3 Aralık Medyanın Halleri

Hazırlayan: Ercan Dolapçı

MUHALEFET ADAYSIZ MI KALACAK

ABDÜLKADİR SELVİ / HÜRRİYET

Bir yıldır muhalefetin cumhurbaşkanı adayı kim olacak diye soruyoruz. Ortak aday mı çıkacak, çoklu adayla mı seçime gidilecek diye tartışıyoruz.

Borsada yükselen ve düşen hisseler gibi. Bir bakıyorsunuz Ekrem İmamoğlu tamam gibi gözüküyor, aradan bir hafta geçiyor Kemal Kılıçdaroğlu ismi önplana çıkıyor. Neden böyle oluyor? Çünkü muhalefette kimse diğerinin cumhurbaşkanı adayı olmasını istemiyor. Son tablo şöyle:

1) Kemal Kılıçdaroğlu ortak cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor. Kılıçdaroğlu’nu, kendisi ve bir de Gültekin Uysal destekliyor.

2) Ekrem İmamoğlu ortak cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor. İmamoğlu’na Kılıçdaroğlu karşı, haliyle Gültekin Uysal karşı. Temel Karamollaoğlu, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun ise öyle bir gündemleri yok. Bir tek Meral Akşener desteklerse destekliyor. Bir de HDP’nin desteği var.

3) Mansur Yavaş ortak adaylık için fırsat kolluyor. Kılıçdaroğlu karşı, Temel Karamollaoğlu karşı, Davutoğlu ve Babacan ise temelden karşı. Bir tek Meral Akşener destek verebilir. Bir de Gültekin Uysal neden olmasın diyebilir. Ama en çok HDP karşı.

4) İYİ Parti Meral Akşener’in aday olmasını istiyor. Kılıçdaroğlu, Gültekin Uysal, Ali Babacan karşı. Temel Karamollaoğlu renksiz. Davutoğlu destekliyor. HDP ise kırmızı çizgi ilan etti.

Cumhurbaşkanı adaylığı için kıran kırana bir mücadele yaşanıyor. Ama herkes birbirine karşı. Bu gidişle 6’lı masadan cumhurbaşkanı adayı çıkmasın da siz o zaman seyredin tiyatroyu.

3. ÇEYREKTE ‘TOPYEKUN’ SIÇRAMA

KEREM ALKİN / SABAH

Türkiye, iki 'siyah kuğu', 'Kovid-19' küresel virüs salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı'nı dünyanın önde gelen pek çok ekonomisinin başaramadığını başararak, üretim gücünü, istihdam kapasitesi koruyarak ve ilerleterek; ihracat cephesinde ise adeta rekorlara doymayan bir performansla geçirdi. Bu durum, 2020'de, küresel pandeminin dünya ekonomisini perişan ettiği yılda, Türkiye'yi dünyanın önde gelen 50 ülkesi arasında yılı 'pozitif' büyüme ile tamamlamayı başarabilmiş sadece 5 ülkesi arasında 4. sıraya taşırken, 2021'de 'sürdürülebilir' büyüme başarısı, Türkiye Ekonomisi'ni OECD üyesi ülkeler içerisinde ilk 2, G20 ülkeleri içerisinde de ilk 3'e taşıdı. Son açıklanan 3. çeyrek büyüme verilerimiz, 2021'de olduğu gibi, OECD üyesi ülkeler içerisinde ilk 2'yi, G20 ülkeleri içerisinde de ilk 3'ü garantilediğimizi gösteriyor.

Hiç şüphesiz, OECD üyesi 38 ülke arasında yılı birinci sırada mı, ikinci sırada mı tamamlayacağız; G20 Grubu'nda ise 2. mi, yoksa 3. sırada mı tamamlayacağız, 4. çeyrek büyüme oranımız ile diğer ülke ekonomilerinin 2 'siyah kuğu'dan etkilenme dereceleri hiç şüphesiz yıl sonu performanslarını belirleyecek. Bununla birlikte, önümüzdeki mart ayı sonunda açıklanacak tüm 2022 yılı GSYH büyüme oranı açısından, TÜİK'in açıkladığı yüzde 3.9 düzeyindeki 3. çeyrek büyüme oranı, yüzde 5 ile 5.4 aralığındaki yıl sonu büyüme oranı tahminlerinin şimdiden yukarı doğru revize edilmesini gerektirecek. Bu nedenle, gerek IMF ve Dünya Bankası'nın aralık ayında, gerekse de OECD'nin 2023 yılının ocak ayında yayınlayacakları 'revize' küresel ekonomik görünüm raporlarında, Türkiye'nin 2022 büyüme oranının yeniden yukarı doğru revize edilmesine şahit olabiliriz.

ABD NE İSTEDİ, RUSYA NE GÖRÜŞTÜ?

KURTULUŞ TAYİZ / AKŞAM

ABD zaten uzun süredir YPG ile görüşme üzerine görüşmeler gerçekleştiriyor.

Türkiye'yi durdurmak için terör saldırılarına son vermelerini istiyorlar...

Başka talepler de var.

Terör örgütü PKK'yla aralarına göstermelik de olsa mesafe koymaları isteniyor.

Bu görüşmelerde ABD'nin, SDG bünyesinde bulunan 10 binden fazla Kandil kadrosunun Suriye'den çıkarılmasını istediği de belirtiliyor.

Ne kadarı doğru ne kadarı yanlış bilemiyorum.

Ama anladığım, ABD'nin kara harekâtını durdurmak için elinden geleni yapmaya çalıştığı yönünde.

Türkiye, somut adımlara bakıyor.

Sınırımızdaki terör örgütü unsurlarının en az 30 kilometre içeri çekilmesini istiyor.

Bunu ya ABD yapar ya da Türkiye karadan girerek kendisi yapar.

İşin doğrusu YPG'nin Kobani'den çıkarılması demek "Rojava" hayalinin tümden mezara gömülmesi demek.

Şuradan çekilmişler, buraya geçmişler falan bunların önemi yok.

Türkiye, terör örgütünü Ayn el Arab'dan çıkardığı an, terör örgütünün bütün birikimleri yerle bir olacak, hevesleri tarihe karışacak.

Türkiye, bugüne kadar Suriye'nin kuzeyiyle ilgili adımlarını zamana yayarak, metodik bir şekilde attı. Sabırla ilerledi. Paniğe kapılmadı. Her fırsatta bir adım daha ileri götürdü kazanımlarını. Şimdi en stratejik hamleyi yapmanın eşiğinde.

Kara harekâtının olmasını istemiyorsa ABD, terör örgütünün sınır hatlarımızdaki bütün yerleştiği bölgeleri terk etmesini sağlamalıdır.

Başka türlü kara harekâtı gündemden düşmez. "Bir gece ansızın...", terör örgütünün başında bir kılıç gibi sallanmaya devam eder.

Sonraki Haber