Tarihî vurguyu görmediler
30 Mayıs Medyanın Halleri...Köşe yazarlarının gündemi... Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar...
Önceki gün Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bölücü terör örgütlerine karşı Şam ile işbirliği çağrısı yaptı. Grup toplantısında konuşan Bahçeli, Sözde seçimlerinin senaristi ABD, figüranları teröristlerdir. Ankara ile Şam arasında işbirliği köprüsü inşa edilerek terör örgütünün işgal ve istila ettiği alanları demokratik vasıtalarla ihata (kuşatma) teşebbüsüne katiyen müsaade edilmemelidir.” ifadelerini kullandı.
Bahçeli ayrıca, “Türkiye sömürge ülkesi ya da ABD’nin 51’inci eyaleti değildir, olması da mümkün değildir. ABD, Afganistan’da yaptığı üzere, Suriye ve Irak’tan da derhal çekilmeli, terör örgütlerini himaye eden hukuksuzluktan ve insan haklarını çiğneyen gayri meşru, gayri ahlaki tavırdan vazgeçmelidir.” dedi.
Cumhur İttifakı’nın ortağının bu çıkışı, Türkiye için önemliydi.
Hükûmete yakın basında bir süredir, PKK/PYD’nin sözde seçimlerinin tehlikesine dikkat çeken yazılar ve haberler az da olsa çıkıyor.
Fakat dünkü gazetelerin birinci sayfasında Bahçeli’nin bu konuşmasının yer almaması dikkat çekti.
Hatta MHP’ye yakın Türkgün gazetesi bile, Bahçeli’nin konuşmasını bambaşka bir noktadan gördü.
Vatan Partisi uzun zamandır bölgemizdeki terörün Türkiye-Suriye işbirliği çözümüyle olacağına dikkat çekiyor. Sayın Bahçeli’de tam zamanında bu açıklamayı yaptı. Fakat Bahçeli’nin bu doğru tutumunu gazeteler göremedi.
Gazetecilikte öngörü, doğru yere bakmaya bağlıdır. Gelişmeleri okuyabilmek ve ülkemizin çıkarlarına hizmet eden çözümleri aktarabilmek için ‘tarihî vurguların’ kaçırılmaması gerekiyor. Gazetecilik bir yönüyle fark etme sanatıdır.
30 MAYIS MEDYANIN HALLERİ
ABD’NİN PKK’YA DEVLET OYUNU
ABDULKADİR SELVİ - HÜRRİYET
Birkaç gündür ABD’nin Ortadoğu ve Afrika sorumlusu McGurk’un, Suriye’de PKK’ya önce özerk yönetim ardından terör devleti kurdurma planını yazıyorum.
Bunu yazmaya devam edeceğim.
Çünkü bu Türkiye açısından beka sorunudur.
Çünkü bu Suriye’nin parçalanması ve PKK’ya devlet kurdurmanın ilk adımı demektir. McGurk ABD’deki seçimden sonra Biden yönetimi giderse, kendisinin de gideceğini biliyor. Çünkü Trump yönetiminde bu görevden istifa etmiş, Biden seçildikten sonra yeniden atanmıştı.
Seçimler olmadan bu hançeri sırtımıza saplamak istiyor. Buna fırsat vermememiz gerekiyor.
Bir de Gazze’de yaşanan katliam nedeniyle dünyanın gözü Filistin’e çevrilince Suriye’deki gelişmeler gündemden düştü. Ama ABD’nin gündeminden düşmemiş. McGurk bu konjonktürden yararlanmak istiyor. Suriye’de ikinci İsrail devletinin temellerini atmaya çalışıyor. Bunu da Suriye ve Türkiye’nin sırtından gerçekleştirmeyi planlıyor. (…) Bu iş nereye gider? Kestirmeden söyleyeyim. Bu iş önce özerk yönetime, ardından PKK devletine gider. O nedenle PKK devletine giden yolda ilk adımı attırmamamız lazım.
EV SAHİPLERİNİ İLGİLENDİRİYOR!
DİLEK GÜNGÖR - SABAH
Vergide istisna ve muafiyetlerin kaldırılmasına yönelik çalışmada sona gelindi. Hatırlarsınız, daha önce de yazmıştım. 2024 Bütçe Kanunu'na göre gelir, kurumlar, katma değer, özel tüketim vergisi kanunları kapsamında toplam 642 adet vergi muafiyeti ve istisnası var. Bu yıl için alınmasından vazgeçilen vergi geliri tutarı 2.2 trilyon TL. 2025'te 2.7 trilyon TL, 2026 için ise 3.2 trilyon TL. Vazgeçilen gelirin büyük bölümü asgari ücretlinin vergi istisnası ve engellilere sağlanan ÖTV muafiyeti… Bunlar kaldırılmayacağına göre, hangi istisnalar listeye girecek?
