam olmaz.

‘KOMPLOCU OLSAM HEPSİ DOĞU PERİNÇEK’E ÇALIŞIYOR DİYECEĞİM’

NAGEHAN ALÇI - HABERTÜRK

Bugün muhalefet cephesinde zamanında Erdoğan’ın yaptığı gibi ‘zamanın ruhuna’ meydan okuyan bir lider yok. Türkiye’de herkes Batı karşıtlığı yarıştırıyor. Hava böyle iken bu 10 büyükelçinin bildirisi gibi hamleler Türkiye’yi Batı’dan daha da kopartacak bir ortama büyük katkı sağlıyor. Zira kamuoyu buna zaten hazır. ABD’nin, Almanya’nın bunu görmeyip snob bir eda ile Türkiye’ye parmak sallayan bildiriler hazırlamasını hakikaten şaşkınlıkla izliyorum. Komplocu olsam hepsi Doğu Perinçek’e çalışıyor diyeceğim… Netice itibariyle bu gidişat çok tehlikeli...

Aydınlık’ın Notu: Nagehan Hanım Türkiye’de yükselen Atlantik karşıtlığının kaynağı olarak Doğu Perinçek’i gösteriyor. Yine bu karşıtlığın yükselmesi ile oluşan tepkinin, doğal olarak burada en tutarlı olan Vatan Partisi’ni büyüttüğüne işaret ediyor. Fakat “Herkes Batı karşıtlığında yarışıyor.” tespiti doğru değil. CHP, İyi Parti, HDP, Saadet, Gelecek ve Deva Partisi, Batı’ya yaranma yarışı yapıyor. Büyükelçi krizinden anladığımız, Ak Parti içinde de benzer eğilimler var.

Sonraki Haber