Seçim sonrası MHP'de ilk grup toplantısı! Bahçeli'den dikkat çeken açıklamalar

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yerel seçimlerin sonrasında partisinin ilk grup toplantısında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Bahçeli, 'İran-İsrail saldırısı ile adeta Gazze katliamının perdelenmesi için iki devletin ön planda olduğu tiyatro sahnelendi' dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından ilk grup toplantısını yaptı. İran'ın İsrail'e yönelik Gerçek Vaat Operasyonuna değinen Devlet Bahçeli, "İran-İsrail saldırısı ile adeta Gazze katliamının perdelenmesi için iki devletin ön planda olduğu tiyatro sergilendi." dedi.

31 Mart 2024 yerel seçimlerini 3 başlıkla değerlendiren Devlet Bahçeli, yerel seçimler ile genel seçimlerin arasındaki farka ve 31 Mart'ta sandığa gitmeyen seçmen sayısına dikkat çekti. Bahçeli ayrıca CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "CHP'nin yüzde 25'lik cam tavanını yıktık" sözlerine de yanıt vererek “'Sokağın sesini duyduk, değişim sandığa yansıdı, sandık ittifakı işliyor, rehavet yok, şimdi icraat vakti' diyerek böbürlenen, kendilerini dev aynasında gören DEM’lenmiş siyasi garabetlerin; ne bir dünya görüşü, ne de mütekamil bir fikir ve siyaset çizgisi vardır." ifadelerini kullandı.

"MHP'nin oy oranının yüzde 5'in altına düştü" eleştirilerine yanıt veren Bahçeli, MHP'nin AK Parti ile ortak aday çıkardığı pek çok merkez olduğunu hatırlatarak MHP'nin gerçek oy oranının il genel meclisi üzerinden değerlendirilebileceğini ifade etti. Bu kapsamda MHP'nin oy oranının yüzde 16,62 olduğunu açıkladı. Bahçeli ayrıca sandığa saygı duyduklarını ve saydıktan çıkan mesajı aldığını da belirtti.

Gelecek döneme ilişkin "yeni Anayasa" çağrısı da yapan Bahçeli, HDP'nin kapatılma davasının sonuçlandırılmasının ardından sıranın DEM Parti'ye gelmesi yönünde çağrıda bulundu.

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar:

İRAN'IN SALDIRISINA 'TİYATRO' BENZETMESİ

"Rusya ile Ukrayna, İsrail ile Filistin arasındaki savaş ve çatışmalar önce ateşkes, sonra barış ve siyasi çözümle düğümlenmelidir. Kiev ile Moskova, İstanbul’da el sıkışmalı, üçüncü dünya savaşı senaryosunu tedavüle sokan, nükleer savaştan bahseden zalimlerin tezgahı boşa çıkartılmalıdır. Rusya ile NATO’yu çatıştırma, Fransa’nın Ukrayna’ya asker yollama ihtimalleri ateşe benzin dökmektir.

"İsrail ile İran arasındaki yoğunlaşan gerilimin, karşılıklı çatışma ve silaha sarılma tercihinin son bulması, Ortadoğu’ya barış, sağduyu ve sükûnetin hakim olması dileğimizdir. Bölgesel bir savaşın patlak vermesi zincirleme felaketleri tetikleyecektir. Buna hiç kimsenin, hiçbir devletin hakkı yoktur. İsrail’in 1 Nisan’da İran’ın Şam diplomatik misyonunu hedef alması, İran’ın da 13 Nisan’ı 14 Nisan’a bağlayan gece yarısı 100 balistik füze, 30 seyir füzesi, 170 İHA ile misilleme de bulunması herkesin gözü önünde cereyan etmiştir. ABD ve Batı Avrupa ülkeleri İsrail’e destek vererek ikiyüzlü siyasetlerini teyit etmişlerdir.

"İran’ın, operasyonun başarıyla tamamlandığı açıklaması, dahası bu operasyonda fırlatılan füze ve uçurulan İHA’ların tamamıyla etkisiz hale getirilmesi, tek bir kişinin dahi burnunun kanamaması başka bir tartışma konusudur. Adeta Gazze katliamının perdelenmesi ve dikkatlerin farklı yöne çekilmesi için iki devletin ön planda olduğu bir tiyatro gösterisi sahnelenmiştir.

"İsrail’in Gazze’deki soykırım suçuna tahammül etmek, sabır göstermek, alttan almak hiçbir vicdan sahibinin yapacağı bir şey de değildir. Netanyahu canidir, istifa etmelidir, hesap vermelidir, barış yanlısı bir hükümet kurulmalıdır.