Öğrendiğim kadarıyla epeyce yol kat edilmiş… Maliye'nin kafasında ev sahiplerini ilgilendiren gelir vergisi istisnası da var. Gelir İdaresi Başkanlığı mesken kira gelirlerinde gelir vergisi istisnasını bu yıl için 33 bin TL olarak belirlemişti. Buna göre, evini kiraya vermiş kişiler bir yıl boyunca 33 bin liranın altında kira geliri elde etmişse herhangi bir gelir vergisi ödemiyordu. Şimdi bunun kaldırılması gündemde. Bana göre, zaten yüksek olan ev kiralarının daha da artmasına zemin hazırlayacak bir adım olur. Belki, birçok evin kirası yıllık 33 bin TL'nin üzerinde… Ama bu ev sahiplerinin kira artışına bir bahane olabilir. O nedenle dikkat etmek gerekir.
PAŞİNYAN'IN GERÇEKÇİLİĞİ
MUSTAFA BALBAY - CUMHURİYET
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’dan üç haftadır ilginç haberler geliyor. Bunlar, Türkiye’nin Ermenistan’la, Azerbaycan’la, Orta Asya’yla, Karadeniz’le ve dünya ile ilişkilerinde olumlu gelişmelere gebe sözler. (…)
- Ermenistan’ın soykırım dahil tüm iddialarında güçlü olmasını isteyen İran, Azerbaycan’a yaklaştı. Cumhurbaşkanı Reisi, Azerbaycan sınırında Kız Kalesi Barajı’nın açılışını Aliyev’le yaparken “Bazıları kızacak ama bu büyük bir adım” dedi. Reisi’nin son demeci bu oldu!
- Paşinyan, Ermenistan’ın işgalinde olan Tavuş bölgesindeki 4 köyü Bakû yönetimine iade etti.
- Paşinyan bu adımından sonra, “Ermenistan bugün 30 bin kilometrekarelik sınırları içinde egemen bir devlettir. Bunun dışındaki hayaller peşinde koşmayacağız” dedi.
- Ermenistan’da seçkin bir Rus birliği var. Ermenistan ordusundaki generallerden 20 kadarının Putin hayranı olduğu biliniyor. Paşinyan, ağustos ayı sonuna kadar Rus birliğinin topraklarını terk etmesini istedi.
- Paşinyan önümüzdeki kasım ayına kadar Türkiye, Azerbaycan, İran ve Gürcistan’la barış antlaşması yapmayı hedeflediğini açıkladı.
- Bütün bunların ardından birkaç gün önce Paşinyan’ın helikopteri düşme tehlikesi atlattı. Zorunlu iniş yaptı. (…)
Bugün yeni bir fırsat doğmuş görünüyor.
Küresel aktörlerin işine gelmeyeceği için çok zor ama Ermenistan’la barış, Kafkaslar’a ve Hazar çevresine genişleyebilir.
SOKAK KÖPEKLERİ SORUNUNA ÖLÜMSÜZ ÇÖZÜM
ÖZAY ŞENDİR - MİLLİYET
Avrupa’da evinde köpek besleyenlerin oranının en düşük olduğu ülke Türkiye.
Polonya ve Romanya’da her 100 evden 42’sinde köpek beslenirken Türkiye’de bu oran her 100 evde sadece 5.
Bu oran, İtalya’da 25, İspanya’da 26, Portekiz’de 38, Almanya’da 21, İngiltere’de 23, Fransa’da 20, Macaristan’da 34.
Türkiye’deki oran hem düşük hem de sorunlu.
Evinde köpek beslemeyi tercih edenler genellikle “cins” dediğimiz köpekleri besliyorlar.
Lüks araba, pahalı çanta, marka ayakkabıda olduğu gibi, köpek ırkları üzerinden de bir saygınlık, bir asalet arayışı var maalesef. (…)
Türkiye’de sokaklarda yaşayan köpek sayısı yaklaşık 4 milyon, bir yılda maksimum 350 bin köpek kısırlaştırılıyor.
Bu işi hem alan hem de barınaklardaki fiziki şartlardan büyükşehirlerin sınırları içerisinde çözmek zor.
Vergi avantajı sağlayarak, Milli Emlak ve Orman Bakanlığı’nın büyük şirketlere 19 yıllığına arazi tahsis etmesi, bu arazilerde, veterinerden, bakıcıya kadar sokak köpeklerinin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak sistemin kurulması ve kurulan sistemin hayvan haklarını savunan sivil toplum örgütlerince denetlenmesi bir çare olabilir.
Rutin denetimler dışında bu yerlerin güvenlik kameralarıyla online vatandaş denetimine açık olması da sağlanabilir. Denetim, kötü bakımı engeller, barınağa taşınan her köpek, çip takılarak takip edilir.
Oluşturulacak bu bakım alanlarına dileyen toplu mama bağışında da bulunabilir.
Zor ama toplu uyutmadan da sokakta rahat gezememekten de daha insani bir çözüm gibi duruyor.