5. parselde sondaj çalışmaları başlıyor: Türk denizlerinde Rum korsanlığı

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, ABD’li enerji devi ExxonMobil’in sözde 5 No’lu parselde 24 Şubat’a kadar sondaj faaliyetleri yürüteceğini duyurdu. Türkiye’nin kıta sahanlığı ile kesişen bölgede yapılacak sondaj, KKTC’nin Ada üzerindeki eşit haklarını da yok sayıyor. Ankara ise sessiz

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türklerinin Ada üzerindeki eşit haklarını yok sayarak tek taraflı ilan ettiği sözde deniz yetki alanları içinde inisiyatifler geliştirmeye devam ediyor.

Son olarak Güney Kıbrıs Arama ve Kurtarma Koordinasyon Merkezi tarafından yayınlanan Navtex mesajında (denizcilere bildirim), 5’inci parselde bulunan "İlektra" kuyusunda 24 Aralık 2024 ile 24 Şubat 2025 tarihleri arasında sondaj faaliyetleri yürütüleceği duyuruldu. Rumlar, daha önce bölgede hidrokarbon faaliyeti yürütme ruhsatını ABD’li ExxonMobil ile Katarlı Qatar Petroleum firmlarına peşkeş çekmişti.

‘ACİLEN TEPKİ GÖSTERİLMELİ’

Rauf Denktaş'ın eski danışmanı, KKTC’li gazeteci Sabahattin İsmail, Rumların kışkırtmasıyla ilgili sosyal medya hesabından dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. “Sözde 5. parselin yarısı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Birleşmiş Milletler (BM)’de kayda geçirdiği 200 millik kıta sahanlığı içinde bulunuyor.” diyen İsmail, şöyle devam etti:

“Rum Yönetimi, burada sondaj yapması için ExxonMobil ve Katar konsorsiyumuna yetki vermişti. Rum Yönetimi’nin ilan ettiği tüm sözde parsellerde olduğu gibi bu parselde de Ada’nın iki sahibinden biri olan Kıbrıs Türk halkının da eşit hakkı ve payı var. Rum Yönetimi, bu girişimiyle Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının haklarını gasp etmeye çalışıyor. Türkiye ve KKTC geçmişte birçok kez Rum Yönetimi’nin bu tür gasp girişimlerine tepki göstermiş, Türk Donanması sondaj gemilerini bölgeye sokmamıştı. Ne ki şu ana dek, Rum’un ilan ettiği Navtex'e bir tepki gösterilmedi. Gerekli tepki acil gösterilmeli.”

KÜRESEL DEVLERİN RUMLARA İLGİSİ

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Aralık 2021’de, sözde 5. parselde sismik/sondaj faaliyetler yürütmesi için ExxonMobil ve Qatar Petroleum konsorsiyumuna lisans vermişti. Lisans başvurusunun Bakanlar Kurulu’nda onaylanmasının ardından bir açıklama yapan Rum Enerji, Ticaret ve Sanayi Bakanı Natasa Pilides, 5. parselde ExxonMobil'in yüzde 60 katılımla operatör olacağını, Qatar Petroleum'un ise yüzde 40 hissedar olduğunu belirtmişti.

Bu gelişmenin küresel enerji devlerinin GKRY'ye olan güvenini gösterdiğini ileri süren Pilides, aynı konsorsiyumun Blok 10'da da lisans sahibi olduğunu bildirmişti.

TÜRK KITA SAHANLIĞI İLE KESİŞİYOR

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin 2004 yılında tek taraflı olarak ilan ettiği, ardından da ruhsat sahaları oluşturarak kupon gibi enerji devlerine peşkeş çektiği parsellerin bir bölümü, Türk kıta sahanlığı ile kesişiyor.

GKRY tarafından ilan edilen sözde parsellerden, Kıbrıs'ın güneybatı açıklarındaki 1, 4, 5, 6, 7 numaralı parsellerin Türk kıta sahanlığı ile 2, 3, 8, 9, 12 ve 13 numaralı parsellerin de KKTC'nin deniz alanlarıyla çakıştığı görülüyor. Bölgede yalnızca sözde 10. ve 11. parsellerde çakışma meydana gelmiyor.

Şu an 2, 3 ve 9 No'lu parsellerde ENİ-KOGAS, 6 ve 11'de ENİ-TOTAL, 8'de ENİ, 5 ve 10'da EXXON-QATAR PETROLEUM, 12'de NOBLE-BG-DELEK-AVNER konsorsiyumları lisans almış durumda. Bu şirketlere ait gemiler daha önce Türk kıta sahanlığına girmeye çalıştıklarında Türk Donanması tarafından geri çevrilmişlerdi.

TÜRK DIŞİŞLERİ TEPKİ GÖSTERMİŞTİ

GKRY'nin 5. parsel kışkırtmasına Türk Dışişleri Bakanlığından da 2021 yılında sert tepki gelmişti. Dönemin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, 5. parseldeki ruhsatlandırmayla ilgili bir açıklama yaparak şunları kaydetmişti:

“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını görmezden gelerek, tek taraflı olarak ilan ettiği sözde 5 numaralı ruhsat sahası için ExxonMobil-Qatar Petroleum ortaklığına doğal gaz arama izni verdiğine dair haberler, Doğu Akdeniz'de gerçekte kimin gerginlikten yana olduğunu bir kez daha açıkça göstermektedir Söz konusu ruhsat sahasının bir bölümü Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığını ihlal etmektedir.

"Öte yandan bu tek taraflı adım, Ada’nın ortak sahibi Kıbrıs Türklerinin haklarını da görmezden gelmektedir. Türkiye, hiçbir yabancı ülkenin, şirketin veya geminin deniz yetki alanlarımızda izinsiz olarak hidrokarbon arama faaliyetlerinde bulunmasına, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da asla fırsat vermeyecek, ülkemizin ve KKTC’nin haklarını kararlılıkla savunmaya devam edecektir.”

Ancak 2021’de gösterilen bu tepkilere rağmen Rumların son Navtex’inin ardından Türk Dışişleri’nden henüz bir açıklama gelmedi.

Sonraki Haber