'İKİ MÜHİM DEMOKRATİK ETAP'

"Millet ne diyorsa, neyi istiyorsa, nasıl karar veriyorsa saygımız ve sadakatimiz tamdır ve tartışmasızdır. Bizim demokrasiye bağlılığımız sözde değil özdedir. Milli iradenin hükmüne toz kondurmamız düşünülemeyecektir.

"Geride kalan bir aylık zaman diliminde hem partimiz hem de ülkemiz adına iki mühim demokratik etap geçilmiş, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşma mücadelemiz kamçılanmıştır. Bunlardan ilki, 17 Mart 2024 tarihinde coşkuyla gerçekleştirdiğimiz 14’üncü Olağan Büyük Kurultayımızdır.

"Bu kapsamda Merkez Yönetim Kurulumuz ve Merkez Disiplin Kurulumuz yenilenmiş, aynı zamanda parti tüzüğümüzün bazı maddeleri Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine uygun hale getirilmek maksadıyla değiştirilmiştir.

31 MART DEĞERLENDİRMESİ

"Son bir aylık zaman diliminde geçtiğimiz ikinci demokratik etap 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleridir. Türk milleti hükmünü vermiştir. Önümüzdeki beş yılın yerel yöneticileri seçilmiştir. Geldiğimiz bu aşamada, Milliyetçi Hareket Partisi’nin 31 Mart seçimleriyle ilgili görüş ve değerlendirmeleri 3 madde halinde şunlardan müteşekkildir:

"1- Yerel seçimlerin doğasıyla genel seçimlerin doğası elbet farklıdır. İkisini birbirine karıştırmak fahiş bir yanlıştır. Yerel seçimlerde özne ve öncelik adaylar olduğu halde, genel seçimlerde partilerdir, bununla mündemiç ülkenin ve uluslararası ilişkilerin bütününü kapsayacak program ve projeleridir. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra el değiştiren, birisinin çıkıp diğerinin indiği bir iktidar yapısı yoktur.

"31 Mart yerel seçimlerinden sonra rota değiştiren, hedeflerinden sapan, iddialarından cayan, yerinde sayan bir Türkiye yoktur, olması da mevzu konusu değildir. 'Yerelde iktidar olduk' diyenler hayal âlemindedir. Fazladan üç beş belediye başkanlığı kazanmakla yerel iktidar tantanası koparanların siyasetin nesnel gerçeklerine, milletin irade künhüne vakıf olmadıkları ayan beyan ortadadır.

"Kendi partilerinde disiplini tesis edemeyenlerin, birlik ve beraberlik vasatını kaybedenlerin, üstelik hiçbir projeleri olmayanların, hasbelkader, konjoktürel sebeplerle ulaştıkları sonuçlara güvenip zafer nutukları atmaları sadece mizahi bir yanılgıdır. Şımarıklığın alemi hiç yoktur. Çünkü bugün şımaranların yarın milletten şamarı yemeleri mukadderdir.

"2- 31 Mart seçimlerine katılım oranı diğer seçimlerle mukayese edildiğinde çarpıcı şekilde düşüktür. Nitekim 31 Mart 2019 seçimlerinde yüzde 84,1 olan katılım oranı, 31 Mart 2024’de yüzde 78,11’e inmiştir. 31 Mart’ta yaklaşık 13 milyon 300 bin vatandaşımızın sandığa gitmediği anlaşılmaktadır. Bundan dolayı milli irade tam ve eksiksiz olarak sandığa yansımamıştır.

"CHP Genel Başkanının 'yüzde 25’lik cam tavanı çatlatma' masalını anlatmasının dayanağı da budur. Tavanı çatlamış bir partinin ayağı yere basmayacaktır. Kaldı ki, tavanı çatlak olanın temeli çürüktür, ayakta kalması mucizelere bağlıdır. 'Sokağın sesini duyduk, değişim sandığa yansıdı, sandık ittifakı işliyor, rehavet yok, şimdi icraat vakti' diyerek böbürlenen, kendilerini dev aynasında gören DEM’lenmiş siyasi garabetlerin; ne bir dünya görüşü, ne de mütekamil bir fikir ve siyaset çizgisi vardır.

"Tesadüflerin ve tepkiselliklerin bileşkesinde elde edilen gelip geçici seçim başarısının nasıl ağır bir yüke dönüşeceğine her insanımız yakın bir vadede şahit olacaktır. Geçmişinden ibret almayanların geleceği de hüsrandır.

