31 Aralık Medyanın Halleri

Hazırlayan: Ercan Dolapçı

PARİS’İ YAKIN TALİMATI PKK/KCK’DAN...

NEDİM ŞENER / HÜRRİYET

Üç PKK’lının 69 yaşındaki bir ırkçı Fransız tarafından öldürülmesinden sonra örgüt üyelerinin Paris’i savaş alanına çevirmesiyle ilgili talimat, tıpkı 6-8 Ekim 2014’te Kobani bahanesiyle yaşanan olaylardaki gibi terör örgütü PKK/KCK yönetimi tarafından verildi.

Ahmet Kaya Kültür Merkezi’nde gerçekleşen silahlı saldırıdan sonra başlayan protesto gösterilerinin, polis ve sivil araçların yakılarak kaldırım taşlarının sökülmesi, işyerlerine, otobüs duraklarına zarar verme şeklinde vandallığa dönüşmesini bir araç içerisinden “bozkurt” işareti yapılmasına bağlayan PKK’lıların yalan söylediği de böylece ortaya çıkmış oldu.

Saldırının gerçekleştiği 23 Aralık’tan itibaren KCD-K (Avrupa Demokratik Kürt Toplum Merkezi) başta olmak üzere örgütün Fransa’daki yapılanmasına bağlı yapılar tarafından verilen talimat üzerine dünyanın 16 ülkesinde 71 eylem gerçekleştirildi.

Terör örgütü PKK-KCK üyeleri Almanya’da 21, İsveç’te 1, İsviçre’de 11, Fransa’da 14, Avusturya’da 5, Kanada’da 1, İngiltere’de 3, Hollanda’da 3, Finlandiya’da 2, İspanya’da 1, Danimarka’da 2, Yunanistan’da 3, Avustralya’da 1, Rusya’da 1, KKTC’de 1, Güney Kıbrıs’ta 1 eylem gerçekleştirdi.

2023 İÇİN GÖZLER ‘ÇİN’DE

KEREM ALKİN / SABAH

Son 20 yıldır Çin Ekonomisi dünya ekonomisinin büyüme performansı açısından da, küresel ticaret açısından da, bilhassa küresel tedarik zinciri sistemi açısından en belirleyici ekonomilerinden birisi olmakta. Uzunca bir süredir ekonomik, ticari ve siyasi etkilerini sizlerle paylaşmakta olduğumuz 2 'siyah kuğu'dan ilki olan 'Kovid-19' küresel virüs salgını (pandemi), gerek söz konusu küresel pandeminin çıkış noktası olması itibariyle de, gerekse de dev nüfusunun sebep olabileceği büyük tahribatı önlemek adına aldığı olağanüstü sert 'kısıtlama', 'karantina' ve 'kapanma' kararları nedeniyle de, Çin'i bir numaralı gündem maddesi olarak öne çıkarıyor. Üstüne gelen 2. 'siyah kuğu' Rusya-Ukrayna Savaşı, Çin'in dünya ekonomisi, küresel ticaret ve küresel tedarik zincirindeki konumunu daha da dramatik bir noktaya getirdi.

Bu nedenle, gerek uluslararası ekonomik teşkilatlar, gerekse de küresel düşünce kuruluşları açısından 2023'ün öncelikli gündem maddelerinden birisi, Çin'in 2023'de küresel pandemiye yönelik tedbir kararlarının nasıl şekilleneceği. Çin, 2022'in son günlerinde olduğu gibi, küresel pandeminin 'normalizasyon' sürecini kararlı bir şekilde uygulamaya ve makul ölçüde kısıtlama ve karantina tedbirlerini yumuşatmayı sürdürecek mi; yoksa, kimi olumsuz değerlendirmeler ışığında, vaka sayısına yönelik kötümser senaryoları dikkate alarak, kısıtlama ve karantina tedbirlerini yeniden mi sıkılaştıracak? Çünkü, ilk senaryo, Çin'in ekonomik büyümesinin hızlanması ve dünya ekonomisi ile küresel ticarete katkısının yoğunlaşması anlamına geliyor. İkinci senaryo ise, Çin ekonomisinin büyümesinin yavaş seyretmesi ve küresel tedarik zincirine katkısı anlamında, üretimin ve limanlarından mal sevkiyatının yavaş seyretmesi anlamına geliyor.

