31 Mart 2021 Medyanın Halleri
ORHAN PAMUK’UN AYASOFYA ÇIKIŞINA PERİNÇEK’İN CEVABI
HİLAL KAPLAN/SABAH
Pamuk, Alman devletinin yayın organı DW'ye verdiği röportajda Atatürkçüleri şikâyet etmiş:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu büyük Atatürk, Ayasofya'yı müzeye dönüştürmüştü(...) Bu, Kemal Atatürk'ün laiklik geleneğidir. 'Lütfen bunu değiştirmeyelim' demeye maalesef korkuyorlar."
Pamuk, İsviçre gazetesine "1 milyon Ermeni'yi, 30 bin Kürt'ü öldürdük" demeçleri verirken, Doğu Perinçek "1915 olayları soykırım değildir" tezini savunduğu için İsviçre mahkemeleri tarafından hapis ve para cezasına çarptırılmıştı.
O yüzden Pamuk'un cevabını ben değil de Atatürkçü denince akla gelen ilk isimlerden Perinçek versin isterim:
"Kimin Atatürk'ün mevzisinde olduğu 15 Temmuz, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı'nda görüldü. Şimdi de Doğu Akdeniz'de, Suriye ve Irak'ın kuzeyinde ABD tehditlerine karşı mücadele edenler bu mevzide. PKK ve FETÖ ile işbirliği yapanlar ise Atatürk'e ihanet eden konumda. Bu nedenle Ayasofya konusunda verilecek bir Atatürk sınavı yok."
TAYVAN’IN ABD İÇİN ÖNEMİ
MURAT MURADOĞLU/YENİŞAFAK
“Tayvan” bazı analizcilere göre “Amerikan Süveyşi” niteliği taşıyor. İngiliz-Amerikan tarihçi Niall Ferguson’a göreyse Tayvan’ı kaybetmek tüm Asya’da ve Hint-Pasifikler bölgesindeki Amerikan hakimiyetinin sonu olarak görülecek. 22 Mart’ta “Bloomberg.com”da yayınlanan makalesinde Ferguson, 1956’da Süveyş “İngiliz İmparatorluğu” için hangi önemdeyse, Tayvan’ın da “Amerikan İmparatorluğu” için aynı önemde olduğunu savunuyordu. Birçok analist de “Tayvan’ı Çin ve ABD arasındaki “vekalet savaşları” için namzet olarak görüyor.
DURAN, ‘DENGE’ SİYASETİNDE ISRARCI
BURHANEDDİN DURAN/SABAH
Bu haliyle uluslararası sistem, Richard H. Naas ve Charles Kupchan tabiriyle aynı anda hem iki kutuplu hem çok kutuplu olma özellikleri gösteriyor. ABD ve Çin arasındaki jeopolitik ve ideolojik rekabetin tüm dünyayı kapsaması beklenmiyor. AB, Rusya, Hindistan, Brezilya, Endonezya, Nijerya, Türkiye ve Güney Afrika gibi ülkeler otonomilerini koruyarak denge siyaseti yürütecekler. Washington ve Pekin'in istikrarsız bölgelerinden uzak durması da bölgesel güçlere alan açacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Türkiye yeni dönem büyük güç rekabetinin getireceği imkânları en fazla değerlendiren ülke konumunda olacak.
'HRANT’IN ARKADAŞLARI NEDEN SUSUYOR'
SALİH TUNA/SABAH
Her şeyin mahkeme kararıyla ayan beyan ortaya çıkmasına rağmen yeterince ikna edici bulamayabilir veya eksik görebilirler. Ama susamazlar.Hele hele FETÖ'cü emniyetçilerin bu cinayetteki (en hafif deyimle) "katkısını" görmezden gelemezler. Bu "aydınlar" bu "Hrant'ın arkadaşları" bu "liberal-laik-sol" çevreler... Söz konusu cinayet üzerinden içerde ve dışarda meşruiyet bularak kumpas marifetiyle devletin kılcal damarlarına yerleşen FETÖ'den (hiç değilse bugün) kendilerini kullanmalarının hesabını neden sormuyorlar?
Baştan beri "işbirlikçi" olduklarını bildiklerinden mi?
KARAR UÇTU: RAMAZAN AYINDA ZORLA SU İKRAM EDİYORLAR, İÇMEYENİ KAMPA ALIYORLAR!
İBRAHİM KİRAS/KARAR
Buyurun size bir empati vesilesi… Önümüz mübarek Ramazan… İslam aleminde ve ülkemizin her yanında oruçlar tutulacak, teravihler kılınacak, mukabeleler takip edilecek… Ziyaretler yapılacak… Camilerimiz süslenip mahyalar ışıklandırılacak… Peki Doğu Türkistanlı Müslümanlar ne yapacaklar bu ramazanda? Onların oruç tutmaları da yasak. Hem de çok uzun zamandır. Çin devleti resmî olarak “oruç yasak” demiyor ama oruç tuttuğu tespit edilenler “eğitim kamplarına” gönderiliyor. Bunların tespiti için de işyerlerinde ve okullarda “Müslümanlara su ikram edilmesi” gibi yöntemler uygulanıyor. Hatta evlere “ziyaretler” yapılıyor bu ay boyunca.
Dünya üzerindeki Müslümanlar zulüm altındaki kardeşlerinin yaşadıklarıyla empati kurabilseler siyasi iktidarlar para-pul hatırına başka türlü davranabilirler mi?
'BU DAVANIN SAMİMİ İNSANLARI GELİR YAKANA YAPIŞIR'
HASAN ÖZTÜRK/YENİŞAFAK
Biz servet düşmanı değiliz. Biz makam ve mevki düşmanı da değiliz. Çevredeyken, merkezi düşman bilmedik. Paramız yokken zengini düşman bellemedik. Çünkü biz helalinden kazanılan servetin, insan için anasının ak sütü gibi helal olduğunu bildik. Ne ki makamı, mevkii, “haksız” para kazanmanın kapısı yapmışsa biri… Ve o haksız kazanç ile “haram”a bulaşmışsa (Uyuşturucu kullanmak da büyük günahlardandır dinimizce.) ve kabahati alenileştirmişse…O zaman bu davanın samimi insanları gelir yakana yapışır! Yakana yapışamıyorsa yüzüne tükürür. Çünkü, onca emek, onca çaba, birkaç züppenin yüzünden yara almıştır.