"3– 31 Mart seçimlerine tesir eden olgulardan birisi ekonomik sıkıntılar ve emeklilerimizin yaşadığı sorunlar, diğeri ise mahalli özellik ve şartlara muvafık adayların tespitindeki bazı açmazlardır. Parti olarak milletimizin mesajını aldık ve gerekli çalışmaları başlattık. Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı’nın çok güçlü bir şekilde millete hizmet yolculuğunu sürdüreceğinden herkesin emin olması başlıca arzumdur. 31 Mart seçimlerinden sonra müfteriler yine boş durmadılar.

"Partimizin oy oranının düştüğünü, tabanımızın kaydığını, seçmen kaybettiğimizi, eridiğimizi, dibe çöktüğümüzü utanmadan, sıkılmadan, yüzleri kızarmadan yazanlar, söyleyenler, televizyon televizyon gezip boş keseden sallayanlar, ulu orta atıp tutanlar oldu. Milliyetçi Hareket Partisi 30 büyükşehrin 28’inde Cumhur İttifakı’nın adayını desteklemiştir.

"Sadece Manisa ve Mersin’de kendi adaylarımızla seçime girdiğimiz malumunuzdur.51 ilin 22’sinde MHP ile AK Parti seçime ayrı ayrı; 29 il merkezinde de işbirliği halinde katılmıştır. Yerel seçimlerde parti oylarının doğru ve sağlıklı anlaşılması için il genel meclisi seçim sonuçlarına bakmak kaçınılmaz bir mecburiyettir.

"51 ili kapsamına alan il genel meclis seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin oy oranı yüzde 16,62’dir. Hani nerede yüzde 5’in altına inen oy oranımız? Hani nerede zayıflayan seçmen desteğimiz? Hani nerede küçülen, kaybeden, tekleyen ve gerileyen Milliyetçi Hareket Partisi? 31 Mart seçimlerini işlerine geldiği gibi okuyanlar, keyfi olarak yorumlayanlar, ilkel ve ideolojik dürtülerle asıl bağlamından koparanlar zillettedir, ziyandadır, kalpleri de kaskatı kesilmiştir.

"Milliyetçi Hareket Partisi 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinden başarıyla çıkmıştır. Hiç kimse bu gerçeği karalamaya ve kapatmaya teşebbüs etmemelidir, zira buna güç yetiremeyecektir.

BAHÇELİ'DEN 'YENİ ANAYASA' ÇAĞRISI

"Günümüzün ekonomik, enformatik, teknolojik, diplomatik ve diğer alanlarında günbegün cesameti artan ters akıntılara göğüs germeliyiz. Türk siyaset yapısını, gelişen toplumun taleplerine göre milli ve manevi değerlere müzahir olacak şekilde yeniden ele almalı, yeni bir anayasayla da taçlandırmalıyız. Siyaset, medya ve ekonomi ilişkilerini demokratikleştirmeli, Türk devrinde insanımızın mutlu, müreffeh ve güvenli olacak bir dönemin kapılarını el birliğiyle, ortak değerler etrafında kenetlenerek açmalıyız.

"Önümüzdeki sıcak gündemlerden birisi de sivil, demokratik ve kapsayıcı yeni anayasa hazırlığı olmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi, 100 maddelik anayasa teklifiyle mezkur hazırlığa katkı vermek için samimi çağrısını yineleyerek herkesi sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet etmektedir.

'İTTİFAK SİSTEMİ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
HDP KAPATILMALI, SIRA DEM'E GELMELİ'

"Başta TBMM İçtüzüğü olmak üzere, yürürlükteki hukuk mevzuatı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle uyumlaştırılmalı, bu alanda reformist adımlar atılmalıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin aksayan yönleri tamir edilerek bütün kurum ve kurallarıyla kalıcı hale getirilmesi, yönetim hayatımızdaki istikrarın elbirliğiyle kökleştirilmesi önceliğimizdir.

"Tavsayan ve kasten uzatılan HDP’nin kapatma davası sonuçlanmalı, arkasından sıra DEM’e gelmeli, nitekim bölücü partilerin kapısı kilitlenmeli, başka isimlerle açılmaları anayasal çerçevede engellenmelidir. İttifak sistemi gözden geçirilerek siyasi ve demokratik istikrarı zaafa uğratan ve uygulamada şahit olunan bazı çarpıklıklar ilerleyen süreçte giderilmelidir."

Sonraki Haber