KILIÇDAROĞLU, AKŞENER'İ HİZAYA GETİRDİ

KURTULUŞ TAYİZ / AKŞAM

Kamuoyu araştırma şirketleri son yıllarda ağırlıklı olarak siyaset mühendisliği aracı olarak kullanılmaya başlandı. Kimi aday olarak görmek istemiyorlarsa onu en son sıralara atıyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu'nun da adaylık araştırmalarında genelde sonlarda çıkmasının sebebi buydu. "Kazanamayacak aday" olarak kamuoyu zihninde iyice perçinlemeye çalıştılar.

Kılıçdaroğlu kazanır mı, kazanmaz mı, ayrı mesele. Ancak adaylık yarışında denklem dışı bırakmak için başka isimleri öne çıkarıp Kılıçdaroğlu'nu bugüne kadar hep kasıtlı olarak geri plana attılar. (...)

Sonuçta İmamoğlu adaylık yarışından çekilmek zorunda kaldı, Akşener'in ise havası iyiden iyiye söndü. Kılıçdaroğlu önce İmamoğlu'nu grup toplantısına çağırarak hiyerarşiyi hatırlattı, ardından da Akşener'le baş başa görüşerek onu hizaya getirdi.

Toplantı öncesi Kılıçdaroğlu'nun "Altılı masadan birden çok aday da çıkabilir, çoklu adayla da seçime gidebiliriz" sözleri, bir rest niteliği taşıyordu. Akşener'e "işine gelmezse başka aday çıkarırsın" demeye getirdi. Meral Akşener'in, bu görüşmeden sonra "altılı masayı kimse dağıtamaz" sözleri de hiçbir anlam ifade etmiyor, daha çok elinde herhangi bir koz kalmadığını gösteriyor. Masadan kalkmaya da gücü yok. Bu saatten sonra masadan kalkarsa İYİ Parti'yi bitirir ve seçim sonrası istifasını verip bir köşeye çekilmek zorunda kalır.

Şimdi Kılıçdaroğlu'nun adaylığını engelleyecek bir "dış" müdahale beklentisine girdiler. Bakalım o "dış" müdahale gelişecek mi ve Kılıçdaroğlu'nu yolundan döndürebilecek mi?

TERÖR ÖRGÜTÜ VE MOSKOVA’DAKİ GÖRÜŞME

ÖZAY ŞENDİR / MİLLİYET

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan’ın Moskova’da Rus ve Suriyeli mevkidaşlarıyla yaptıkları görüşmeyi terör örgütüne ait propaganda sitelerinden ve Suriye Haber Ajansı’nın Türkçe yayınlarından takip ettim.

Görüşmenin olduğu gün terör örgütünün Suriye kolunun partisi Geleceğin Suriye Partisi Halep’te bir panel düzenledi.

Panele katılan farklı sıfatlardaki tüm terör örgütü yandaşları “Ankara-Şam yakınlaşması felaket olur” havasındaydılar.

Terör örgütünün ana propaganda sitesindeyse Moskova’daki görüşmeden tek bir satır dahi söz edilmedi. Suriye Haber Ajansı’nın internet sitesine gelince, onlar haberi yorumsuz verdiler ama uzun bir zamandan sonra ilk defa Türkiye’yle ilgili olumsuz sıfat tamlamaları kullanmadıkları bir haberi servis etmiş oldular.

Eğer terör örgütünün Suriye kolu bas bas bağırıyor, terör örgütü ana propaganda sitesi görüşmeyi yok sayıyorsa, atılan adımın ne kadar doğru olduğunu anlamak için başka bir şey yapmaya gerek yok.

Sonraki Haber