301 maden şehidi anıldı

Manisa'nın Soma ilçesindeki maden faciasının 8’inci yılında 301 maden şehidi, düzenlenen etkinliklerle anıldı. Kovid-19 salgını tedbirleri nedeniyle iki yıldır sadece madenci aileleri ile protokol üyelerine açılan şehitlikte bu yıl yapılan törenlere ziyaretçiler de kabul edildi.

Soma Madenci Şehitliği'ne sabah saatlerinden itibaren gelen madenci yakınları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, şehit madencilerin kabirlerinin başında dua etti. Aileler Kur'an-ı Kerim okudu, şehitliğe karanfil bıraktı.

'İÇİMİZ SÖNÜK'

Oğlu Muhammet Arslancan'ı 8 yıl önceki kazada yitiren Bahriye Arslancan, yaşadıkları acıyı unutmalarının mümkün olmadığını dile getirdi.

Acılı anne Bahriye Arslancan, duygularını şu sözlerle dile getirdi:

"İçimizdeki hisleri nasıl anlatalım? İçimiz sönük, ne yapsak sönük. '8 sene önce bu saatlerde yaşıyordu' diyoruz. İçimizde çok şeyler var, ne diyelim... Diyecek bir şey bulamıyoruz, nasıl olduğunu da anlayamadık. 'Yanıyor, yanıyor' diye gitti çocuklar. Babası, 'Bırak oğlum madeni' dedi. Babasına '5 ayım kaldı, nasıl olsa bırakırım' dedi ama şans böyleymiş. Geriye 2 çocuğu kaldı, gelinimiz kaldı. Çocuklarından biri 19 yaşında, biri 14 yaşında. Oğlumun hatırası bitmiyor. Bambaşka bir çocuktu. 4 tane çocuğum var, Muhammet'im bambaşkaydı, gözümüzün ağrısıydı."

Kazada oğlu Uğur Çolak'ı kaybeden baba İsmail Çolak da şehitliği ziyaret edenler arasındaydı. Oğlunun kabri başında dua eden, mezarını sulayan Çolak gazetecilere, 8 yılın çok zor geçtiğini söyledi. Bu sürede adalet mücadelesi verdiklerini kaydeden Çolak, davayı Anayasa Mahkemesine taşıdıklarını söyledi.

ZULÜM VE ÖLÜM...

Somalılar, Cengiz Topel Meydanı'ndaki Soma Hükümet Konağı önünde toplandı. Bağımsız Maden İşçileri Sendikası öncülüğünde yürüyüş düzenlendi. "Çalışmak Zulüm, Emeklilik Ölüm" yazılı pankart açıldı. Atatürk Caddesi'ne takiben yürüyen grup, Beşyol'daki Madenci Heykeli'nin önüne geldi. Yol boyunca, "Soma uyuma 301'e sahip çık", "Çalışırken ölmek istemiyoruz" ve "301'i unutma, unuturma" sloganları atan kalabalık, madenciler için yoklama aldı. Yoklamada adı okunan ve yaşamını yitiren madenciler için kalabalık, 'burada' yanıtını verdi.

'HER ŞİRKET MADENCİLİK YAPAMAZ!'

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil, Genel Sekreteri Ertan, Genel Mali Sekreter Volkan Yıldız, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir ile GMİS’ e bağlı Karadon, Üzülmez, Kozlu, Amasra, Armutçuk, MTA ve Merkez Şubelerinin Şube Başkan ve Yöneticileri Soma'da 13 Mayıs 2014'te meydana gelen Türkiye’nin en büyük maden faciası olarak kayıtlara geçen olayın 8’inci yılında şehitleri anmak için Soma’daydı.

Sendika Genel Başkanı Hakan Yeşil, Aydınlık'a şöyle konuştu:

“Bu, Türkiye madencilik tarihindeki en büyük iş kazası, iş cinayetidir. Bu faciada 301 madenci kardeşimiz hayatını kaybetti. Soma faciası, 21’inci yüzyıl maden kazaları tarihi açısından ülkemiz madenciliğinin yanı sıra tüm dünya madencilik tarihinde yaşanmış en acı olaylardan biridir. Yeraltında taşeronlaştırmanın ve özelleştirmenin tehlikelerine dikkat çekmek için Genel Maden İşçileri Sendikası olarak 2005 yılından itibaren uyarılarda bulunduk, eylemler yaptık.

Yeraltı madenciliğinin uzmanlık gerektirdiğini, eğitim ve tecrübenin çok önemli olduğunu, her şirketin madencilik yapamayacağını ısrarla vurguladık. 17 Mayıs 2010'da Karadon’da 30 ve 7 Ocak 2013'te Kozlu’da 8 arkadaşımızı kaybettiğimiz taşeron şirket facialarından sonra başta biz, Zonguldak maden işçileri olmak üzere bölge halkı olarak yüksek sesle tepkimizi dile getirdik. Sonrasında Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda yeraltında taşeron uygulamasına son verildi, ancak başka bölgelerde uygulama devam etti. Soma’da 301, Ermenek’te 18 madenci kardeşimiz şehit oldu. Aradan geçen 8 yıla rağmen acıları hala taze. Biz Zonguldaklı madenciler, 1848 yılından günümüze 5 bine yakın maden şehidi verdik. Benzer acıları yaşadık. Bizler de her yıl Soma’da 301 maden şehidimizi ve tüm maden şehitlerimizi anıyoruz. Soma Faciası sonrasında madencilik sektörümüzde yasal düzenlemeler yapılarak hem iş sağlığı ve güvenliği önlemleri arttırıldı hem de şehit madencilerin yakınlarına ve çalışmakta olan madencilere yeni sosyal haklar sağlandı. Soma Maden Şehitlerimizin ailelerine sağlanan hakların, tarih sınırlaması olmaksızın tüm maden şehitlerinin ailelerine de sağlanması konusundaki taleplerimizi ve mücadelemizi sürdürüyoruz.

Faciada yaşamını yitiren 301 maden işçisinin 8 yıl süren davası ise karara bağlandı ve facianın sorumlularına verilen yetersiz cezalar onandı. Sorumlular hakkında verilen yetersiz cezaların maden işletmelerinde iş cinayetlerini meşrulaştırması endişesini taşıdığımızı ifade ediyoruz.

Tüm maden şehitlerimiz gibi Soma’daki ve Ermenek’teki maden şehitlerimizi de unutmayacak, unutturmayacağız. Maden şehitlerimizi bir kez daha saygı ve rahmetle anıyoruz.”