59. Münih Güvenlik Konferansı: ‘Avrupa ya ABD’ye boyun eğecek ya da gerçeği görecek’

40’tan fazla ülkenin lideri Almanya’da Ukrayna krizini ele alıyor. Konferansın, Avrupa için bağımsız karar verip vermeme üzerine olduğu özellikle Çin tarafından yazılıyor. Macron ise, savaş konusunda ‘artık masaya oturmalıyız’ çağrısı yaptı.

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Almanya Başbakanı Olaf Scholz

Münih Güvenlik Konferansı’nın (MSC) 59’uncusu önceki gün başladı. Rusya ve İran etkinliğe davet edilmedi. Çin’i ise Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Büro Üyesi ve Dışişleri Merkez Komisyonu Ofisi Direktörü Wang Yi temsil ediyor. Wang, MSC öncesinde Avrupa turuna çıkmıştı. Çinli diplomat Fransa ve İtalya ziyaretlerini tamamladı. MSC sonrasında ise Macaristan ve Rusya’ya gidecek.

MSC’nin konusu beklenildiği gibi Ukrayna krizi. Avrupa’nın ekonomik ve askeri açıdan verdiği destek ciddi anlamda kıtayı zorluyor. Çin’in resmi ajansı olan Global Times’ta ise bu konferansta, Avrupa’nın ön yargılardan kurtulup kendi çıkarı için hareket etmesi gerektiği vurgulandı.

‘ATLANTİK ARASINDAKİ İÇ ÇEKİŞME’

Global Times’ta yayınlanan makalede MSC’nin bu yıl, Avrupa ve ABD arasındaki iç çekişmelerin yaşandığı bir konferans olmaktan kaçınmak amacıyla, gelişmekte olan ekonomilerden daha fazla delegasyonu konferansa davet edildiği belirtildi. Toplantıdan önceki raporda MSC’nin amacı "çatışmaların barışçıl yollarla çözümüne katkıda bulunmak" olarak açıklanmıştı.

‘MSC’nin OYUNBOZANI ABD’

Çin basınında ABD, MSC’nin içerisinde dayatmacı tavrı ile oyunbozan olarak nitelendiriliyor. Ve bu konferansta da asıl soru şu şekilde özetleniyor: ABD, Avrupa'nın istediği gibi davranacak mı? ABD’nin, giderek ev sahibini (Avrupa) ezme eğilimi gösterdiği belirtilirken “Dış dünya, ABD ve NATO'nun MSC'yi, Batı dünyasının kendi kendine konuşan, bir iç toplantısına dönüştürmek istediğini fark etti.” ifadelerine yer verildi. Avrupa'nın ise MSC’nin yanı sıra uluslararası güvenlik durumu ve yönetişim sistemi hakkında kendi görüşleri ve pozisyonu olduğu belirtildi.

KÜRESEL GÜVENLİK GİRİŞİMİ’NİN ÖNEMİ

Makalede en çok göze çarpan vurgulardan birisi, Çin’in önerdiği Küresel Güvenlik Girişimi. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping bu girişimi ilk defa geçen sene yapılan Boao Asya Forumu’nda duyurmuştu. Global Times’ta çıkan makalede ise, Avrupa’nın güvenlik durumundaki keskin düşüşün Küresel Güvenlik Girişimi’nin değerini bir kez daha kanıtladığı belirtildi. Makalede Çin tarafı açıkça Avrupa’ya teklif yapıyor: “Ortak, kapsamlı, işbirliğine dayalı ve sürdürülebilir güvenlik konseptinde ısrar etmek, Avrupa'daki güvenlik ikilemini halletmek için temel bir çözümdür.”

Avrupalıların bu durumu görebileceğini belirten Global Times, bu yüzden Wang’ın MSC’de yapacağı konuşmanın daha fazla dikkat çekeceğini vurguluyor.

Emmanuel Macron

MACRON ‘AKLIN YOLU BİR’ DEDİ

Macron'un MSC’de yaptığı konuşmada şu anki şartlar uygun olmasa da “aklın, bir gün savaşı sona erdirmek için bir uzlaşma talep edeceğini” belirtti. Batı basınında Macron’un konuşmasının Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve savaşı devam ettirmek isteyenler için hoş karşılanmadığı yorumları yapıldı.

Macron, anlaşmanın temeli olarak Rusya’nın güvenlik kaygılarını işaret etti. Ancak Fransız lider savaşı Kiev ve Moskova için kabul edilebilir koşullarda sona erdirecek herhangi bir güvenlik düzenlemesi formüle etmeye çalışmak için çok erken olduğunu da sözlerine ekledi.

‘BATI İNANDIRICI OLMALI’

Şu anda diyalog için uygun bir zamanın olmadığını söyleyen Macron, “Önümüzdeki haftalar ve aylar belirleyici olsa da savaşın çok daha uzun sürebileceği gerçeğiyle yüzleşmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı. Macron, Rusya'nın müzakere masasına kabul edilebilir bir şekilde oturması için Avrupa ve ABD'nin "uzun vadede inandırıcı" olmasının kritik önem taşıdığını da savundu.

SAVAŞ UÇAĞI VE FÜZELER İÇİN UMUT VERMEDİ

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Almanya'nın Ukrayna’ya desteğinin "uzun süre dayanacak şekilde" tasarlandığını ancak gelecekteki silah teslimatları konusunda ihtiyatlı olduğunu söyledi.

Scholz, 59. Münih Güvenlik Konferansı’nın açılış konuşmasında, ülkesinin Ukrayna'nın kıta Avrupası'ndaki en büyük askeri destekçisi olduğunu belirterek "Almanya'nın Ukrayna’ya desteği uzun süre dayanacak şekilde tasarlandı." dedi. Ukrayna'ya gelecekte silah teslimatları konusunda ihtiyatlı olduğunu dile getiren Scholz, Kiev'in savaş uçağı veya uzun menzilli füze "umutları"na yeşil ışık yakmadı.

Ukrayna için verilen destek ile istenmeyen bir gerilimin tırmanmasının önlenmesi arasındaki dengenin korunmaya devam edeceğine dair güvence veren Scholz, Ukrayna'ya silah sevkiyatının, savaşın erken sonlanmasına katkı sağlayabileceğini savundu.

‘ÇÖZÜM BARIŞ GÖRÜŞMESİNDE’

Annalena Baerbock, Wang Yi

Wang Yi, Almanya'da Başbakan Olaf Scholz ve Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile görüştü. Wang, Çin'in Kovid-19 salgınının etkilerini atlattığı ve güçlü bir ekonomik toparlanma gösterdiğinin altını çizerek Almanya ve Avrupa ile farklı alanlarda ilişkilerini yeniden kurmaya, karşılıklı faydaya dayalı işbirliğini ve karşılıklı anlayışı geliştirmeye hazır olduklarını vurguladı.

Görüşmede taraflar, Ukrayna krizi konusunda görüş alışverişinde bulundu.

Wang, Çin ve Almanya'nın, "bağımsız büyük ülkeler" olarak dünya barışının sürdürülmesinde ve küresel sorunların çözümünde sorumluluk alması gerektiğinin altını çizdi. Çin'in Ukrayna krizinde daima barışın tarafında olduğunu vurgulayan Wang, sorunun barış görüşmeleriyle çözümünden yana olduklarını, Almanya'nın gerilimin düşürülmesinde yapıcı rol oynamasını umduklarını dile getirdi.

Sonraki Haber