3 Haziran Medyanın Halleri

'ALEVİLER ÜZERİNDEN KAOS PLANI DEVREDE'

NEDİM ŞENER-HÜRRİYET

Sürer’in çekmecesinde bulunduktan sonra 22 Aralık 2018’de 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen plan, yabancılar tarafından hazırlandığı anlaşılan belgeler ile Türkiye’ye yönelik kaos çıkarma planlarını içeriyor. Özellikle, Alevileri kışkırtacak provokatif eylemlerden bahsedilirken, belgede, Alevilerin yaşadığı semtler numaralandırılmış hatta gittikleri kahvehaneler isim isim belirtilmiş. Bir adım daha ileri giderek, İstanbul’da kaos çıkarmak için numaralandırılmış ilçeler, Okmeydanı, Küçük Armutlu, Maltepe, Yenibosna, Demirkapı, Küçükçekmece, Pendik, Gebze, Gazi Mahallesi, Esenler, Sultanbeyli, Fikirtepe, Tuzla gibi yerleşim yerlerinde kaos ve çatışma çıkartılacak noktalar bile tespit edilmiş. FETÖ’cülerle konuşmalarında ve paylaşımlarında Alevilere yönelik kışkırtma peşinde olan Sedat Peker de bu kaos planını hazırlayanların piyonu olmuş durumda. Herkesin dikkatli olması gerekli.

'BİDEN-PUTİN GÖRÜŞMESİNDEN BEKLENEN NE?'

NEDRET ERSANEL-YENİ ŞAFAK

Biden-Putin görüşmesinden beklenen aslında şu; iki ülke ilişkilerini öngörülebilir hale getirmek. Olabilecekleri görerek ilerlemek daha güvenli. Bunun bir sebebi, ABD dış politika seçkinleri arasında Rusya ve Çin düşmanlığının yaygınlaşması. Daha önce Trump yönetimi için söylenen ‘birbirini çelmeleyen çok başlılık’ belki Biden Beyaz Saray’ında yok ama bu konularda ön almaya çalışan en az ‘dört baş’ın olduğu söyleniyor. Üstelik Biden da bunlardan biri! Bu akılların tamamı Çin ve Rusya’nın, ABD hegemonyasındaki erimenin farkında olduğunu, ‘Pax-America’nın işlevsizliğini gördüklerini, buna göre davranmaya başladıklarını anlıyorlar. Özellikle Çin’in yerleşik/bilindik dış politika kalıplarının dışında adımlarına daha sık takılıyorlar. Batı Asya ve Ortadoğu’da bunun örnekleri yaşanıyor. Kimi konularda Pekin ve Moskova’nın birlikte tutum geliştirmesi de Washington’u farklı tonlarda rahatsız ediyor. Öte yandan bu ülkeleri “ezikleyerek, üstlerine giderek” bir yere varmanın mümkün gözükmediği de daha açık hissediliyor Amerika’da. Hele ekonomik alanlarda başta Çin ortak iş yapmamak, angajmanlara girmemek zor. Rusya’yla yüksek gerilimlere rağmen de durum benzer.

'ABD’NİN PKK’YA VERDİĞİ 20 BİN TIR SİLAHI GÖRMEYENLER'

KURTULUŞ TAYİZ-AKŞAM

Fiili olarak değilse bile zihnen ABD işgali altında olduğumuzdan şüphe duymuyorum artık. Sadece sınırlı bir çevreyi suçlamıyorum, maalesef genel olarak durum böyle. Nedeni mi? ABD'nin terör örgütüne gönderdiği 20 bin TIR'ı görmeyen muhalefetin, öküzün altında buzağı arar gibi, ısrarla Türkiye'yi terör örgütlerine silah göndermekle suçlaması başka nasıl izah edilebilir? ABD, yanı başımızda dünyanın en korkunç terör örgütü olan PKK/YPG'ye sayısı 20 binlerle ifade edilen silah, askeri araç, gereç taşıyan TIR gönderdi; ama Türkiye'de bu konu, iktidarın ABD'ye gösterdiği tepkiyle sınırlı kaldı. Sınırlarımızda, bize karşı yığınak yapılırken, bir terör ordusu oluşturulup, garnizon bir devletin hazırlığı sürerken muhalefet yalandan da olsa itiraz edemedi. Ama bu muhalefet, kendi devletini ortada (evet kelimenin tam anlamıyla) hiçbir somut delil bile yokken, yalan iddialarla "terör örgütlerine silah göndermekle" suçlayabiliyor?

ABD’YE İLETİLEN YENİ ÖNERİ

MEHMET ACET-YENİ ŞAFAK

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ABD’li muhataplarına ilettikleri yeni bir öneriden söz etti. Peki, nedir bu öneri? Bakan beyin kendi ağzından aktaralım: “Teknik düzeyde NATO’nun başkanlık yapacağı bir çalışma grubu oluşturma teklifimiz önceki hükümet ve yeni hükümet tarafından kabul görmemişti. Biz bunun neden olduğunu biliyoruz. Çünkü bu iddiaların gerçek olmadığını kendileri de biliyorlar. (S-400 sisteminin F-35’lerin sırlarını elde edeceği vs. M.A.) Biz de teknik konuda kabul etmediniz madem o halde siyasi olarak bir çözüm bulalım dedik.”

DAVUTOĞLU DÖNEMİ: TÜRKİYE’NİN KORKU TÜNELİNDEN GEÇTİĞİ 2 YIL

GÜRKAN HACIR-KORKUSUZ

Davutoğlu’nun 638 gün süren başbakanlığı dönemi, Türkiye’nin tarihindeki en büyük terör dalgasının yaşandığı dönemdir. Hem IŞİD… Hem PKK… Hem de faili meçhul eylemler… Yetmedi… Bir de Rus uçağı düşürüldü. Rusya’yla burun buruna geldik. Türkiye’nin korku tünelinden geçtiği 2 yıl. İşte bu gri döneme ilişkin iddialarda havada uçuşuyor. Silahlar Davutoğlu döneminde mi yollandı? Yollandıysa kime gönderildi? Bayırbucak Türkmenleri’ne mi, yoksa el-Kaide’nin bir kolu olan el-Nusra’ya mı? Davutoğlu “Benim dönemimde asla böyle bir şey olmadı” diyor. Ama ekliyor.“Sonra olduysa bilemem!”

'BAYKAL PARTİ KURUYOR'

MAHMUT ÖVÜR-SABAH

Son birkaç gündür tam tersi haberler geliyor. Eski CHP milletvekilleri, il başkanları, meclis üyeleri, hatta Anadolu'daki CHP yöneticileri arasında inanılmaz bir telefon ve mesaj trafiği yaşanıyor. Ve herkes birbirine şu mesajı atıyor: "Aslı Baykal siyasete giriyor."

Durumu, süreci yakından bilen Sevigen'e sordum:

"Evet, böyle bir hazırlığımız var ve Aslı Baykal'la birlikte Anadolu'yu dolaşacağız."

Sonraki Haber