'30 yıllık sanayi planları oluşturalım'

Türk sanayinin en önemli sorunlarının başında ölçek geliyor. Şu günlerde, öteden beri sıkıntısı çekilen bu sorunun yanında doğru işe doğru personel bulunamaması da eklendi. Bayramda sohbet ettiğimiz İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca, Türkiye'nin dünya deri pazarından daha fazla pay alabilmesi için yapılması gerekenleri anlattı. “Milyar dolarlık bir pasta var ve buradan sadece yüzde 1’in altında pay alıyoruz.” diyen Karaca, “Burada yapılacaklar neler? İlkinin OSB kurmak olduğuna karar verdik. Toplamda 6-7 deri OSB var. Tabakhaneler sanayileşmesini tamamlamış durumda. Deri tarafında kapasite sorunumuz yok ancak iş ayakkabıya, saraciyeye ve deri konfeksiyona geldiğinde ciddi bir kapasite ve sanayileşme sorunumuz var.” ifadelerini kullandı.

KARBON NÖTR OSB ŞART

“Birçok üretim alanına yurt dışından gelen bir alıcıyı sokamazsınız. Bunun için 25-30 yıllık sanayileşme kalkınma planları oluşturmamız gerekiyor.”görüşünü dile getiren Karaca, “Tabakhaneciler için üç OSB yeterli olacakken, niye 7 tane var? Çünkü yanlış teşvikler ve planlama yapılmış durumda. Ayakkabı 1 milyar doları geçmiş durumda ve iyi ilerliyor, ancak ölçek problemi var. Bu durum da yeni bir OSB şartının artık kaçınılmaz olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor. Avrupa, Türkiye’den ayakkabı almak istiyor. Bu nedenle Karbon Nötr OSB kurmayı hedefledik.” bilgilerini verdi. Deri sektöründe dünya genelinde 250 milyar dolarlık bir pasta olduğunu kaydeden Karaca, yılın ilk yarısında yüzde 23.5 artışla 978 ihracat geliri sağlayan sektörün ölçek sorununu aşması gerektiğini vurguladı.

SEKTÖR TALEPLERİ GERİ ÇEVİRİYOR

Gelinen noktada ayakkabı tarafında da tabakhane tarafında da kapasitelerinin yetmediğini anlatan İDMİB Başkanı Karaca, “Gelen talepleri geri çevirmek zorunda kalıyoruz. Sektör İstanbul’da OSB olmasını istiyor ancak ölçeklenmek istiyorsak İstanbul doğru bir tercih değil. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile oturup 30 yıl içerisinde hangi bölgelere ayakkabı, saraciye kurulacağını tespit edip, bugünden hazırlanarak daha önceki hatalarımızı yapmamamız gerekiyor. İkinci problemimiz ise Sosyal Uygunluk sertifikaları. Amerika’ya, Avrupa’ya satış yapmamız için bunlara ihtiyacımız var ama sektör belli bölgelere sıkışmış ve sosyal uygunluk sertifikaları olan, geleceği düşünmüş çok az firmamız var.” diye konuştu.

ÇALIŞTIRACAK ELEMAN YOK!

“Ölçeklenelim, sosyal uyumluluğumuzu alalım ancak memlekette çalışan yok. İnsan kaynağımız var ancak insan kaynağı ile işvereni buluşturamıyoruz. Özellikle Z kuşağı maaş endeksli değil. Statüsü, yaşam tarzı çok önemli. Çok zor bir kuşakla karşı karşıyayız.” görüşlerini dile getiren Karaca, Milli Eğitim Bakanlığı ile yürütülen Meslek Eğitim Merkezi projesine de değinerek, “Meslek liselerinden çıkan öğrencilerin mesleğe dönüşü sadece yüzde 5, fakat öğrenci hali hazırda sektör üzerindeyse bu oran yüzde 21’e kadar çıkıyor. Yüzde 16’ya kadar kazansak bile bu çok büyük bir başarı. Demek ki meslek liseleriyle daha fazla ilgilenmemiz lazım.” dedi. Karaca'ya son dönemde ekonomide alınan makro ihtiyati tedbirlerin kredi pazarında kangren yaratmasına ilişkin görüşlerini sorduğumuzda ise, “Gelinen noktada alınması gereken bir karar olduğunu görüyoruz.” yanıtını verdi.